|
- It is therefore somewhat painful for us to have to make clear our present position on the issue of employees' salaries.
- Bu nedenle, çalışanların maaşları konusundaki mevcut pozisyonumuzu açıklamak zorunda kalmak bizim için biraz acı verici.
- The present values also lead to large discrepancies in salaries between men and women.
- Mevcut değerler de kadın ve erkekler arasında maaşlarda büyük farklılıklara yol açmaktadır.
- Secondly, this directive also fails to address the question of communitising the definition of salaries.
- İkinci olarak, bu yönerge, maaşların tanımının ortaklaştırılması sorununu da ele almamaktadır.
- I fully support the process of harmonising working conditions, safety standards, salaries and social rights.
- Çalışma koşulları, güvenlik standartları, maaşlar ve sosyal hakların uyumlaştırılması sürecini tamamen destekliyorum.
- We also oppose any attack on salaries or on the pensions of workers in this sector.
- Ayrıca bu sektörde çalışanların maaşlarına ya da emekli maaşlarına yönelik her türlü saldırıya da karşıyız.
- It really does sadden me that we at present have to resort to sanctions when it comes to officials' salaries.
- Şu anda memur maaşları söz konusu olduğunda yaptırımlara başvurmak zorunda kalmamız beni gerçekten üzüyor.
- They will, lastly, allow us to combine jobs, salaries, services and quality of life.
- Son olarak, işleri, maaşları, hizmetleri ve yaşam kalitesini birleştirmemize olanak tanıyacaklar.
- This means that salaries are mainly being paid by small and medium-sized companies.
- Bu da maaşların ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli şirketler tarafından ödendiği anlamına gelmektedir.
- Each Member State has been responsible for its previous Members' social security matters when salaries have been paid.
- Her Üye Devlet, maaşları ödendiğinde eski Üyelerinin sosyal güvenlik konularından sorumlu olmuştur.
- Low salaries have become a comparative advantage in the competitive market.
- Düşük maaşlar, rekabetçi piyasada karşılaştırmalı bir avantaj haline gelmiştir.
- If there is a major weakness then it has to be the salaries of the overwhelming majority of European workers.
- Eğer ortada büyük bir zayıflık varsa, o da Avrupalı çalışanların ezici çoğunluğunun maaşları olmalıdır.
- There is still a considerable difference between salaries for men and women in companies.
- Şirketlerde kadın ve erkek maaşları arasında hala önemli bir fark var.
- Difficult working conditions, including low salaries, are not conducive to the impartial administration of justice.
- Düşük maaşlar dahil zor çalışma şartları, adaletin tarafsız biçimde yürütülmesine elverişli değildir.
- Their accumulated profits should be used to maintain salaries even if it means dividing the work between everyone.
- Birikmiş karları, işi herkes arasında bölüştürmek anlamına gelse bile maaşları korumak için kullanılmalıdır.
- Low salaries have become a comparative advantage in the competitive market.
- Düşük maaşlar rekabetçi piyasada karşılaştırmalı bir avantaj haline gelmiştir.
- We have new parameters for salaries in 2003.
- 2003'te maaşlar için yeni parametrelerimiz var.
- It is therefore somewhat painful for us to have to make clear our present position on the issue of employees' salaries.
- Bu nedenle, çalışanların maaşları konusundaki mevcut tutumumuzu netleştirmek zorunda kalmak bizim için biraz acı verici.
- The Deprez report discusses the adjustment of basic salaries and allowances for Europol staff.
- Deprez raporu Europol personelinin temel maaş ve ödeneklerinin ayarlanmasını ele almaktadır.
- We also oppose any attack on salaries or on the pensions of workers in this sector.
- Ayrıca bu sektörde çalışanların maaşlarına ya da emekli maaşlarına yönelik her türlü saldırıya da karşı çıkıyoruz.
- Teachers' salaries are very low.
- Öğretmenlerin maaşları çok düşük.
- Their job is to calculate salaries.
- Onların işi maaşları hesaplamak.
- We can't just cut people's salaries without giving them some warning.
- İnsanları uyarmadan maaşlarını kesemeyiz.
- I'm not lowering your salaries.
- Ben sizin maaşlarınızı düşürmüyorum.
- If we don't raise our employees' salaries, we'll have a strike on our hands.
- Eğer çalışanlarımızın maaşlarını yükseltmezsek, elimizde bir grev olacak.
- They've increased the salaries.
- Maaşları arttırdılar.
- They've increased the salaries.
- Onlar maaşları artırdılar.
- I'm not lowering your salaries.
- Maaşlarınızı düşürmüyorum.
- Because of inflation, salaries can't keep up with the high cost of living.
- Enflasyon nedeniyle maaşlar yüksek hayat pahalılığına ayak uyduramıyor.
- Teachers' salaries are very low.
- Öğretmenlerin maaşları çok düşüktür.
- Their job is to calculate salaries.
- Onların işi maaşları hesaplamaktır.
- Salaries have increased.
- Maaşlar arttı.
Show More (28)
|