Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
be getting one's oats
indexed addressing
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
save for
hariç
prep.
Man may invent anything,
save for
the art of being happy.
İnsanoğlu her şeyi icat edebilir, mutlu olma sanatı
hariç.
Man may invent anything,
save for
the art of being happy.
İnsan mutlu olma sanatı
hariç
herhangi bir şeyi icat edebilir.
Save for
the cold in the hall, the gig was good.
Salondaki soğuk
hariç
konser iyiydi.
Show More (0)
2
save for
para biriktirmek
v.
He has a lot of money
saved for
his old age.
Yaşlılığı için çok
para biriktirdi.
How are you
saving for
retirement?
Emeklilik için nasıl
para biriktiriyorsun?
I am working to
save for
my college tuition.
Üniversite öğrenimime
para biriktirmek
için çalışıyorum.
Show More (0)