Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
lahawin
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
seduction
baştan çıkarıcı
n.
The allure of power can be a
seduction
that leads people astray.
Gücün cazibesi insanları doğru yoldan saptıran bir
baştan çıkarıcı
olabilir.
Show More (-2)
2
seduction
baştan çıkarma
n.
The movie depicted a tale of
seduction
and forbidden love.
Film bir
baştan çıkarma
ve yasak aşk hikayesini anlatıyordu.
Show More (-2)