self - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
self kendi pron., adj.
  • Bringing ones 'whole self' to work is a notion born of recent times.
  • İşyerine 'bütünüyle kendini' getirmek, son zamanlarda doğan bir kavramdır.
  • My sense of self preservation keeps me from jumping out of perfectly good airplanes.
  • Kendimi savunma duygum beni tamamen iyi uçaklardan atlamaktan alıkoyuyor.
  • You weren't your normal self that day.
  • O gün pek kendinde değildin.
Show More (0)
self kendi n.
  • A cheque written to self is also accepted.
  • Kendi adına yazılan çek de kabul edilir.
  • Take good care of yourself.
  • Kendine iyi bak.
Show More (-1)
self gerçek kişilik n.
  • It was hard for him to be his usual self.
  • Normaldeki gerçek kişiliği gibi olmak onun için zordu.
Show More (-2)
self kimlik n.
  • He doesn't seem to know his real self.
  • Gerçek kimliğini bilmiyor gibi görünüyor.
Show More (-2)