Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
short temper
çabuk sinirlenme
n.
She has a
short temper.
Çabuk sinirleniyor.
I have a
short temper.
Ben
çabuk sinirlenirim.
He has a
short temper.
O
çabuk sinirlenir.
Tom has a
short temper.
Tom
çabuk sinirlenir.
I have a
short temper.
Çabuk sinirlenirim.
He has a
short temper.
Çabuk sinirleniyor.
Show More (3)
2
short temper
asabiyet
n.
She has a
short temper.
Onun
asabiyeti
var.
I have a
short temper.
Asabiyetim
var.
Show More (-1)