Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
short-sighted
uzgörüden yoksun
adj.
The
short-sighted
decision to cut funding for public schools led to long-term problems in education.
Devlet okullarının finansmanının kesilmesine yönelik
uzgörüden yoksun
karar, eğitimde uzun vadeli sorunlara yol açmıştır.
Show More (-2)
2
short-sighted
miyop
adj.
The
short-sighted
driver struggled to read road signs unless they were very close, which made his driving dangerous.
Miyop sürücü çok yakın olmadıkça yol işaretlerini okumakta zorlanıyor, bu da araç kullanmasını tehlikeli hale getiriyordu.
Show More (-2)