|
- Several times in this House, the Singapore issues have been blamed for this.
- Bu Mecliste pek çok kez Singapur bu konuda suçlanmıştır.
- In terms of its form, the meeting failed in its debate on the four Singapore issues.
- Toplantı, Singapur'la ilgili dört konunun tartışılmasında şekil açısından başarısız oldu.
- Within that mandate are included the Singapore issues and, in particular, investment.
- Bu yetki kapsamında Singapur konuları ve özellikle de yatırımlar yer almaktadır.
- We know that they show very great disquiet about the Singapore issues.
- Singapur'la ilgili konularda çok büyük bir tedirginlik olduğunu biliyoruz.
- Singapore is known for being one of the most advanced cities on the planet.
- Singapur, dünya üzerindeki en gelişmiş şehirlerden biri olarak biliniyor.
- Singapore is known for being one of the most advanced cities on the planet.
- Singapur dünyanın en gelişmiş şehirlerinden biri olarak biliniyor.
- Singapore is known for being one of the most advanced cities on the planet.
- Singapur, dünya üzerindeki en gelişmiş şehirlerden bir tanesi olarak tanınmakta.
- He comes back from Singapore next January.
- Gelecek ocak ayında Singapor'dan döner.
- This type of concrete has never been used in Singapore.
- Bu türde beton, Singapur'da hiç kullanılmamıştır.
- We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
- Önce Hong Kong'a, sonra da Singapur'a gideceğiz.
- Tom works in Singapore for a London-based company.
- Tom Singapur'da Londra merkezli bir şirket için çalışıyor.
- Singapore is a nation smaller than New York City.
- Singapur, New York kentinden daha küçük bir ulustur.
- English is spoken in Singapore.
- Singapur'da İngilizce konuşulur.
- Singapore is a nation smaller than New York City.
- Singapur, New York'tan daha küçük bir ülke.
- In Singapore, it is a crime to spit on the ground.
- Singapur'da yere tükürmek bir suçtur.
- In Singapore, one way to punish criminals is to whip them.
- Singapur'da suçluları cezalandırmanın bir yolu da onları kırbaçlamaktır.
- Singapore's Central Fund provides pensions.
- Singapur'un Merkez Fonu, emekli maaşı sağlıyor.
- Bin lived in Singapore.
- Bin, Singapur'da yaşıyordu.
- Singapore has one big problem.
- Singapur'un büyük bir sorunu var.
- How did you like Singapore?
- Singapur'u nasıl buldun?
- In Singapore, it is a crime to spit on the ground.
- Singapur'da yere tükürmek suçtur.
- This type of concrete has never been used in Singapore.
- Bu tip beton Singapur'da hiç kullanılmadı.
- He comes back from Singapore next January.
- Önümüzdeki Ocak ayında Singapur'dan dönecek.
- They teach Chinese as a second national language in Singapore.
- Singapur'da Çince ikinci ulusal dil olarak öğretiliyor.
- Bin lived in Singapore.
- Bin, Singapurda yaşadı.
- In Singapore, one way to punish a criminal is to whip him or her.
- Singapur'da bir suçluyu cezalandırmanın bir yolu da onu kırbaçlamaktır.
- I'm from Singapore.
- Ben Singapurluyum.
- The number of visitors to Singapore has increased year by year.
- Singapur'a gelen ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmıştır.
- We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
- Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
- How did you like Singapore?
- Singapur'u nasıl buldunuz?
- Singapore looks very nice in this picture.
- Singapur bu resimde çok güzel görünüyor.
- We decided on a trip to Singapore for our vacation.
- Tatilimiz için Singapur'a gitmeye karar verdik.
- We decided on a trip to Singapore for our vacation.
- Biz tatilimiz için Singapur gezisine karar verdik.
- Tom works in Singapore for a London-based company.
- Tom, Singapur'da Londra merkezli bir şirket için çalışır.
- Singapore is a city-state.
- Singapur bir şehir devletidir.
Show More (32)
|