Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
singly
tek başına
adv.
Misfortunes seldom come
singly.
Talihsizlikler nadiren
tek başına
gelir.
Misfortune never comes
singly.
Talihsizlik asla
tek başına
gelmez.
Misfortunes never come
singly.
Aksilikler asla
tek başlarına
gelmezler.
Misfortunes never come
singly.
Talihsizlikler asla
tek başına
gelmez.
Show More (1)
2
singly
birer birer
adv.
The task required her to complete each task
singly
and accurately, one at a time.
Kadının işi, her bir görevi
birer birer,
ve doğru bir şekilde tamamlamaktı.
Misfortunes seldom come
singly.
Talihsizlikler nadiren
birer birer
gelirler.
Show More (-1)