|
- So the 200 chairmen of these companies have enormous social responsibility.
- Dolayısıyla bu şirketlerin 200 başkanının çok büyük sosyal sorumluluğu var.
- My group has committed itself to the social market economy, and hence also to social responsibility.
- Grubum kendisini sosyal piyasa ekonomisine ve dolayısıyla sosyal sorumluluğa adamıştır.
- The social responsibility of enterprises presents a real challenge.
- İşletmelerin sosyal sorumluluğu gerçek bir zorluk teşkil etmektedir.
- There is nothing new in companies' assuming social responsibility.
- Şirketlerin sosyal sorumluluk üstlenmesinde yeni bir şey yok.
- So the 200 chairmen of these companies have enormous social responsibility.
- Dolayısıyla bu şirketlerin 200 başkanının muazzam bir sosyal sorumluluğu var.
- We want a pilot project on SMEs and social responsibility.
- KOBİ'ler ve sosyal sorumluluk üzerine bir pilot proje istiyoruz.
- Legislation is only secondary; this only needs adjusting in certain cases when social responsibility causes problems.
- Mevzuat sadece ikincildir; sosyal sorumluluğun sorunlara yol açtığı bazı durumlarda bunun düzenlenmesi gerekir.
- In the Green Paper, the Commission mentions what is usually understood by social responsibility.
- Yeşil Kitap'ta Komisyon genellikle sosyal sorumluluktan ne anlaşıldığından bahsediyor.
- What has become of our social responsibility?
- Sosyal sorumluluğumuza ne oldu?
- In the Green Paper, the Commission mentions what is usually understood by social responsibility.
- Yeşil Kitap'ta Komisyon, genellikle sosyal sorumluluktan ne anlaşıldığından bahsetmektedir.
- Europe, for us, is social engineering, social responsibility and social sensitivities.
- Avrupa bizim için sosyal mühendislik, sosyal sorumluluk ve sosyal duyarlılıktır.
- Social responsibility is what it is about.
- Sosyal sorumluluk işte bu hakkında.
Show More (9)
|
