|
- Speak up, Tom.
- Yüksek sesle konuş, Tom.
- No one spoke up in his defense.
- Kimse onu savunmak için konuşmadı.
- You've got to speak up.
- Yüksek sesle konuşmalısın.
- I spoke up first.
- İlk ben konuştum.
- You'll have to speak up.
- Konuşmak zorunda kalırsın.
- Speak up!
- Yüksek sesle konuş!
- Would you speak up?
- Konuşur musun?
- She spoke up for him.
- Onun için konuştu.
- Sooner or later, someone has to speak up.
- Er ya da geç, birisi konuşmak zorunda.
- Thanks for speaking up for me.
- Benim lehimde konuştuğun için teşekkürler.
- You'll have to speak up.
- Yüksek sesle konuşman gerekecek.
- Tom spoke up first.
- Tom ilk konuştu.
- I think it's time for me to speak up.
- Sanırım yüksek sesle konuşmamın zamanı geldi.
- She is ashamed to speak up.
- Konuşmaktan utanıyor.
- Speak up, please.
- Konuşun lütfen.
- Would you speak up?
- Daha yüksek sesle konuşur musun?
- Tom spoke up for Mary.
- Tom Mary için konuştu.
- Tom spoke up.
- Tom yüksek sesle konuştu.
- She is ashamed to speak up.
- O yüksek sesle konuştuğu için mahcup oldu.
- Speak up, Tom.
- Konuş, Tom.
- Can you speak up?
- Yüksek sesle konuşabilir misiniz?
- Please speak up.
- Lütfen yüksek sesle konuşun.
- You need to speak up.
- Yüksek sesle konuşmalısın.
- Sooner or later, someone has to speak up.
- Er ya da geç, birileri konuşmak zorunda.
- Could you speak up just a little bit?
- Birazcık yüksek sesle konuşabilir misin?
- I spoke up.
- Yüksek sesle konuştum.
- You've got to speak up.
- Yüksek sesle konuşmak zorundasın.
- Thanks for speaking up for me.
- Benim adıma konuştuğunuz için teşekkürler.
- You need to speak up.
- Daha yüksek sesle konuşman gerekiyor.
- Don't be afraid to speak up.
- Yüksek sesle konuşmaktan korkmayın.
Show More (27)
|