İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | squeeze something into something f. | iterek sıkışık/küçük bir yere yerleştirmek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (bir şeye) sıkışmak | ||
We squeezed into the elevator. Asansörde sıkıştık. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (bir şeye) sığışmak | ||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (bir şeye) tıkışmak | ||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (bir şeye) sıkışık bir şekilde yerleşmek | ||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (bir şeye) sıkıştırmak | ||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (bir şeye) sığıştırmak | ||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (bir şeye) tıkıştırmak | ||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (bir şeye) zorla sığdırmak | ||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (bir şeye) sıkıştırıp yerleştirmek | ||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (dar bir zamana) sığdırmak | ||
Öbek Fiiller | squeeze into (something) f. | (dar bir zamana) sıkıştırmak |