Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
entry words
out of character
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
stabilized
stabilize
adj.
She's unconscious, and we're
stabilizing
her.
Bilinci kapalı ve onu
stabilize
ediyoruz.
The situation has
stabilized.
Durum
stabilize
oldu.
Show More (-1)
2
stabilized
istikrarlı
adj.
She's
stabilized
for the time being.
O şimdilik
istikrarlı.
Show More (-2)