Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
stately
görkemli
adj.
He was a
stately
man.
O
görkemli
bir adamdı.
A government official's
stately
mansion was looted.
Bir hükümet yetkilisinin
görkemli
malikanesi yağmalandı.
A government official's
stately
mansion was looted.
Bir hükümet görevlisinin
görkemli
malikanesi yağmalanmış.
Show More (0)
2
stately
heybetli
adj.
He was a
stately
man.
Heybetli
bir adamdı.
Show More (-2)