succumb - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
succumb karşı koyamamak v.
  • Many women had succumbed to the actor's charm.
  • Aktörün cazibesine karşı koyamayan pek çok kadın vardı.
  • It was a temptation, Mary, and you succumbed.
  • O bir ayartmaydı, Mary, ve sen karşı koyamadın.
Show More (-1)
succumb yenik düşmek v.
  • It was a temptation, Mary, and you succumbed.
  • Bu bir ayartmaydı, Mary, ve sen yenik düştün.
  • Tom finally succumbed after weeks of suffering.
  • Tom haftalarca acı çektikten sonra sonunda yenik düştü.
Show More (-1)
succumb yenik düşmek (hastalığa) v.
  • Many of the wounded soldiers succumbed to their injuries.
  • Yaralı askerlerin çoğu yaralarına yenik düştü.
Show More (-2)