|
- Tom and Mary haven't unpacked their suitcases yet.
- Tom ve Mary henüz bavullarını açmadılar.
- These suitcases are really heavy.
- Bu bavullar gerçekten ağır.
- Where are my suitcases?
- Bavullarım nerede?
- How many suitcases are you taking on your trip?
- Yolculuğunuza kaç bavul götürüyorsunuz?
- Tom didn't know where Mary wanted him to put her suitcases.
- Tom, Mary'nin bavullarını nereye koymasını istediğini bilmiyordu.
- The suitcases were ready for loading.
- Bavullar yükleme için hazırdı.
- Thank you for helping me carry my suitcases.
- Bavullarımı taşımama yardım ettiğin için teşekkür ederim.
- Tom will carry those suitcases for you.
- Tom o bavulları senin için taşıyacak.
- Can I help you with those suitcases?
- Bavulları taşımanıza yardım edebilir miyim?
- Do they have their suitcases?
- Bavulları var mı?
- Put the suitcases carefully on the rack.
- Bavulları dikkatlice rafa koyun.
- Tom helped Mary carry her suitcases.
- Tom, Mary'nin bavullarını taşımasına yardım etti.
- Let me help you with your suitcases.
- Bavullarınızı taşımanıza yardım edeyim.
- I'll be back for my suitcases later.
- Bavullarım için daha sonra döneceğim.
- I'm only bringing two suitcases.
- Sadece iki bavul getiriyorum.
- Where should I put these suitcases?
- Bu bavulları nereye koyayım?
- Let me find somewhere to put these suitcases.
- Bavulları koyacak bir yer bulayım.
- Where are all our suitcases?
- Bavullarımız nerede?
- Where shall I put my suitcases?
- Bavullarımı nereye koyayım?
- Tom helped me carry my suitcases.
- Tom bavullarımı taşımama yardım etti.
- I can carry those suitcases for you.
- O bavulları senin için taşıyabilirim.
- Are these suitcases yours?
- Bu bavullar senin mi?
- Tom helped Mary carry her suitcases.
- Tom Mary'nin bavullarını taşımasına yardım etti.
- Sami's suitcases were missing.
- Sami'nin bavulları kayıptı.
- These are my suitcases.
- Bunlar benim bavullarım.
- Do you need a hand with your suitcases?
- Bavullarınız için yardıma ihtiyacınız var mı?
- Tom had to carry all three suitcases.
- Tom üç bavulu da taşımak zorunda kaldı.
- Tom told me where to put my suitcases.
- Tom bavullarımı nereye koyacağımı bana söyledi.
- Where are your suitcases?
- Bavulların nerede?
- One of my suitcases is missing.
- Bavullarımdan biri kayıp.
- Do me a favor and take these suitcases down to the basement.
- Bana bir iyilik yap ve bu bavulları bodruma götür.
- Let's just leave our suitcases here.
- Bavullarımızı burada bırakalım.
- Tom didn't help Mary carry her suitcases.
- Tom, Mary'nin bavullarını taşımasına yardım etmedi.
- When I got home, I realized that one of my suitcases had disappeared.
- Eve geldiğimde, benim bavullardan birinin kaybolduğunu fark ettim.
- Tom carried the suitcases for me.
- Tom bavulları benim için taşıdı.
- I have to unpack my suitcases.
- Bavullarımı açmam lazım.
- Let me show you where you can put your suitcases.
- Bavullarınızı nereye koyabileceğinizi göstereyim.
- Would you please help me carry my suitcases?
- Bavullarımı taşımama yardım eder misiniz?
- Tom carried both suitcases.
- Tom iki bavulu da taşıdı.
- One of the suitcases is completely empty.
- Bavullardan biri tamamen boş.
- How many suitcases do you have?
- Kaç tane bavulun var?
- Tom was carrying two suitcases.
- Tom iki bavul taşıyordu.
- Tom will carry those suitcases for you.
- Tom sizin için bu bavulları taşıyacak.
- I'm not going to drag their suitcases around.
- Bavullarını sürüklemeyeceğim.
- I'm not sure who has my suitcases.
- Bavullarımın kimde olduğundan emin değilim.
- These suitcases are heavy.
- Bu bavullar ağır.
- Tom knew where Mary had put her suitcases.
- Tom, Mary'nin bavullarını nereye koyduğunu biliyordu.
- I'll come back for my suitcases this afternoon.
- Öğleden sonra bavullarımı almaya geleceğim.
- Will you help me take the suitcases down from the rack?
- Bavulları askıdan indirmeme yardım eder misin?
- He carried the suitcases to our room.
- Bavulları odamıza taşıdı.
- Could you carry these suitcases for me?
- Bu bavulları benim için taşıyabilir misin?
- Tom told me where to put my suitcases.
- Tom bana bavullarımı nereye koyacağımı söyledi.
- Let me show you where you can put your suitcases.
- Bavullarını nereye koyabileceğini sana göstereyim.
- Do they have their suitcases?
- Onların bavulları var mı?
- Tom is helping Mary carry in her suitcases.
- Tom Mary'nin bavullarını taşımasına yardım ediyor.
- Would you help me with my suitcases?
- Bavullarımda bana yardım eder misin?
- Where do you want these suitcases?
- Bu bavulları nereye istiyorsunuz?
- I told Tom where he should put his suitcases.
- Tom'a bavullarını nereye koyması gerektiğini söyledim.
- I carried both suitcases.
- İki bavulu da ben taşıdım.
- Tom pulled the suitcases out of the trunk.
- Tom bavulları bagajdan çıkardı.
- Your suitcases look heavy.
- Bavulların ağır görünüyor.
- I'll help you carry your suitcases.
- Bavullarını taşımana yardım edeceğim.
- Tom carried both suitcases.
- Tom her iki bavulu taşıdı.
- Where would you like me to put your suitcases?
- Bavullarınızı nereye koymamı istersiniz?
- I'll put the suitcases in Tom's room.
- Bavulları Tom'un odasına koyacağım.
- Tom put the suitcases into his car.
- Tom bavulları arabasına koydu.
- In the luggage rack there are five suitcases.
- Bagaj rafında beş bavul var.
- Tom came down the stairs carrying his suitcases.
- Tom bavullarını taşıyarak merdivenlerden indi.
- Which of these suitcases is Tom's?
- Bu bavullardan hangisi Tom'un?
- Just put the suitcases here.
- Bavulları buraya koy.
- I have to unpack my suitcases.
- Bavullarımı açmak zorundayım.
- Where did you tell Tom to put his suitcases?
- Tom'a bavullarını nereye koymasını söyledin?
- Tell Tom where to put the suitcases.
- Tom'a bavulları nereye koyacağını söyle.
- Which suitcases are Tom's?
- Hangi bavullar Tom'un?
- We can't leave our suitcases here.
- Bavullarımızı burada bırakamayız.
- Could you carry these suitcases for me?
- Bu bavulları benim için taşıyabilir misiniz?
- I'll come back for my suitcases this afternoon.
- Bu öğleden sonra bavullarım için geri geleceğim.
- I put your suitcases in your room.
- Bavullarını odana koydum.
- Those three suitcases are Tom's.
- Şu üç bavul Tom'un.
- He will carry those suitcases for you.
- O bavulları senin için taşıyacak.
- Your suitcases are over there.
- Bavullarınız orada.
- Tom followed behind Mary, carrying two suitcases.
- Tom iki bavul taşıyarak Mary'nin peşinden gitti.
- Tom told us where to put our suitcases.
- Tom bize bavullarımızı nereye koyacağımızı söyledi.
- Let me find somewhere to put these suitcases.
- Bu bavulları koyacak bir yer bulayım.
- We packed their suitcases for them.
- Onların bavullarını onlar için topladık.
- These suitcases are Tom's and Mary's.
- Bu bavullar Tom ve Mary'nin.
- Tom is helping Mary carry in her suitcases.
- Tom, Mary'nin bavullarını taşımasına yardım ediyor.
- Tom carried Mary's suitcases to her room.
- Tom, Mary'nin bavullarını odasına taşıdı.
- The suitcases were ready for loading.
- Bavullar yüklenmek için hazırdı.
- Would you please help me carry my suitcases?
- Lütfen bavullarımı taşımama yardım eder misin?
- Would you like me to help you with your suitcases?
- Bavullarını taşımana yardım etmemi ister misin?
- Tom doesn't know where Mary put her suitcases.
- Tom, Mary'nin bavullarını nereye koyduğunu bilmiyor.
- Where are the suitcases?
- Bavullar nerede?
- Tom managed to carry both suitcases by himself.
- Tom her iki bavulu da kendi başına taşımayı başardı.
- Let me help you with your suitcases.
- Bavullarında sana yardım edeyim.
- I'll get Tom to carry your suitcases upstairs.
- Tom'a bavullarınızı yukarı taşımasını söyleyeceğim.
- Where do you want me to put these suitcases?
- Bu bavulları nereye koymamı istiyorsun?
- When I got home, I realized that one of my suitcases had disappeared.
- Eve geldiğimde bavullarımdan birinin kaybolduğunu fark ettim.
- Tom can't carry all those suitcases so you should help him.
- Tom bütün o bavulları taşıyamaz, bu yüzden ona yardım etmelisin.
- Can I help you with your suitcases?
- Bavullarını taşımana yardım edebilir miyim?
- We could leave our suitcases here.
- Bavullarımızı buraya bırakabiliriz.
- These suitcases are kind of heavy.
- Bu bavullar biraz ağır.
- Tom didn't know where Mary had put her suitcases.
- Tom, Mary'nin bavullarını nereye koyduğunu bilmiyordu.
- I don't think Tom knows where Mary put her suitcases.
- Tom'un Mary'nin bavullarını nereye koyduğunu bildiğini sanmıyorum.
- Would you help me with my suitcases?
- Bavullarımı taşımama yardım eder misin?
- I don't pack your suitcases.
- Bavullarınızı ben toplamıyorum.
- I can carry those suitcases for you.
- Ben o bavulları senin için taşıyabilirim.
- Can I help you with your suitcases?
- Bavullarında sana yardımcı olabilir miyim?
- You should've helped Tom carry his suitcases.
- Tom'un bavullarını taşımasına yardım etmeliydin.
- Will you help me take the suitcases down from the rack?
- Bavulları raftan indirmeme yardım eder misin?
- Tell me where I should put my suitcases.
- Bavullarımı nereye koymam gerektiğini söyle.
- Tom can't carry all those suitcases so you should help him.
- Tom tüm bu bavulları taşıyamaz bu yüzden ona yardım etmelisin.
- There are three suitcases near the door.
- Kapının yanında üç bavul var.
- I opened all my suitcases.
- Bütün bavullarımı açtım.
- Do me a favor and take these suitcases down to the basement.
- Bana bir iyilik yap ve şu bavulları bodruma götür.
- Tom managed to carry both suitcases by himself.
- Tom iki bavulu da tek başına taşımayı başardı.
- These are Tom's and Mary's suitcases.
- Bunlar Tom ve Mary'nin bavulları.
- I helped Tom carry in the suitcases.
- Tom'un bavulları taşımasına yardım ettim.
- Can I help you with those suitcases?
- Ben o bavullar konusunda sana yardımcı olabilir miyim?
Show More (116)
|