Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
jacaranda
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
supernatural
doğaüstü
adj.
Tom claims to have encountered
supernatural
creatures in that wood.
Tom o ormanda
doğaüstü
yaratıklarla karşılaştığını iddia ediyor.
Tom claims to have encountered
supernatural
creatures in that wood.
Tom o ormanda
doğaüstü
yaratıklarla karşılaştığını iddia etti.
He believes in the
supernatural.
O,
doğaüstüne
inanır.
Show More (0)
2
supernatural
doğaüstü şey
n.
He believes in the
supernatural.
Doğaüstü şeylere
inanıyor.
Tom believes in the
supernatural.
Tom
doğaüstü şeylere
inanıyor.
Show More (-1)