Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
ust-orda buryat autonomous okrug
flix weed
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
suppressive
baskılayıcı
adj.
The decision in relation to the Netherlands provides for
suppressive
vaccination.
Hollanda ile ilgili karar,
baskılayıcı
aşılamayı öngörmektedir.
I've been declared a
suppressive
person.
Ben
baskılayıcı
bir kişi olarak bildirildim.
Show More (-1)