|
- The surgeon said it was a long brain operation.
- Cerrah bunun uzun bir beyin ameliyatı olduğunu söyledi.
- The more money the prisoner was able to offer, the more ear the surgeon permitted to remain intact.
- Mahkum ne kadar çok para teklif edebilirse cerrah da o kadar çok kulağın sağlam kalmasına izin veriyordu.
- I had no idea you worked as a surgeon.
- Senin bir cerrah olarak çalıştığın hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- Besides being a surgeon, he was a famous writer.
- Bir cerrah olmanın yanı sıra, o ünlü bir yazardı.
- My father is an expert surgeon.
- Babam uzman bir cerrahtır.
- The surgeon who operated on Tom is very experienced and highly regarded.
- Tom'u ameliyat eden cerrah çok deneyimli ve saygın biri.
- Sami is not just a doctor, but a surgeon.
- Sami sadece bir doktor değil, aynı zamanda bir cerrah.
- A good surgeon has an eagle's eye, a lion's heart, and a lady's hand.
- İyi bir cerrahın kartal gibi bir gözü, aslan gibi bir kalbi ve hanımefendi gibi bir eli vardır.
- People say I'm a good surgeon.
- İnsanlar iyi bir cerrah olduğumu söylüyor.
- Tom is a good surgeon.
- Tom iyi bir cerrahtır.
- Tom didn't want to be a surgeon.
- Tom cerrah olmak istemedi.
- Tom wants to become a surgeon.
- Tom bir cerrah olmak istiyor.
- The surgeon amputated the wrong leg.
- Cerrah yanlış bacağı kesti.
- Tom is a surgeon.
- Tom bir cerrah.
- I think I'm a good surgeon.
- İyi bir cerrah olduğumu düşünüyorum.
- Fadil was a trusted surgeon.
- Fadıl güvenilir bir cerrahtı.
- The surgeon took out his patient's appendix.
- Cerrah hastasının apandisini aldı.
- His brother is all thumbs, but he is a skillful surgeon.
- Erkek kardeşi sakardır ama usta bir cerrahtır.
- His brother is all thumbs, but he is a skillful surgeon.
- Kardeşi çok beceriksiz ama yetenekli bir cerrah.
- I had no idea you were a surgeon.
- Senin bir cerrah olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.
- The surgeon persuaded me to undergo an operation.
- Cerrah beni ameliyat olmaya ikna etti.
- I'm the surgeon.
- Ben cerrahım.
- The surgeon operated on her for lung cancer.
- Cerrah onu akciğer kanseri için ameliyat etti.
- Tom became a surgeon.
- Tom bir cerrah oldu.
- The surgeon who did Tom's operation is very experienced and highly regarded.
- Tom'un ameliyatını yapan cerrah çok deneyimli ve saygın biri.
- The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.
- Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.
- With hands like these, I should've become a surgeon.
- Böyle ellerim varken cerrah olmalıydım.
- Fred grew up to be a surgeon.
- Fred, büyüyüp cerrah oldu.
- The surgeon operated on the patient.
- Cerrah, hastayı ameliyat etti.
- Besides being a surgeon, he was a famous writer.
- Cerrah olmasının yanı sıra ünlü bir yazardı.
- The surgeon who operated on Tom is very experienced and highly regarded.
- Tom'u ameliyat eden cerrah çok deneyimli ve oldukça saygın.
- The surgeon persuaded me to undergo an organ transplant operation.
- Cerrah beni organ nakli ameliyatı olmaya ikna etti.
- The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.
- Cerrah onu organ nakli için ikna etti.
- I had no idea you were a surgeon.
- Cerrah olduğunu bilmiyordum.
- A good surgeon has an eagle's eye, a lion's heart, and a lady's hand.
- İyi bir cerrah bir kartalın gözüne, bir aslanın kalbine ve bir hanımın eline sahiptir.
- A surgeon lives with Death, his inseparable companion - I walk hand in hand with him.
- Bir cerrah ölümle birlikte yaşar, onun ayrılmaz yoldaşıdır - ben onunla el ele yürürüm.
- Tom is a surgeon, isn't he?
- Tom bir cerrah, değil mi?
- I thought Tom was your surgeon.
- Tom'un senin cerrahın olduğunu düşündüm.
- I had no idea you worked as a surgeon.
- Cerrah olarak çalıştığınızı bilmiyordum.
- Tom didn't want to become a surgeon.
- Tom cerrah olmak istemedi.
- I want to become a surgeon.
- Cerrah olmak istiyorum.
- I hope to become a surgeon.
- Cerrah olmayı umuyorum.
- With hands like these, I should've become a surgeon.
- Ben böyle ellerle bir cerrah olmalıydım.
- I'm a surgeon.
- Ben bir cerrahım.
- The surgeon scrubbed thoroughly up to his elbows before commencing surgery.
- Cerrah ameliyata başlamadan önce dirseklerine kadar iyice fırçaladı.
- Tom doesn't want to be a surgeon.
- Tom cerrah olmak istemiyor.
- He's not a surgeon, but a butcher.
- O bir cerrah değil, bir kasap.
- The surgeon scrubbed thoroughly up to his elbows before commencing surgery.
- Cerrah ameliyata başlamadan önce elini dirseklerine kadar iyice ovalayarak yıkadı.
- Tom wants to become a surgeon.
- Tom cerrah olmak istiyor.
- Tom wants to be a surgeon.
- Tom cerrah olmak istiyor.
- I thought Tom was your surgeon.
- Tom'un senin cerrahın olduğunu sanıyordum.
- The surgeon persuaded me to undergo an organ transplant operation.
- Cerrah beni bir organ nakli operasyonu geçirmem için ikna etti.
- The surgeon's suture technique minimizes scarring.
- Cerrahın dikiş tekniği yara izini en aza indiriyor.
- The surgeon forgot something inside the patient.
- Cerrah hastanın içinde bir şey unuttu.
- The surgeon persuaded me to undergo an operation.
- Cerrah beni bir ameliyat geçirmem için ikna etti.
- I think I'm a good surgeon.
- Sanırım ben iyi bir cerrahım.
- Tom didn't want to be a surgeon.
- Tom cerrah olmak istemiyordu.
- Tom wanted to be a surgeon.
- Tom cerrah olmak istiyordu.
- Tom doesn't want to become a surgeon.
- Tom cerrah olmak istemiyor.
- Tom wanted to be a surgeon.
- Tom bir cerrah olmak istedi.
- The surgeon's suture technique minimizes scarring.
- Cerrahın dikiş atma tekniği yara izlerini en aza indiriyor.
- I didn't know you were a surgeon.
- Cerrah olduğunu bilmiyordum.
- Fred grew up to be a surgeon.
- Fred büyüyünce cerrah oldu.
- The surgeon removed the wrong organ.
- Cerrah yanlış organı çıkardı.
- Mr Briggs is not any doctor, he is an excellent surgeon.
- Bay Briggs herhangi bir doktor değil, o mükemmel bir cerrah.
- The surgeon who did Tom's operation is very experienced and highly regarded.
- Tom'un ameliyatını yapan cerrah çok deneyimli ve oldukça saygın.
Show More (63)
|
