Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
surly
asık suratlı
adj.
Tom is
surly,
isn't he?
Tom
asık suratlı,
değil mi?
The receptionist at the hotel was
surly
and not at all friendly.
Oteldeki resepsiyonist
asık suratlıydı
ve hiç de arkadaş canlısı değildi.
The receptionist at the hotel was
surly
and not at all friendly.
Oteldeki resepsiyonist
asık suratlı
ve hiç de dost canlısı değildi.
Show More (0)
2
surly
somurtkan
adj.
In that unwelcoming place I found too many
surly
people.
O davetkâr olmayan yerde çok fazla
somurtkan
insan buldum.
Tom is
surly,
isn't he?
Tom
somurtkan,
değil mi?
Show More (-1)