|
- She spread a beautiful lace tablecloth on the dining table.
- Yemek masasının üzerine güzel, dantel bir masa örtüsü serdi.
- I spilled coffee on your tablecloth.
- Masa örtüne kahve döktüm.
- The tablecloth on our dining room table is white.
- Yemek masamızdaki masa örtüsü beyaz.
- The tablecloth is in the cabinet.
- Masa örtüsü dolapta.
- Where is your new tablecloth?
- Yeni masa örtün nerede?
- The tablecloth on our dining room table is white.
- Yemek odası masasındaki örtü beyazdır.
- I'm afraid I spilled coffee on the tablecloth.
- Korkarım masa örtüsüne kahve döktüm.
- I bought four new tablecloths.
- Dört tane yeni masa örtüsü satın aldım.
- He put the new tablecloth he had just bought on the table.
- Yeni aldığı masa örtüsünü masanın üzerine serdi.
- He put the new tablecloth he had just bought on the table.
- Masaya yeni aldığı masa örtüsünü serdi.
- The round table was covered by a checkered tablecloth.
- Yuvarlak masa kareli bir masa örtüsüyle kaplıydı.
- He put the new tablecloth he had just bought on the table.
- Yeni aldığı masa örtüsünü masanın üzerine koydu.
- The round table was covered by a checkered tablecloth.
- Yuvarlak masanın üstünde kareli bir masa örtüsü seriliydi.
- I'm afraid I spilled coffee on the tablecloth.
- Maalesef masa örtüsüne kahve döktüm.
- She took the tablecloths to the laundry.
- Masa örtülerini çamaşırhaneye götürdü.
- The waitress put a white tablecloth on the table.
- Garson masaya beyaz bir masa örtüsü koydu.
- The waitress put a white tablecloth on the table.
- Garson kız masaya beyaz bir masa örtüsü koydu.
- As Tom sat down, he bumped the table and his coffee spilled onto the tablecloth.
- Tom otururken, masaya çarptı ve kahvesi masa örtüsüne döküldü.
- Tom put the new tablecloth he had just bought on the table.
- Tom yeni aldığı masa örtüsünü masanın üzerine koydu.
- I bought four new tablecloths.
- Dört tane yeni masa örtüsü aldım.
- She took the tablecloths to the laundry.
- O, masa örtülerini çamaşırhaneye götürdü.
- Tom covered the table with the new tablecloth he'd just bought.
- Tom masayı yeni aldığı masa örtüsüyle örttü.
- As Tom sat down, he bumped the table and his coffee spilled onto the tablecloth.
- Tom otururken masaya çarptı ve kahvesi masa örtüsüne döküldü.
- Tom covered the table with the new tablecloth he'd just bought.
- Tom yeni aldığı masa örtüsüyle masayı örttü.
Show More (21)
|
