|
- You took a picture of that tree, and you know it.
- O ağacın fotoğrafını çektiniz ve bunu biliyorsunuz.
- What was the last thing you took a picture of?
- Fotoğrafını çektiğin son şey neydi?
- Tom took a picture of Mary.
- Tom Mary'nin fotoğrafını çekti.
- Tom took a picture of himself and sent it to Mary.
- Tom bir fotoğrafını çekip Mary'ye gönderdi.
- Tom took a picture of his old camera with his new camera.
- Tom yeni fotoğraf makinesiyle eski fotoğraf makinesinin fotoğrafını çekti.
- Layla took a picture of Sami.
- Layla Sami'nin fotoğrafını çekti.
- He took a picture of the beautiful landscape.
- Güzel manzaranın fotoğrafını çekti.
- Tom wanted to take a picture of Mary, but she didn't want him to.
- Tom Mary'nin fotoğrafını çekmek istedi ama Mary istemedi.
- You're going to want to take a picture of this.
- Bunun fotoğrafını çekmek isteyeceksin.
- Dan took a picture of a warthog.
- Dan bir yaban domuzunun fotoğrafını çekti.
- What did Tom take a picture of?
- Tom neyin fotoğrafını çekti?
- Tom took a picture of his old camera with his new camera.
- Tom yeni kamerasıyla eski kamerasının fotoğrafını çekti.
- Mary took a picture of her mother with her cell phone.
- Mary cep telefonuyla annesinin bir fotoğrafını çekti.
- Tom took a picture of a squirrel while it was eating a nut.
- Tom bir sincabın fındık yerken fotoğrafını çekmiş.
- Tom took a picture of the picture.
- Tom resmin fotoğrafını çekti.
- Mary took a picture of her mother with her cell phone.
- Mary cep telefonuyla annesinin fotoğrafını çekti.
- It never occurred to me to take a picture of how the garden looked before we started pulling weeds.
- Yabani otları temizlemeye başlamadan önce bahçenin nasıl göründüğünün fotoğrafını çekmek hiç aklıma gelmedi.
- Tom took a picture of Mary's dog.
- Tom, Mary'nin köpeğinin fotoğrafını çekti.
- Tom took a picture of himself with his iPhone.
- Tom iPhone'uyla kendi fotoğrafını çekti.
- Tom took a picture of the flowers.
- Tom çiçeklerin fotoğrafını çekti.
- Tom pulled out his phone and took a picture of Mary's new car.
- Tom telefonunu çıkardı ve Mary'nin yeni arabasının fotoğrafını çekti.
- Tom took a picture of the cattle grazing on the hillside.
- Tom yamaçta otlayan sığırların fotoğrafını çekti.
- Mary took a picture of her cat and sent it to Tom.
- Mary kedisinin fotoğrafını çekti ve Tom'a gönderdi.
- Tom took a picture of Mary standing under the cherry tree.
- Tom kiraz ağacının altında duran Mary'nin fotoğrafını çekti.
- What was the last thing you took a picture of?
- En son fotoğrafını çektiğin şey neydi?
- Please let me take a picture of you.
- Lütfen senin bir fotoğrafını çekeyim.
- Tom wants to take a picture of it.
- Tom fotoğrafını çekmek istiyor.
- I took a picture of the schedule.
- Programın fotoğrafını çektim.
- Tom took a picture of the cows.
- Tom ineklerin fotoğrafını çekti.
- Tom took a picture of the picture.
- Tom fotoğrafın bir fotoğrafını çekti.
- Tom took a picture of his dog and sent it to Mary.
- Tom köpeğinin fotoğrafını çekip Mary'ye gönderdi.
- Tom wants to take a picture of it.
- Tom bunun bir fotoğrafını çekmek istiyor.
- He took a picture of the koala.
- Koalanın fotoğrafını çekti.
- Tom took a picture of Mary's new car and sent it to John.
- Tom, Mary'nin yeni arabasının fotoğrafını çekti ve John'a gönderdi.
- Mary took a picture of her cat with her cellphone.
- Mary cep telefonuyla kedisinin fotoğrafını çekti.
- I took a picture of my family.
- Ailemin bir fotoğrafını çektim.
- Tom wants me to take a picture of his new car.
- Tom yeni arabasının fotoğrafını çekmemi istiyor.
- Tom took a picture of his own camera.
- Tom kendi fotoğraf makinesinin fotoğrafını çekti.
Show More (35)
|
