|
- Steve told me the tale of his travels.
- Steve bana yolculuklarının hikayesini anlattı.
- And so, a tale of pain and revenge begins.
- Ve böylece, ağrı ve intikam hikayesi başlar.
- The tale is familiar to us.
- Hikaye bize tanıdık geliyor.
- His book begins with a tale of country life.
- Kitabı bir taşra hayatı hikayesiyle başlıyor.
- And so, a tale of pain and revenge begins.
- Ve böylece, bir acı ve intikam hikayesi başlıyor.
- He bored me with his endless tales.
- Bitmek bilmeyen hikayeleriyle beni sıktı.
- That's an old tale.
- O, eski bir hikayedir.
- Sami told a shocking tale.
- Sami şok edici bir hikaye anlattı.
- It's just a tale.
- Bu sadece bir hikaye.
- It's a cautionary tale.
- Bu uyarıcı bir hikaye.
- I didn't believe the tales of evil spirits.
- Kötü ruhların hikayelerine inanmadım.
- Who wrote this tale?
- Bu hikayeyi kim yazdı?
- What a bizarre tale!
- Ne tuhaf bir hikaye!
- I'm tired of hearing your boastful tales.
- Övündüğün hikayeleri dinlemekten bıktım.
- Steve told me the tale of his travels.
- Steve bana seyahatlerinin hikayesini anlattı.
- It is a very sad tale.
- Bu çok üzücü bir hikaye.
Show More (13)
|