|
- My teammate and I worked together to win the game.
- Takım arkadaşım ve ben, maçı kazanmak için birlikte mücadele ettik.
- All of my former teammates are here tonight.
- Bütün eski takım arkadaşlarım bu gece buradalar.
- All of my former teammates are here tonight.
- Eski takım arkadaşlarımın hepsi bu gece burada.
- I'm one of Tom's teammates.
- Tom'un takım arkadaşlarından biriyim.
- Tom's teammates were glad to see him.
- Tom'un takım arkadaşları onu gördüklerine sevindiler.
- I'm not as young as the rest of my teammates.
- Diğer takım arkadaşlarım kadar genç değilim.
- We let our teammates down.
- Takım arkadaşlarımızı hayal kırıklığına uğrattık.
- Tom's teammates were glad to see him.
- Tom'un takım arkadaşları onu gördüğüne memnundu.
- All of Tom's teammates seem to like him.
- Tom'un tüm takım arkadaşları onu seviyor gibi görünüyor.
- Tom was well liked by his teammates.
- Tom takım arkadaşları tarafından çok sevilirdi.
- I'll miss my teammates.
- Ben takım arkadaşlarımı özleyeceğim.
- Jake quickly threw the ball in to his teammate.
- Jake topu hemen takım arkadaşına attı.
- This is my teammate, Tom.
- Bu benim takım arkadaşım, Tom.
- I'll miss my teammates.
- Takım arkadaşlarımı özleyeceğim.
- You're a good teammate.
- Siz iyi bir takım arkadaşısınız.
- Tom is one of my teammates.
- Tom benim takım arkadaşlarımdan biri.
- Tom's teammates need him.
- Tom'un takım arkadaşlarının ona ihtiyacı var.
- Torres booted the ball to his teammate.
- Torres topu takım arkadaşına attı.
- My teammates have been great.
- Takım arkadaşlarım harikaydılar.
- I'm one of Tom's teammates.
- Ben Tom'un takım arkadaşlarından biriyim.
- I believe in my teammates.
- Takım arkadaşlarıma inanıyorum.
- My teammates have been great.
- Takım arkadaşlarım harikaydı.
- Torres booted the ball to his teammate.
- Torres topu takım arkadaşına gönderdi.
- What do you think about your new teammate?
- Yeni takım arkadaşın hakkında ne düşünüyorsun?
- All of Tom's teammates seem to like him.
- Tom'un takım arkadaşlarının hepsi ondan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- Tom is a good teammate.
- Tom iyi bir takım arkadaşı.
- Tom apologized to his teammates.
- Tom takım arkadaşlarından özür diledi.
- I love my teammates.
- Takım arkadaşlarımı seviyorum.
- Tom sat with some of his teammates on the bench.
- Tom yedek kulübesinde bazı takım arkadaşlarıyla oturuyordu.
- All of Tom's teammates seem to respect him.
- Tom'un takım arkadaşlarının hepsi ona saygı duyuyor gibi görünüyor.
- All of Tom's teammates seem to respect him.
- Tom'un tüm takım arkadaşları ona saygı duyuyor gibi görünüyor.
- Have you met any of Tom's teammates?
- Tom'un takım arkadaşlarından biriyle tanıştınız mı?
- Tom is one of my teammates.
- Tom benim takım arkadaşlarımdan biridir.
- Jake quickly threw the ball in to his teammate.
- Jake çabucak topu takım arkadaşına attı.
- None of Tom's teammates seem to like him very much.
- Tom'un takım arkadaşlarından hiçbiri onu pek sevmiyor gibi görünüyor.
- They cheered for their teammate.
- Takım arkadaşları için tezahürat yaptılar.
- What do you think about your new teammate?
- Yeni takım arkadaşınız hakkında ne düşünüyorsunuz?
- I'm not as young as the rest of my teammates.
- Takım arkadaşlarımın kalanı kadar genç değilim.
- I let my teammates down.
- Takım arkadaşlarımı hayal kırıklığına uğrattım.
- We have good teammates.
- İyi takım arkadaşlarımız var.
- I really like my teammates.
- Takım arkadaşlarımı gerçekten seviyorum.
- Tom and I are teammates.
- Tom ve ben takım arkadaşıyız.
- Tom was sitting in the dugout with his teammates.
- Tom takım arkadaşlarıyla birlikte yedek kulübesinde oturuyordu.
- Tom has been a good teammate.
- Tom iyi bir takım arkadaşı olmuştur.
- This is my teammate, Donnavan.
- Bu benim takım arkadaşım, Donnavan.
- We have good teammates.
- Bizim iyi takım arkadaşlarımız var.
- You're a good teammate.
- Sen iyi bir takım arkadaşısın.
- Tom was sitting in the dugout with his teammates.
- Tom takım arkadaşlarıyla kanoda oturuyordu.
- Tom apologized to his teammates.
- Tom, takım arkadaşlarından özür diledi.
- Tom is a great teammate.
- Tom harika bir takım arkadaşı.
- Tom has been a good teammate.
- Tom iyi bir takım arkadaşı oldu.
- Tom was a great teammate.
- Tom harika bir takım arkadaşıydı.
- I really like my teammates.
- Takım arkadaşlarımı gerçekten beğeniyorum.
Show More (50)
|