Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
tumor des wirbelkanals
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
teetotaler
içki içmeyen
n.
Tom is a
teetotaler.
Tom
içki içmez.
As a
teetotaler,
Tom dislikes being around drunks.
İçki içmeyen
biri olarak Tom, sarhoşların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
Tom was previously a drunk, but now he's a
teetotaler.
Tom önceden sarhoştu ama şimdi
içki içmiyor.
He's a
teetotaler.
İçki içmez.
Show More (1)
2
teetotaler
yeşilaycı
n.
He's a
teetotaler.
O bir
yeşilaycı.
Show More (-2)