|
- There will only be space for seven beer tents, not eight.
- Sekiz değil, yalnızca yedi bira çadırına yer olacak.
- There will only be space for seven beer tents, not eight.
- Sadece yedi bira çadırı için yer olacak, sekiz değil.
- The school will provide tents for us.
- Okul bizim için çadır temin edecek.
- They set up their tents on the beach.
- Onlar çadırlarını sahilde kurdular.
- They live in tents.
- Çadırlarda yaşıyorlar.
- They live in tents.
- Onlar çadırlarda yaşıyor.
- They pitched their tents on the beach.
- Çadırlarını sahile kurdular.
- May God enlarge Japheth, and may he dwell in the tents of Shem, and Canaan be his servant.
- Tanrı Yafet'i büyütsün, Şem'in çadırlarında otursun ve Kenan onun hizmetkârı olsun.
- The school will provide tents for us.
- Okul bize çadır temin edecektir.
- We set up our tents before dark.
- Hava kararmadan çadırlarımızı kurduk.
- They pitched their tents on the beach.
- Onlar çadırlarını sahilde kurdu.
- Let's eat outside instead of in our tents.
- Çadır yerine dışarıda yiyelim.
- The school will provide tents for us.
- Okul bize çadır temin edecek.
- They set up their tents on the beach.
- Çadırlarını sahile kurdular.
- The camping trip was really in tents.
- Kamp gezisi gerçekten çadırlarda yapıldı.
- The camping trip was really in tents.
- Kamp gezisi gerçekten çadırdaydı.
- Let's eat outside instead of in our tents.
- Çadırlarımız yerine dışarıda yemek yiyelim.
- We set up our tents before dark.
- Karanlıktan önce çadırlarımızı kurduk.
- The school will provide tents for us.
- Okul bize çadır verecek.
Show More (16)
|
