territorial - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
territorial bölgesel adj.
  • Each State must remain master of its internal organisation, both at institutional and territorial level.
  • Her Devlet, hem kurumsal hem de bölgesel düzeyde kendi iç örgütlenmesinin efendisi olarak kalmalıdır.
  • The territorial farming contracts model introduced by France was an excellent precursor from this point of view.
  • Fransa tarafından uygulamaya konulan bölgesel tarım sözleşmeleri modeli bu açıdan mükemmel bir öncü olmuştur.
  • Nonetheless, we still have territorial restrictions applying to pharmacies.
  • Bununla birlikte hala eczanelere uygulanan bölgesel kısıtlamalarımız var.
Show More (13)