the know-how - Türkçe İngilizce Sözlük

the know-how

"the know-how" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 22 sonuç

İngilizce Türkçe
Trade/Economic
know-how i. bilgi birikim
Another point is the know-how in the EU delegations.
Bir diğer nokta ise AB delegasyonlarındaki bilgi birikimidir.

More Sentences
know-how teknik bilgi
It is absolutely essential that companies in areas developing more slowly adopt the latest technology and know-how.
Daha yavaş gelişen bölgelerdeki şirketlerin en son teknoloji ve teknik bilgiyi benimsemeleri kesinlikle çok önemlidir.

More Sentences
Politics
know-how teknik bilgi
Finally, aid can enable restructuring, offer training, save jobs and thus, know-how.
Son olarak yardım yeniden yapılanmayı sağlayabilir, eğitim sunabilir, işleri ve dolayısıyla teknik bilgiyi kurtarabilir.

More Sentences
General
know-how i. bil-yap
know-how i. bilgi
know-how i. beceri
know-how i. yapabilme bilgisi
know-how i. ustalık
know-how i. teknik
know-how i. ustalık bilgisi
know-how f. usulünü bilmek
Trade/Economic
know-how i. bir alanda sahip olunan uzmanlık
know-how özel bilgi
know-how yöntem bilgisi
know-how üretim yapma bilgisi
know-how işbilirlik
know-how uygulama becerisi
Law
know-how teknik bilgiler
Informatics
know-how expr. bil-yap
know-how yapabilme yetisi
know-how yapabilme bilgisi
Automotive
know-how uygulama becerisi

"the know-how" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

İngilizce Türkçe
Proverb
one half of the world does not know how the other half lives tok açın halinden anlamaz
one half of the world does not know how the other half lives zengin, fakirin halinden anlamaz
one half of the world does not know how the other half lives dünyanın yarısının diğer insanların nasıl yaşadığından haberi yok
Idioms
know how the sausage gets made f. işleyişini bilmek/anlamak
know how the sausage gets made f. perde arkasındaki işleyişi/süreci bilmek
know how the sausage gets made f. perde arkasını bilmek/anlamak
know how the sausage gets made f. perde arkasında neler olduğunu bilmek/anlamak
know how the sausage gets made f. geri planda neler olduğunu bilmek/anlamak
know how the sausage gets made f. bir şeyin aslında ne şekilde yapıldığını/işlediğini/üretildiğini bilmek