İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | know-how i. | bilgi birikim | ||
Another point is the know-how in the EU delegations. Bir diğer nokta ise AB delegasyonlarındaki bilgi birikimidir. More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | know-how | teknik bilgi | ||
It is absolutely essential that companies in areas developing more slowly adopt the latest technology and know-how. Daha yavaş gelişen bölgelerdeki şirketlerin en son teknoloji ve teknik bilgiyi benimsemeleri kesinlikle çok önemlidir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | know-how | teknik bilgi | ||
Finally, aid can enable restructuring, offer training, save jobs and thus, know-how. Son olarak yardım yeniden yapılanmayı sağlayabilir, eğitim sunabilir, işleri ve dolayısıyla teknik bilgiyi kurtarabilir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | know-how i. | bil-yap | ||
Genel | know-how i. | bilgi | ||
Genel | know-how i. | beceri | ||
Genel | know-how i. | yapabilme bilgisi | ||
Genel | know-how i. | ustalık | ||
Genel | know-how i. | teknik | ||
Genel | know-how i. | ustalık bilgisi | ||
Genel | know-how f. | usulünü bilmek | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | know-how i. | bir alanda sahip olunan uzmanlık | ||
Ticaret/Ekonomi | know-how | özel bilgi | ||
Ticaret/Ekonomi | know-how | yöntem bilgisi | ||
Ticaret/Ekonomi | know-how | üretim yapma bilgisi | ||
Ticaret/Ekonomi | know-how | işbilirlik | ||
Ticaret/Ekonomi | know-how | uygulama becerisi | ||
Law | ||||
Hukuk | know-how | teknik bilgiler | ||
Informatics | ||||
Bilişim | know-how expr. | bil-yap | ||
Bilişim | know-how | yapabilme yetisi | ||
Bilişim | know-how | yapabilme bilgisi | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | know-how | uygulama becerisi |