| 1 |
thereafter |
bundan sonra |
adv. |
|
- Thereafter it is the task of the public authorities to control the operators and to inspect the sites.
- Bundan sonra işletmecileri kontrol etmek ve sahaları denetlemek kamu makamlarının görevidir.
- Thereafter, employees should be responsible for their own development.
- Bundan sonra, çalışanlar kendi gelişimlerinden sorumlu olmalıdır.
- Thereafter, the permanent concern of Parliament, and obviously of our group, is safety.
- Bundan sonra Parlamentonun ve tabii ki grubumuzun daimi kaygısı güvenliktir.
- It is thereafter possible to address the content of the notion of an immigration policy.
- Bundan sonra göç politikası kavramının içeriğine değinmek mümkündür.
- A broader debate thereafter, also involving national parliaments, is important.
- Bundan sonra ulusal parlamentoların da dahil olduğu daha geniş bir tartışma önemlidir.
- A new set of regulations was adopted in 1995 to apply thereafter, with the agreement of everyone!
- Herkesin mutabakatıyla 1995 yılında, bundan sonra uygulanmak üzere yeni bir dizi yönetmelik kabul edilmiştir!
- Thereafter, the permanent concern of Parliament, and obviously of our group, is safety.
- Bundan sonra Parlamento'nun ve tabii ki grubumuzun daimi kaygısı güvenliktir.
- It is thereafter possible to address the content of the notion of an immigration policy.
- Bundan sonra bir göç politikası kavramının içeriğini ele almak mümkündür.
- Thereafter, you can massage of another leg too.
- Bundan sonra, diğer bacağa da masaj yapabilirsiniz.
Show More (6)
|
| 2 |
thereafter |
sonra |
adv. |
|
- The ship sailed for Rome, but shortly thereafter, it sank.
- Gemi Roma'ya doğru yola çıktı, ancak kısa bir süre sonra battı.
- The Commission's proposal should be made very shortly thereafter.
- Komisyon'un teklifi çok kısa bir süre sonra yapılmalıdır.
- Shortly thereafter, the Council referred the matter to the European Parliament.
- Kısa bir süre sonra Konsey konuyu Avrupa Parlamentosu'na havale etti.
- The Commission's proposal should be made very shortly thereafter.
- Komisyonun teklifi çok kısa bir süre sonra yapılacaktır.
- A man decides he wants to be king; thousands of people die shortly thereafter as a result of this desire.
- Bir adam kral olmak istediğine karar verir; binlerce insan bu arzu yüzünden kısa bir süre sonra ölür.
Show More (2)
|
| 3 |
thereafter |
sonrasında |
adv. |
|
- This company has seen a 40% jump in share prices as a result of the events of 11 September and thereafter.
- Bu şirket, 11 Eylül ve sonrasında yaşanan olayların bir sonucu olarak hisse fiyatlarında %40'lık bir artış görmüştür.
- We are facing the disastrous, but logical, consequences of the agreements that we signed in Maastricht and thereafter.
- Maastricht ve sonrasında imzaladığımız anlaşmaların feci ama mantıklı sonuçlarıyla karşı karşıyayız.
Show More (-1)
|
| 4 |
thereafter |
daha sonra |
adv. |
|
- Thereafter, you can massage of another leg too.
- Daha sonra öteki bacağa da masaj yapabilirsiniz.
Show More (-2)
|
