Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
comité plénier chargé du rapport annuel
proprietary rights
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
titillate
gıdıklamak
v.
Day after day the tabloids
titillated
the public with lurid details about the president's marital infidelity.
Magazin gazeteleri her gün Başkan'ın evlilikteki sadakatsizliğiyle ilgili korkunç ayrıntılarla halkı
gıdıklıyordu.
Show More (-2)