|
- That's too close to Lunnon for my liking.
- Bu benim için Lunnon'a çok yakın.
- Tom doesn't like it when people invade his personal space by standing too close to him.
- Tom, insanların kendisine çok yakın durarak kişisel alanını işgal etmesinden hoşlanmıyor.
- I don't like to sit too close to the screen.
- Ekrana çok yakın oturmayı sevmiyorum.
- We're too close.
- Çok yakınız.
- Tom's mother said he'd ruin his eyes if he sat too close to the TV.
- Tom'un annesi televizyona çok yakın oturursa gözlerini bozacağını söyledi.
- Tom might not want to get too close again.
- Tom tekrar çok yakın olmak istemeyebilir.
- Don't sit too close to the TV.
- TV'ye çok yakın oturma.
- I don't want to park too close to Tom's car.
- Tom'un arabasına çok yakın park etmek istemiyorum.
- They are too close.
- Birbirlerine çok yakınlar.
- We got too close.
- Biz çok yakın olduk.
- If you can read this, you're too close.
- Eğer bunu okuyabiliyorsan, çok yakınsın demektir.
- That was too close.
- O çok yakındı.
- Don't sit too close to the TV.
- Televizyona çok yakın oturma.
- Tom's mother said he'd ruin his eyes if he sat too close to the TV.
- Tom'un annesi onun TV'ye çok yakın oturursa gözlerini mahvedeceğini söyledi.
- It's too close to home.
- Eve çok yakın.
- You're too close.
- Çok yakınsın.
- Don't sleep too close to the fire.
- Ateşe çok yakın uyumayın.
- How close is too close?
- Ne kadar yakın çok yakındır?
- Don't stand too close.
- Çok yakın durmayın.
- How close is too close?
- Ne kadar yakın çok yakın?
- Tom doesn't like it when people invade his personal space by standing too close to him.
- İnsanlar ona çok yakın durarak onun kişisel alanını istila ettiğinde Tom bunu sevmez.
- Don't stand too close.
- Çok yakın durma.
- It's too close to home.
- Evine çok yakın.
- First cousins are too close for marriage.
- İlk kuzenler evlilik için çok yakındırlar.
- They are too close.
- Onlar çok yakın.
Show More (22)
|