toruń - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
grandson torun n.
  • Our thoughts are also with María Eraunzetamurgil and her grandson, who were victims of a horrendous attack.
  • Düşüncelerimiz aynı zamanda korkunç bir saldırının kurbanı olan Maria Eraunzetamurgil ve torunuyla birlikte.
  • Tom is your neighbor's grandson, isn't he?
  • Tom senin komşunun torunu, değil mi?
  • Did you know Tom was Mary's grandson?
  • Tom'un Mary'nin torunu olduğunu biliyor muydun?
Show More (45)
granddaughter torun n.
  • Tom and Mary bought their granddaughter a bike for Christmas.
  • Tom ve Mary Noel için torunlarına bir bisiklet aldılar.
  • This is Nina, your granddaughter.
  • Bu Nina, torunun.
  • This is Nina, your granddaughter.
  • Bu Nina, senin torunun.
Show More (20)
grandchild torun n.
  • The grandparents showered their grandchild.
  • Büyükanne ve büyükbaba, torunlarını yıkadılar.
  • Two of their children are married and they also have one grandchild.
  • Çocuklarından ikisi evli ve birer de torunları var.
  • Their grandchild lives in the Netherlands.
  • Onun torunu Hollanda'da yaşıyor.
Show More (16)
descendant torun n.
  • Romance languages are descendants of Latin.
  • Roman dilleri Latince'nin torunlarıdır.
  • I am convinced that a clear signal from those who were expelled in 1945 and from their descendants would be helpful.
  • 1945 yılında sınır dışı edilenlerden ve onların torunlarından gelecek net bir sinyalin faydalı olacağına inanıyorum.
  • We hold the goods of this earth on trust for our descendants.
  • Bu dünyanın mallarını torunlarımız için emanet olarak tutuyoruz.
Show More (1)
grandkid torun n.
  • None of my grandkids have started school yet.
  • Torunlarımdan hiçbiri henüz okula başlamadı.
  • I want grandkids.
  • Torun istiyorum.
  • I want grandkids.
  • Ben torun istiyorum.
Show More (1)