|
- Johnny fetched a towel from the bathroom.
- Johnny banyodan bir havlu getirdi.
- She wetted a towel.
- O bir havluyu ıslattı.
- Do not put this wet towel into the bag.
- Bu ıslak havluyu çantaya koyma.
- She grabbed her towel and headed for the beach.
- Havlusunu kaptı ve plaja doğru yola çıktı.
- Can you hand me a towel?
- Bana bir havlu uzatır mısın?
- Can somebody get me a towel?
- Biri bana havlu getirebilir mi?
- Don't put that damp towel into the bag.
- O ıslak havluyu çantaya koyma.
- Please wait while I get a towel.
- Ben havlu getirirken lütfen bekleyin.
- Dry your face with a towel.
- Yüzünüzü bir havluyla kurulayın.
- I'm throwing in the towel.
- Havluyu atıyorum.
- The towel that I usually use is yellow.
- Genelde kullandığım havlu sarı renklidir.
- I folded the towel in half.
- Ben havluyu ikiye katladım.
- I'll get you a towel.
- Sana bir havlu getireceğim.
- She wrung the towel.
- O, havluyu sıktı.
- The towel on the left is yours.
- Soldaki havlu senin.
- He needs a towel.
- Havluya ihtiyacı var.
- Tom spread the towel out on the sand.
- Tom havluyu kumun üzerine serdi.
- He wetted his towel with water.
- Havlusunu suyla ıslattı.
- The towel is dry.
- Havlu kuru.
- I need a towel.
- Bir havluya ihtiyacım var.
- Bring me a dry towel.
- Bana kuru bir havlu getirin.
- Tom gave Mary a towel.
- Tom Mary'ye havlu verdi.
- Can I have a towel, please?
- Ben bir havlu alabilir miyim, lütfen?
- The towel is wet.
- Havlu ıslak.
- She needs a towel.
- Onun havluya ihtiyacı var.
- Tom is drying his face with a towel.
- Tom yüzünü havluyla kuruluyor.
- Tom is drying his face with a towel.
- Tom bir havlu ile yüzünü kuruluyor.
- You need a towel, don't you?
- Havluya ihtiyacın var, değil mi?
- Tom came out of the bathroom with only a towel on.
- Tom banyodan üzerinde sadece bir havluyla çıktı.
- Tom wrung out the towel and hung it up to dry.
- Tom havluyu sıktı ve kuruması için astı.
- Tom reached for a towel.
- Tom bir havluya uzandı.
- Bring me a moist towel.
- Bana nemli bir havlu getirin.
- Tom dried his face with a towel.
- Tom havluyla yüzünü kuruladı.
- Could you bring me another hot towel?
- Bana bir sıcak havlu daha getirebilir misin?
- She wetted a towel.
- Bir havluyu ıslattı.
- Tom handed Mary a towel.
- Tom, Mary'ye bir havlu uzattı.
- Tom spread the towel out on the ground.
- Tom havluyu yere serdi.
- Tom grabbed a towel and headed for the pool.
- Tom bir havlu aldı ve havuza yöneldi.
- Tom used the same towel for ten days straight.
- Tom on gün boyunca aynı havluyu kullandı.
- She dried her face on a towel.
- Yüzünü bir havluyla kuruladı.
- Tom put a towel on Mary's forehead.
- Tom, Mary'nin alnına bir havlu koydu.
- Bring me a dry towel.
- Bana kuru bir havlu getir.
- Here's a towel you can use.
- İşte kullanabileceğin bir havlu.
- Tom dried himself with a towel.
- Tom kendini bir havluyla kuruladı.
- Tom came out of the bathroom with only a towel on.
- Tom üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.
- She rubbed her hair with a towel.
- O bir havlu ile saçlarını ovuşturdu.
- I'll bring one more towel.
- Bir havlu daha getireceğim.
- I folded the towel in half.
- Havluyu ikiye katladım.
- Let me get you a towel.
- Sana bir havlu getireyim.
- Give me a towel.
- Bana bir havlu ver.
- Here's a towel that you can use.
- İşte kullanabileceğiniz bir havlu.
- Tom handed Mary a towel.
- Tom Mary'ye bir havlu uzattı.
- Tom needs a towel.
- Tom'un bir havluya ihtiyacı var.
- Mary wrapped a hot water bottle in a towel and placed it on Tom's forehead.
- Mary sıcak su şişesini bir havluya sardı ve Tom'un alnına yerleştirdi.
- Tom needs a towel.
- Tom'un havluya ihtiyacı var.
- I'll bring one more towel.
- Ben bir tane daha havlu getireceğim.
- Can you pass me the towel?
- Havluyu bana verebilir misin?
- Tom wiped his face with the towel that Mary handed him.
- Tom Mary'nin ona uzattığı havluyla yüzünü sildi.
- Mary wrapped herself in a towel.
- Mary kendini bir havluya sardı.
- I dried myself with the towel Tom handed me.
- Tom'un bana uzattığı havluyla kurulandım.
- Mary needs a towel.
- Mary'nin havluya ihtiyacı var.
- My towel is covered in red ants!
- Havlum kırmızı karıncalarla kaplı!
- He dried himself with a towel.
- Kendini bir havluyla kuruladı.
- There is only one towel in our bathroom.
- Banyomuzda yalnızca bir havlu var.
- Wipe your hands with this towel.
- Ellerini bu havluyla sil.
- Don't put that damp towel into the bag.
- O nemli havluyu çantaya koyma.
- He needs a dry towel.
- Kuru bir havluya ihtiyacı var.
- I dried myself with the towel Tom handed me.
- Tom'un bana verdiği havluyla kendimi kuruttum.
- I put a clean towel in the bathroom for you.
- Senin için banyoya temiz bir havlu koydum.
- Can you pass me the towel?
- Havluyu uzatabilir misin?
- Do you think I could get a towel?
- Sence havlu alabilir miyim?
- Tom dried himself with a towel.
- Tom bir havluyla kurulandı.
- She grabbed her towel and headed for the beach.
- O havlusunu kaptı ve plaja gitti.
- Get me a towel.
- Bana bir havlu getir.
- Here's a towel you can use.
- İşte kullanabileceğiniz bir havlu.
- Could you bring me another hot towel?
- Bana başka bir sıcak havlu getirir misin?
- Did you bring a towel?
- Havlu getirdin mi?
- Tom dried his hands with a towel.
- Tom ellerini havluyla kuruladı.
- He dried himself with a towel.
- O, bir havlu ile kendini kuruladı.
- Tom dried his hands with a towel.
- Tom ellerini bir havluyla kuruladı.
- Tom dried his hair with a towel.
- Tom, saçlarını bir havluyla kuruladı.
- Tom dried his face with a towel.
- Tom yüzünü bir havluyla kuruladı.
- He wet the towel with water.
- Havluyu suyla ıslattı.
- I'm throwing in the towel.
- Havlu atıyorum.
- Tom wrapped the ice pack in a damp towel and placed it on his thigh.
- Tom buz paketini nemli bir havluyla sardı ve onu uyluğu üzerine yerleştirdi.
- Tom got out of the bathtub and dried himself with the new towel that Mary had given him.
- Tom küvetten çıkıp, Meryem'in kendisine vermiş olduğu yeni havluyla kurulandı.
- Mary needs a towel.
- Mary'nin bir havluya ihtiyacı var.
- Tom spread the towel out on the ground.
- Tom havluyu yere yaydı.
- Tom wrung the towel dry.
- Tom havluyu sıkarak kuruttu.
- Mary put a towel on Tom's forehead.
- Mary, Tom'un alnına bir havlu koydu.
- Can somebody get me a towel?
- Biri bana bir havlu getirebilir mi?
- Tom got out of the shower and dried himself with a towel.
- Tom duştan çıktı ve havluyla kurulandı.
- Can you hand me a towel?
- Bana havluyu verebilir misin?
- Mary came out of the bathroom with only a towel on.
- Mary banyodan üzerinde sadece bir havluyla çıktı.
- Tom threw in the towel.
- Tom havlu attı.
- Mary came out of the bathroom with only a towel on.
- Mary üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.
- Mary went out into the bath wearing only a towel.
- Mary banyoya sadece bir havluyla girdi.
- Tom wrung out the towel.
- Tom havluyu sıktı.
- Tom gave Mary a towel.
- Tom, Mary'e havlu verdi.
- He wet the towel with water.
- O, havluyu suyla ıslattı.
- Hand me a towel.
- Bana bir havlu ver.
- There is only one towel in our bathroom.
- Banyomuzda sadece bir havlu var.
- My towel is covered in red ants!
- Benim havlum kırmızı karıncalarla kaplı!
- Tom dried his hands with a small towel.
- Tom ellerini küçük bir havluyla kuruladı.
- Can I have a towel, please?
- Bir havlu alabilir miyim, lütfen?
- The man carried a rabbit wrapped in a towel in his arms.
- Adam kucağında havluya sarılı bir tavşan taşıyordu.
- We need a towel.
- Havluya ihtiyacımız var.
- Do you think I could get a towel?
- Sence bir havlu alabilir miyim?
- She needs a towel.
- Onun bir havluya ihtiyacı var.
- Tom wrapped the ice pack in a damp towel and placed it on his thigh.
- Tom buz torbasını nemli bir havluya sardı ve kalçasına yerleştirdi.
- The towel was quite useless.
- Havlu oldukça işe yaramazdı.
- A red and spotted white towel, please.
- Kırmızı ve benekli beyaz bir havlu lütfen.
- He needs to buy a towel.
- Onun bir havlu satın alması gerek.
- She came out of the shower with only a towel on.
- Duştan üzerinde sadece bir havluyla çıktı.
- The towel that I usually use is yellow.
- Genelde kullandığım havlu sarıdır.
- We need a towel.
- Bizim bir havluya ihtiyacımız var.
- The towel wasn't useful at all.
- Havlu hiç kullanışlı değildi.
- Tom needs a dry towel.
- Tom'un kuru bir havluya ihtiyacı var.
- Bring me a moist towel.
- Bana nemli bir havlu getir.
- Tom came out of the bathroom with a towel around his waist.
- Tom belinde bir havluyla banyodan çıktı.
- Hand me my towel.
- Havlumu ver.
- He needs a towel.
- Bir havluya ihtiyacı var.
- You need a towel, don't you?
- Senin bir havluya ihtiyacın var, değil mi?
- He threw in the towel.
- Havlu attı.
- The towel wasn't at all useful.
- Havlu hiç kullanışlı değildi.
- Tom put a wet towel on Mary's forehead.
- Tom, Mary'nin alnına ıslak bir havlu koydu.
- Don't put the wet towel in the bag.
- Islak havluyu çantaya koyma.
- I'll get you a towel.
- Sana bir havlu getireyim.
- Here's a towel that you can use.
- İşte kullanabileceğin bir havlu.
- Tom wiped his hands on the dirty towel.
- Tom ellerini kirli havluya sildi.
- Tom dried his hands with a small towel.
- Tom küçük bir havluyla ellerini kuruladı.
- Give me a towel.
- Bana bir havlu verin.
- She rubbed her hair with a towel.
- Saçlarını bir havluyla ovdu.
- He needs to buy a towel.
- Bir havlu alması gerekiyor.
- Mary wrapped a hot water bottle in a towel and placed it on Tom's forehead.
- Mary bir sıcak su şişesini bir havluyla sardı ve onu Tom'un alnına yerleştirdi.
- Tom dried his hair with a towel.
- Tom saçını bir havluyla kuruladı.
- Tom wrung the towel dry.
- Tom havluyu kuruladı.
- Tom grabbed a towel and headed for the pool.
- Tom bir havlu kaptı ve havuza doğru gitti.
- Tom got out of the bathtub and dried himself with the new towel that Mary had given him.
- Tom küvetten çıktı ve Mary'nin ona verdiği yeni havluyla kurulandı.
- I need a dry towel.
- Kuru bir havluya ihtiyacım var.
- Tom wiped his face with the towel that Mary handed him.
- Tom, Mary'nin uzattığı havluyla yüzünü sildi.
- Dry your hands on this towel.
- Ellerini bu havluyla kurula.
- Tom dried his hair with a towel.
- Tom saçını havluyla kuruladı.
- She wrung the towel.
- Havluyu sıktı.
- Tom dried his hair with a towel.
- Tom, saçını bir havluyla kuruladı.
- Mary wrapped herself in a towel.
- Mary bir havluya sarındı.
- Tom got out of the shower and dried himself with a towel.
- Tom duştan çıktı ve kendini bir havluyla kuruttu.
- Wipe your hands with this towel.
- Bu havlu ile ellerini sil.
Show More (145)
|
