unavailable - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
unavailable müsait değil adj.
  • The mayor is unavailable at the moment.
  • Belediye başkanı şu anda müsait değil.
  • Tom is unavailable.
  • Tom müsait değil.
  • Tom is unavailable.
  • Tom müsait değildir.
Show More (0)
unavailable ulaşılmaz adj.
  • At this crucial time, the European Union is unavailable to its subscribers.
  • Bu kritik dönemde Avrupa Birliği abonelerine ulaşamıyor.
  • English Wikipedia will be unavailable today.
  • İngilizce Wikipedia'ya bugün ulaşılamayacak.
Show More (-1)
unavailable kullanılamaz adj.
  • And medicines are often unavailable altogether.
  • Ve ilaçlar genellikle tamamen kullanılamaz durumdadır.
  • The Internet is unavailable now.
  • İnternet şu anda kullanılamıyor.
Show More (-1)