Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
undeterred
yılmayan
adj.
The life and work of our open and democratic societies will continue
undeterred.
Açık ve demokratik toplumlarımızın yaşamı ve çalışmaları
yılmadan
devam edecektir.
We simply carry on
undeterred,
not always taking the best projects forward.
Her zaman en iyi projeleri ileriye götürmeden,
yılmadan
devam ediyoruz.
Tom seemed
undeterred.
Tom
yılmamış
görünüyordu.
Sami is
undeterred.
Sami
yılmadı.
Show More (1)
2
undeterred
azimli
adj.
Sami is
undeterred.
Sami
azimlidir.
Show More (-2)