|
- The nurse remained unflappable, handling emergencies with composure.
- Hemşire soğukkanlılığını koruyarak acil durumları itidalle ele aldı.
- Tom's unflappable, even under great pressure.
- Tom büyük baskı altında bile soğukkanlıdır.
- Tom was unflappable.
- Tom soğukkanlıydı.
- Tom's unflappable, even under great pressure.
- Tom büyük baskı altında bile soğukkanlı.
Show More (1)
|