Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
meat product
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
unharmed
zarar görmemiş
adj.
Tom was
unharmed.
Tom
zarar görmemişti.
I was
unharmed.
Ben
zarar görmedim.
I'm glad they found Tom
unharmed.
Tom'u
zarar görmemiş
halde buldukları için mutluyum.
All the hostages were released
unharmed.
Tüm rehineler
zarar görmeden
serbest bırakıldı.
Tom's
unharmed.
Tom
zarar görmedi.
I'm
unharmed.
Ben
zarar görmedim.
Tom's
unharmed.
Tom
zarar görmemiş.
Tom was later released
unharmed.
Tom daha sonra
zarar görmeden
serbest bırakıldı.
All the hostages were released
unharmed.
Bütün rehineler
zarar görmeden
serbest bırakıldı.
They're
unharmed.
Zarar görmemişler.
Muammar Kaddafi escaped
unharmed.
Muammer Kaddafi
zarar görmeden
kaçtı.
I was
unharmed.
Zarar görmedim.
Show More (9)
2
unharmed
sağ salim
adj.
Thankfully, everyone emerged from the accident
unharmed.
Neyse ki herkes kazadan
sağ salim
kurtuldu.
I'm glad they found Tom
unharmed.
Tom'u
sağ salim
bulmalarına sevindim.
Tom was
unharmed.
Tom
sağ salimdi.
All the hostages were released
unharmed.
Tüm rehineler
sağ salim
serbest bırakıldı.
Sami came home
unharmed.
Sami eve
sağ salim
geldi.
Show More (2)