untenable - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
untenable savunulamaz (sav, teori vb) adj.
  • The current inequities that I have described are untenable and certainly indefensible.
  • Tarif ettiğim mevcut eşitsizlikler savunulamaz ve kesinlikle savunulamaz.
  • If China and India switch over to generalised car traffic, the environmental burden will become untenable.
  • Eğer Çin ve Hindistan araç trafiğini yaygınlaştırırsa, çevresel yük savunulamaz hale gelecektir.
  • Three years of drought have made the supply situation untenable.
  • Üç yıldır süren kuraklık arz durumunu savunulamaz hale getirdi.
Show More (12)
untenable tahammül edilemez adj.
  • Untenable situations have arisen at the Eurotunnel caused by stowaways on trains.
  • Eurotunnel'de trenlerdeki kaçak yolcuların neden olduğu tahammül edilemez durumlar ortaya çıkmıştır.
Show More (-2)