1 |
veteran |
gazi |
adj. |
|
- A writer, who's an army veteran, goes back home with an unfinished novel.
- Ordu gazisi bir yazar, bitmemiş bir romanla evine dönüyor.
- I'm a veteran of the Gulf War.
- Ben Körfez Savaşı gazisiyim.
- Tom is a Vietnam veteran.
- Tom bir Vietnam gazisi.
- My uncle is a veteran of the Vietnam War.
- Dayım, Vietnam Savaşı gazisidir.
- Tom is a veteran now.
- Tom artık bir gazi.
- Tom is a World War II veteran.
- Tom İkinci Dünya Savaşı gazisi.
- My uncle is a veteran of the Vietnam War.
- Amcam Vietnam Savaşı gazisidir.
- The father was a veteran of the Korean War.
- Babası Kore Savaşı gazisiydi.
- Tom is a World War II veteran.
- Tom bir II. Dünya Savaşı gazisi.
- Tom's father was a World War II veteran.
- Tom'un babası bir İkinci Dünya Savaşı gazisi.
- Tom is a Navy veteran.
- Tom bir donanma gazisidir.
- My uncle is a veteran of the Vietnam War.
- Dayım Vietnam Savaşı gazisidir.
- I'm a veteran of the Gulf War.
- Ben bir Körfez Savaşı gazisiyim.
- I'm a veteran.
- Ben bir gaziyim.
- My husband is a veteran.
- Kocam bir gazi.
- My uncle is a veteran of the Vietnam War.
- Amcam, Vietnam Savaşı gazisidir.
- Tom is a veteran.
- Tom bir gazidir.
- Tom's father was a World War II veteran.
- Tom'un babası İkinci Dünya Savaşı gazisiydi.
Show More (15)
|
2 |
veteran |
eski asker |
n. |
|
- I'm a veteran.
- Ben bir eski askerim.
- My husband is a veteran.
- Kocam eski askerdir.
Show More (-1)
|
3 |
veteran |
gazi |
n. |
|
- He was a veteran of the First World War.
- Birinci Dünya Savaşı gazisiydi.
Show More (-2)
|
4 |
veteran |
kıdemli |
n. |
|
- As a veteran leader of this party, I think my opinion carries some weight.
- Bu partinin kıdemli bir lideri olarak, görüşlerimin bir ağırlığı olduğunu düşünüyorum.
Show More (-2)
|
5 |
veteran |
eski |
adj. |
|
- A writer, who's an army veteran, goes back home with an unfinished novel.
- Eski bir asker olan yazar, elinde yarım kalmış bir romanla evine döner.
Show More (-2)
|