viola - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
viola viyola n.
  • She played a beautiful melody on the viola during the concert.
  • Konser sırasında viyola ile hoş bir melodi çaldı.
  • Tom plays the viola much better than Mary.
  • Tom, Mary'den çok daha iyi viyola çalıyor.
  • Tom plays the viola much better than Mary.
  • Tom viyolayı Mary'den çok daha iyi çalıyor.
Show More (4)
viola menekşe n.
  • The garden was adorned with violas.
  • Bahçe menekşelerle süslenmişti.
Show More (-2)