visibility - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
visibility görünürlük n.
  • Social media improved the visibility of animals rights.
  • Sosyal medya, hayvan haklarının görünürlüğünü artırdı.
  • We would ask for greater visibility of the regions in the Constitution.
  • Bölgelerin Anayasa'da daha fazla görünürlük kazanmasını istiyoruz.
  • This gives us both greater visibility and, of course, imposes greater responsibilities on us.
  • Bu bize hem daha fazla görünürlük sağlıyor hem de elbette daha büyük sorumluluklar yüklüyor.
Show More (7)
visibility görüş mesafesi n.
  • The brand's SUVs offer the best visibility.
  • Markanın SUV tipi araçları en iyi görüş mesafesini sunuyor.
  • Due to limited visibility, navigation may be difficult.
  • Görüş mesafesi kısıtlı olduğu için seyrüsefer zor olabilir.
  • Visibility was severely restricted in the heavy fog.
  • Yoğun siste görüş mesafesi çok kısıtlıydı.
Show More (0)
visibility görüş n.
  • Due to limited visibility navigation may be difficult.
  • Sınırlı görüş nedeniyle navigasyon zor olabilir.
  • Visibility was severely restricted in the heavy fog.
  • Görüş yoğun siste ciddi olarak sınırlı idi.
Show More (-1)
visibility dikkat çekicilik n.
  • Lexie prefers a dressing style with a high visibility.
  • Lexie, dikkat çeken bir giyim tarzını tercih ediyor.
Show More (-2)