Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
have advance knowledge
savunma duruşunda yapılan kayma adımları
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
waylay
yolunu kesmek
v.
The mugger
waylaid
the unsuspecting pedestrian in an alley.
Gaspçı, dar bir sokakta masum yayanın
yolunu kesti.
Show More (-2)
2
waylay
fazla tutmak
v.
I apologize for being late; I was
waylaid
by a colleague.
Geç kaldığım için özür dilerim, meslektaşım beni
lafa tuttu
.
Show More (-2)