|
- The camping site is one mile to the west of Madrid.
- Kamp alanı Madrid'in bir mil batısında.
- The West is worried about the latest news.
- Batı son haberlerden dolayı endişeli.
- I need only point out that the earnings gap between East and West is around 60%.
- Doğu ile Batı arasındaki kazanç farkının %60 civarında olduğunu belirtmem yeterli olacaktır.
- The disastrous, violent conflicts are caused by poverty, and poverty is caused by the rich West.
- Feci ve şiddetli çatışmalara yoksulluk, yoksulluğa da zengin Batı neden olmaktadır.
- A special case is the still unresolved question of West Timor.
- Batı Timor meselesinin hala çözülememiş olması özel bir durumdur.
- I am fortunate to live in one of the most beautiful places in the Union, namely West Cork in Ireland.
- Avrupa Birliği'nin en güzel yerlerinden birinde, İrlanda'nın Batı Cork bölgesinde yaşadığım için şanslıyım.
- Every year 100 people die in my West Midlands constituency of asbestos-related diseases.
- Batı Midlands seçim bölgemde her yıl 100 kişi asbestle bağlantılı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.
- Whenever we go to a West African country, we can see the extent to which French influence is still present there.
- Ne zaman bir Batı Afrika ülkesine gitsek orada Fransız etkisinin hala ne ölçüde mevcut olduğunu görebiliriz.
- We'm are all going to be part of the south west region.
- Hepimiz güney batı bölgesinin bir parçası olacağız.
- The trip west was hard.
- Batıya yolculuk zordu.
- I suggest you go west.
- Batıya gitmeni öneririm.
- Columbus argued that he could reach India by going west.
- Kolomb, batıya giderek Hindistan'a ulaşabileceğini savundu.
- He moved west to Nashville, Tennessee.
- Batıya, Nashville, Tennessee'ye taşındı.
- West and East are cardinal directions, not civilizations.
- Batı ve Doğu ana yönlerdir, medeniyetler değil.
- Many families went west to make a new life on the frontier.
- Birçok aile sınırda yeni bir hayat kurmak için batıya gitti.
- West Berlin would remain free of Soviet control.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden çıkacaktı.
- The Earth is rotating from West to East.
- Dünya batıdan doğuya doğru dönüyor.
- Tom is heading west.
- Tom batıya gidiyor.
- Many families went west to make a new life on the frontier.
- Çok sayıda aile sınırda yeni bir hayat kurmak için batıya gitti.
- You should head west.
- Batıya gitmelisin.
- Many men went west in search of gold.
- Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.
- We're going west.
- Batıya gidiyoruz.
- The Earth is rotating from West to East.
- Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.
- Tom went west.
- Tom batıya gitti.
- Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones.
- Çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında antik şiirler kadar bilinmiyor.
- Argleton is a town in West Lancashire, England which exists only on Google maps.
- Argleton yalnızca Google haritaları üzerinde var olan Batı Lancashire, İngiltere'de bir kasabadır.
- Kelantan is one of the states in West Malaysia.
- Kelantan, Batı Malezya'daki eyaletlerden biridir.
- East or West, home is best.
- Doğu ya da Batı, ev en iyisidir.
- Burr traveled west in the spring of 1805.
- Burr 1805'in ilkbaharında batıya gitti.
- East or West, home is best.
- Doğu veya batı, en iyisi evdir.
- Argleton is a town in West Lancashire, England which exists only on Google maps.
- Argleton, İngiltere'nin Batı Lancashire bölgesinde sadece Google haritalarında var olan bir kasabadır.
- He traveled west by train.
- O trenle batıya seyahat etti.
- Sami headed West.
- Sami batıya gitti.
- The inhabitants built a wall round the town with four gates opening out on roads leading east, south, west and north.
- Sakinler şehrin etrafına doğu, güney, batı ve kuzeye çıkan yollara açılan dört kapılı bir duvar inşa ettiler.
- Burr traveled west in the spring of 1805.
- Burr 1805 baharında batıya gitti.
- West Berlin would remain free of Soviet control.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden uzak kalacak.
- There were almost no railroads out west.
- Amerika'nın Batısı'nda neredeyse hiç demir yolu yoktu.
- West Berlin would remain free of Soviet control.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden kurtuldu.
- He traveled west by train.
- Batıya trenle seyahat ederdi.
- Sami headed West.
- Sami batıya yöneldi.
- Kelantan is one of the states in West Malaysia.
- Kelantan, Batı Malezya'daki eyaletlerden biri.
- He moved west to Nashville, Tennessee.
- O, Nashville, Tennessee'ye batıya taşındı.
- The inhabitants built a wall round the town with four gates opening out on roads leading east, south, west and north.
- Kasaba sakinleri kasabanın etrafına doğu, güney, batı ve kuzeye giden yollara açılan dört kapısı olan bir duvar inşa etti.
Show More (40)
|
