|
- Remember what happened the day after he had got the Palestinian leaders to enter into a unilateral ceasefire.
- Filistinli liderleri tek taraflı ateşkese ikna ettikten bir gün sonra neler olduğunu hatırlayın.
- I wonder what happened to the social process.
- Sosyal sürece ne olduğunu merak ediyorum.
- What happened to the person who was responsible for that miscalculation?
- Bu yanlış hesaplamadan sorumlu olan kişiye ne oldu?
- It is my belief that young people should know what happened.
- Ben gençlerin neler olduğunu bilmesi gerektiğine inanıyorum.
- In this context, we must remember what happened at the cemetery in Strasbourg.
- Bu bağlamda, Strazburg'daki mezarlıkta neler olduğunu hatırlamalıyız.
- What happened as a result of that delay?
- Bu gecikmenin sonucunda ne oldu?
- Have we given enough consideration to what happened when the UMTS licences were granted?
- UMTS lisansları verildiğinde neler olduğunu yeterince dikkate aldık mı?
- How were they wound up, and what happened with the expertise gathered?
- Nasıl toplandılar ve toplanan uzmanlığa ne oldu?
- The same was said of GATT, and look what happened there.
- Aynı şey GATT için de söylenmişti ve bakın orada ne oldu.
- What happened to President Prodi's idea of a rapid rebuttal unit?
- Başkan Prodi'nin hızlı yalanlama birimi fikrine ne oldu?
- We need to get to the truth of what happened and why thousands were ruined.
- Ne olduğuna ve binlerce kişinin neden mahvolduğuna dair gerçeğe ulaşmamız gerekiyor.
- What happened to those European declarations emphasising health before profits?
- Kârdan önce sağlığa vurgu yapan Avrupa deklarasyonlarına ne oldu?
- We just have to remember what happened with the Erika on the French coast and other disasters of this kind.
- Fransa kıyılarında Erika'da ve bu türden diğer felaketlerde neler olduğunu hatırlamamız gerekiyor.
- Ten years after the end of the conflict, no serious enquiry has been carried out to discover what happened to them.
- Çatışmanın sona ermesinden on yıl sonra, onlara ne olduğunu ortaya çıkarmak için ciddi bir soruşturma yürütülmedi.
- Could you explain procedurally what happened to paragraph 3?
- 3. paragrafa ne olduğunu yöntemsel olarak açıklayabilir misiniz?
- Could you explain procedurally what happened to paragraph 3?
- Paragraf 3'e ne olduğunu prosedürel olarak açıklayabilir misiniz?
- In this context, we must remember what happened at the cemetery in Strasbourg.
- Bu bağlamda Strazburg'daki mezarlıkta neler olduğunu hatırlamalıyız.
- That is almost one year to the day since he was previously arrested - and what happened?
- Daha önce tutuklanmasının üzerinden neredeyse bir yıl geçti; peki ne oldu?
- We tried to find out what happened regarding mosquito nets.
- Sivrisinek ağlarıyla ilgili neler olduğunu öğrenmeye çalıştık.
- The same was said of GATT, and look what happened there.
- Aynı şey Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması için de söylenmişti ve bakın orada ne oldu.
- We have no idea what happened to the first two.
- İlk ikisine ne olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yok.
- What happened to "Not your personal army"?
- "Sizin şahsi ordunuz değil"e ne oldu?
- One last opportunity to tell us what happened that night.
- O gece neler olduğunu bize anlatmak için son bir şans.
- We need to remember what happened here today.
- Bugün burada ne olduğunu hatırlamamız gerek.
- What happened to my furniture?
- Mobilyalarıma ne oldu?
- I wish I knew what happened to all our family photos.
- Keşke tüm aile fotoğraflarımıza ne olduğunu bilsem.
- Someone else must've seen what happened, too.
- Başka biri de neler olduğunu görmüş olmalı.
- What happened to him?
- Ona ne oldu?
- I don't know exactly what happened.
- Ne olduğunu tam olarak bilmiyorum.
- And then what happened?
- Sonra ne oldu?
- Why don't you tell us what happened last night?
- Dün gece ne olduğunu neden bize anlatmıyorsun?
- I'd still like to know what happened here last Monday.
- Yine de geçen Pazartesi burada ne olduğunu bilmek istiyorum.
- What happened to the book I put here yesterday?
- Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
- What happened this morning?
- Bu sabah ne oldu?
- Have you already told Tom about what happened to Mary?
- Tom'a Mary'ye ne olduğunu anlattın mı?
- What happened in consequence?
- Sonuç olarak ne oldu?
- I explained what happened.
- Ne olduğunu açıkladım.
- I cannot understand what happened.
- Ne olduğunu anlayamıyorum.
- I need to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmam gerekiyor.
- Let's see what happened.
- Bakalım neler olmuş.
- Tom and Mary think I don't know what happened.
- Tom ve Mary ne olduğunu bilmediğimi düşünüyor.
- Tom won't tell me what happened.
- Tom bana ne olduğunu anlatmayacak.
- We have to figure out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmalıyız.
- Tom and I are going to talk about what happened.
- Tom ve ben ne olduğu hakkında konuşacağız.
- Did you hear what happened to John?
- John'a ne olduğunu duydun mu?
- Now we know what happened.
- Şimdi ne olduğunu biliyoruz.
- Look what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğuna bak.
- To be honest, I'm not exactly sure what happened.
- Dürüst olmak gerekirse, ne olduğundan tam olarak emin değilim.
- We never told anybody about what happened.
- Neler olduğunu hiç kimseye söylemedik.
- I need to find out what happened.
- Ne olduğunu öğrenmem gerek.
- Tom isn't likely to tell you what happened.
- Tom muhtemelen neler olduğunu sana söylemez.
- Tom is going to find out what happened.
- Tom ne olduğunu bulacak.
- Tom refused to tell me what happened.
- Tom bana ne olduğunu söylemeyi reddetti.
- Tell me exactly what happened.
- Bana tam olarak ne olduğunu söyle.
- Don't you know what happened yesterday?
- Dün ne olduğunu bilmiyor musun?
- Maybe Tom can explain what happened here.
- Belki Tom burada ne olduğunu açıklayabilir.
- He described exactly what happened.
- O, ne olduğunu tam olarak açıkladı.
- Can you tell us anything about what happened?
- Ne olduğu hakkında bize bir şey söyleyebilir misin?
- What happened at school yesterday?
- Dün okulda ne oldu?
- I'm going to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söyleyeceğim.
- Please tell me what happened.
- Lütfen bana ne olduğunu söyle.
- Can you tell us anything about what happened?
- Bize ne olduğu hakkında bir şey söyleyebilir misin?
- We're not entirely sure what happened.
- Ne olduğundan tam olarak emin değiliz.
- Layla is gonna tell you what happened.
- Layla sana ne olduğunu anlatacak.
- Tom told me about what happened to Mary.
- Tom bana Mary'ye ne olduğunu söyledi.
- Right now, I want you to tell me what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bana derhâl söylemeni istiyorum.
- Tom seems to know all about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında her şeyi biliyor gibi görünüyor.
- You can't ever tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söyleyemezsin.
- Tom, what happened last night?
- Tom, dün gece ne oldu?
- Tom didn't care anymore what happened to Mary.
- Tom Mary'ye ne olduğunu artık umursamıyordu.
- Never mind what happened.
- Ne olduğunu boş verin.
- I assume you've heard about what happened to Tom.
- Sanırım Tom'a ne olduğunu duydun.
- I want Tom to know what happened.
- Tom'un ne olduğunu bilmesini istiyorum.
- Look what happened to them.
- Bak onlara ne oldu.
- What happened to all of our furniture?
- Tüm mobilyalarımıza ne oldu?
- Would you tell me what happened last night?
- Dün gece ne olduğunu bana söyler misin?
- Tom wondered what happened to his old truck.
- Tom eski kamyonuna ne olduğunu merak etti.
- I'm sure they're all aware of what happened.
- Eminim hepsi ne olduğunun farkındadır.
- I wonder what happened.
- Ne olduğunu merak ediyorum.
- You were going to tell me all about what happened, right?
- Ne olduğu hakkında bana her şeyi söyleyecektin, değil mi?
- Should we tell Tom about what happened?
- Ne olduğundan Tom'a bahsetmeli miyiz?
- What happened to her in Boston?
- Boston'da ona ne oldu?
- What happened to the rest of the food?
- Yemeğin geri kalanına ne oldu?
- What happened to Tom's passport?
- Tom'un pasaportuna ne oldu?
- You should probably tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatsan iyi olur.
- I don't remember what happened.
- Ne olduğunu hatırlamıyorum.
- We want to know what happened.
- Ne olduğunu bilmek istiyoruz.
- What happened to the money I gave you?
- Sana verdiğim paraya ne oldu?
- Tom heard about what happened from Mary.
- Tom ne olduğunu Mary'den duydu.
- What happened when you got home last night?
- Dün gece eve gidince ne oldu?
- Try to recall what happened.
- Ne olduğunu hatırlamaya çalış.
- Did you see what happened yesterday?
- Dün neler olduğunu gördün mü?
- We've got to tell everyone what happened out here.
- Burada ne olduğunu herkese söylemek zorundayız.
- I just found out what happened.
- Ne olduğunu yeni öğrendim.
- We need a detailed description of what happened.
- Ne olduğuna dair detaylı bir açıklamaya ihtiyacımız var.
- What happened after we left?
- Biz ayrıldıktan sonra ne oldu?
- I'll never forget what happened that night.
- O gece ne olduğunu asla unutmayacağım.
- I thought you already knew about what happened.
- Ne olduğunu zaten bildiğini düşündüm.
- Did Tom say anything to you about what happened?
- Tom ne olduğu hakkında sana bir şey söyledi mi?
- Don't you remember what happened three years ago?
- Üç yıl önce ne olduğunu hatırlamıyor musun?
- Tom says he can't remember what happened.
- Tom ne olduğunu hatırlayamadığını söyledi.
- Please tell me what happened, off the record of course.
- Lütfen bana ne olduğunu anlatın, kayıt dışı tabii ki.
- Let's discuss what happened in Boston.
- Boston'da ne olduğunu tartışalım.
- Aren't you ready to tell me what happened?
- Bana ne olduğunu anlatmaya hazır değil misin?
- Don't say anything to Tom about what happened.
- Ne olduğu hakkında Tom'a bir şey söyleme.
- I never want to talk about what happened.
- Ne olduğu hakkında asla konuşmak istemiyorum.
- Just shut up for a minute, and I'll explain what happened.
- Bir dakika çeneni kapa, ben de ne olduğunu açıklayayım.
- I want to hear about what happened.
- Ne olduğunu duymak istiyorum.
- We just don't know what happened.
- Ne olduğunu bilmiyoruz ki.
- You don't want to know what happened to them.
- Onlara ne olduğunu bilmek istemiyorsun.
- Tom wants to talk to you about what happened in Boston last week.
- Tom geçen hafta Boston'da ne olduğu hakkında seninle konuşmak istiyor.
- I wondered what happened to it.
- Ben ona ne olduğunu merak ettim.
- I'm not supposed to tell anybody about what happened.
- Ne olduğu hakkında hiç kimseye anlatmamam lazım.
- Let's discuss what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu konuşalım.
- Tell us what happened that night.
- Bize o gece ne olduğunu anlat.
- Did you tell Tom about what happened to Mary?
- Mary'ye ne olduğunu Tom'a anlattın mı?
- Tom just told me about what happened.
- Tom bana ne olduğunu anlattı.
- What happened then?
- Sonra ne oldu?
- Does anybody know what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu bilen var mı?
- Do you really want to know what happened?
- Gerçekten ne olduğunu bilmek istiyor musun?
- I need to know what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu bilmem gerek.
- I know what happened to her.
- Ona ne olduğunu biliyorum.
- Can you give an exact report of what happened?
- Ne olduğu hakkında tam bir rapor verebilir misin?
- Thanks for telling me what happened.
- Neler olduğunu söylediğin için teşekkürler.
- Did you hear about what happened last night?
- Dün gece ne olduğunu duydun mu?
- Nobody knows what happened to all that money.
- O kadar paraya ne olduğunu hiç kimse bilmiyor.
- Have you heard about what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu duydun mu?
- I know what happened here.
- Burada ne olduğunu biliyorum.
- I want everyone to know what happened.
- Herkesin ne olduğunu bilmesini istiyorum.
- Tom won't tell you what happened.
- Tom sana ne olduğunu söylemeyecek.
- Tom wouldn't tell me anything about what happened that night.
- O gece ne olduğu hakkında Tom bana hiçbir şey söylemedi.
- Can you tell me what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu bana anlatabilir misin?
- Tom lied about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında yalan söyledi.
- Tom and Mary met to discuss what happened.
- Tom ve Mary ne olduğunu görüşmek için buluştular.
- I always wonder what happened to him.
- Ona ne olduğunu hep merak etmişimdir.
- What happened that made you want to stay?
- Ne oldu da kalmak istedin?
- What happened last month?
- Geçen ay ne oldu?
- What happened to our order?
- Bizim siparişe ne oldu?
- What happened to your face?
- Yüzüne ne oldu?
- I wish I knew what happened.
- Keşke ne olduğunu bilsem.
- We may never know what happened.
- Ne olduğunu asla bilemeyebiliriz.
- Tell me what happened to you.
- Sana ne olduğunu anlat.
- When Tom finds out what happened, he won't be happy.
- Tom ne olduğunu öğrendiğinde mutlu olmayacak.
- We'd like to find out what happened.
- Ne olup bittiğini öğrenmek istiyoruz.
- Right now, I want you to tell me what happened to Tom.
- Şimdi bana Tom'a ne olduğunu anlatmanı istiyorum.
- Guess what happened to me.
- Tahmin et bana ne oldu.
- Tell me as much as you can about what happened.
- Ne olduğu hakkında bana söyleyebildiğin kadar çok şey söyle.
- We're trying to determine what happened.
- Ne olduğunu belirlemeye çalışıyoruz.
- I have to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmalıyım.
- What happened to the other guy?
- Diğer adama ne oldu?
- We may never know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu asla bilemeyebiliriz.
- What happened to my treehouse?
- Ağaç evime ne oldu?
- Could somebody tell me what happened?
- Biri bana ne olduğunu söyleyebilir mi?
- We must tell everybody what happened.
- Herkese ne olduğunu anlatmalıyız.
- Tell me what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu anlat.
- I assume you know what happened here yesterday.
- Dün burada ne olduğunu bildiğini varsayıyorum.
- Have you already told Tom about what happened to Mary?
- Mary'ye ne olduğu hakkında zaten Tom'a söyledin mi?
- What happened to your eyes?
- Senin gözlerine ne oldu?
- I never told anybody about what happened.
- Neler olduğunu hiç kimseye söylemedim.
- I want people to know what happened.
- İnsanların neler olduğunu bilmesini istiyorum.
- Tell us exactly what happened.
- Ne olduğunu bize tam olarak söyle.
- To be honest, I'm not exactly sure what happened.
- Dürüst olmak gerekirse, tam olarak ne olduğundan emin değilim.
- You're going to have to talk about what happened.
- Ne olduğu hakkında konuşmak zorunda kalacaksın.
- I wonder what happened to Tom's garden.
- Tom'un bahçesine ne olduğunu merak ediyorum.
- I wondered what happened to you.
- Sana ne olduğunu merak ettim.
- What happened to your report card?
- Karnene ne oldu?
- I assume you know what happened here yesterday.
- Sanırım dün burada ne olduğunu biliyorsun.
- I told her what happened.
- Ona ne olduğunu anlattım.
- As to what happened there, one can only speculate.
- Orada ne olduğuna gelince, sadece tahminde bulunabiliriz.
- For the love of God, what happened?
- Allah aşkına ne oldu?
- Tom hasn't yet been told what happened.
- Ne olduğu henüz Tom'a anlatılmadı.
- Tom didn't seem to know very much about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında çok şey biliyor gibi görünmüyordu.
- I wonder what happened to Paul.
- Paul'e ne olduğunu merak ediyorum.
- Let's discuss what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu tartışalım.
- I'd like to have a word with you about what happened yesterday.
- Dün ne olduğu hakkında seninle konuşmak isterim.
- Tom said he was determined to find out what happened.
- Tom ne olduğunu öğrenmekte kararlı olduğunu söyledi.
- Tom and Mary both want to know what happened.
- Hem Tom hem de Mary ne olduğunu bilmek istiyorlar.
- Maybe Tom doesn't know what happened.
- Tom neler olduğunu bilmiyordur belki.
- Nobody knows what happened that time.
- O zaman ne olduğunu kimse bilmiyor.
- What happened last night?
- Dün gece ne oldu?
- I already told you what happened.
- Zaten sana ne olduğunu söyledim.
- Tom promised to let me know what happened.
- Tom ne olduğunu bana bildirmeye söz verdi.
- What happened to your dog?
- Köpeğine ne oldu?
- Please tell us what happened.
- Lütfen ne olduğunu bize anlat.
- I know what happened to her.
- Kıza ne olduğunu biliyorum.
- The only way to find out what happened is to ask Tom.
- Ne olduğunu öğrenmenin tek yolu Tom'a sormak.
- What do you know about what happened?
- Ne olduğu hakkında ne biliyorsun?
- Do you remember what happened last year?
- Geçen yıl ne olduğunu hatırlıyor musun?
- Tom wouldn't tell me what happened.
- Tom bana ne olduğunu söylemezdi.
- What happened three weeks ago?
- Üç hafta önce ne oldu?
- Tom didn't care anymore what happened to Mary.
- Tom artık Mary'ye ne olduğunu umursamıyordu.
- We want to know what happened.
- Biz ne olduğunu bilmek istiyoruz.
- Tom is going to want to talk to you about what happened yesterday.
- Tom dün ne olduğu hakkında seninle konuşmak isteyecek.
- She can't explain what happened.
- Ne olduğunu açıklayamaz.
- You never told me what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu bana hiç anlatmadın.
- I told them what happened.
- Onlara ne olduğunu söyledim.
- We should tell everyone what happened.
- Ne olduğunu herkese söylemeliyiz.
- Can you tell me what happened here?
- Burada ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
- Have they found out what happened to that airplane?
- O uçağa ne olduğunu buldular mı?
- I have to talk to Tom about what happened.
- Ne olduğu hakkında Tom'la konuşmalıyım.
- Tom doesn't know what happened, does he?
- Tom ne olduğunu bilmiyor, değil mi?
- Tell her what happened.
- Ona ne olduğunu söyle.
- I hope Tom never finds out what happened here today.
- Tom'un bugün burada ne olduğunu asla öğrenmeyeceğini umuyorum.
- Please tell Tom and the others what happened here.
- Lütfen Tom'a ve diğerlerine burada neler olduğunu anlatın.
- Let me tell you what happened.
- Sana neler olduğunu anlatayım.
- I don't really know what happened.
- Ne olduğunu gerçekten bilmiyorum.
- What happened last week?
- Geçen hafta ne oldu?
- Call Tom, but don't tell him what happened.
- Tom'u ara, ama ona ne olduğunu söyleme.
- Would you like to tell me what happened?
- Bana ne olduğunu söylemek ister misin?
- Tom never told anyone what happened.
- Tom ne olduğunu kimseye anlatmadı.
- While we're waiting, why don't you tell me what happened?
- Biz beklerken, neler olduğunu neden bana söylemiyorsun?
- Now we know what happened.
- Artık ne olduğunu biliyoruz.
- What happened to that guy you were seeing?
- Gördüğün o adama ne oldu?
- We know what happened.
- Neler olduğunu biliyoruz.
- What happened to the money?
- Paraya ne oldu?
- They told you what happened, didn't they?
- Onlar sana ne olduğunu anlattılar, değil mi?
- Tom already knows what happened.
- Tom zaten ne olduğunu biliyor.
- They all want to know what happened.
- Hepsi ne olduğunu bilmek istiyor.
- I can't remember what happened after that.
- Ondan sonra ne olduğunu hatırlamıyorum.
- Please tell me your version of what happened.
- Lütfen bana neler olduğunu anlat.
- I see no reason not to tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu söylememek için bir neden görmüyorum.
- Tom can tell me what happened when he gets here.
- Tom buraya geldiğinde bana neler olduğunu anlatabilir.
- Could you tell me what happened?
- Bana ne olduğunu anlatabilir misiniz?
- I want to know what happened to her.
- Ona ne olduğunu bilmek istiyorum.
- What happened to Fadil?
- Fadıl'a ne oldu?
- What happened to the man who shot Tom?
- Tom'u vuran adama ne oldu?
- Could you tell us what happened?
- Bize ne olduğunu anlatabilir misiniz?
- Tom told me what happened.
- Tom bana ne olduğunu anlattı.
- Didn't Tom tell you what happened?
- Tom ne olduğunu sana söylemedi mi?
- Tom told me what happened here.
- Tom bana burada ne olduğunu söyledi.
- What happened to my new cap?
- Yeni şapkama ne oldu?
- Do you want to talk about what happened?
- Ne olduğu hakkında konuşmak istiyor musun?
- Tom seemed to know all about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında her şeyi biliyor gibi görünüyordu.
- You should tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmalısın.
- Tell us what happened.
- Bize ne olduğunu anlat.
- I wonder what happened to him and Jamal.
- Ona ve Jamal'a ne olduğunu merak ediyorum.
- We should tell everyone what happened.
- Herkese ne olduğunu anlatmalıyız.
- Tell me what happened that night.
- Bana o gece ne olduğunu söyle.
- We must tell everybody what happened.
- Ne olduğunu herkese anlatmalıyız.
- Do they have any idea what happened?
- Onların ne olduğu konusunda bir fikri var mı?
- I know how hard it must've been for you to tell Tom about what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemenin ne kadar zor olduğunu biliyorum.
- If you like, I'll tell you about what happened to Tom.
- Eğer istersen sana Tom'a ne olduğundan bahsedeceğim.
- What happened after Tom disappeared?
- Tom kaybolduktan sonra ne oldu?
- I'll tell you what happened to me.
- Bana ne olduğunu anlatacağım.
- Look what happened.
- Ne olduğuna bak.
- Sami doesn't remember what happened.
- Sami neler olduğunu hatırlamıyor.
- You'll only understand the story if I tell you what happened to your father twenty-five years ago.
- Ancak yirmi beş yıl önce babana ne olduğunu anlatırsam hikayeyi anlayacaksın.
- Tom will never find out about what happened.
- Tom ne olduğunu asla öğrenemeyecek.
- Can you tell us what happened?
- Ne olduğunu bize söyleyebilir misin?
- They didn't know what happened.
- Ne olduğunu bilmiyorlardı.
- Tom never knew what happened.
- Tom ne olduğunu asla bilmedi.
- Tom asked me what happened.
- Tom bana ne olduğunu sordu.
- I didn't see exactly what happened.
- Tam olarak ne olduğunu görmedim.
- I want to know what happened to the gun you received from Tom.
- Tom'dan aldığın silaha ne olduğunu bilmek istiyorum.
- I wonder what happened to Tom's eye.
- Tom'un gözüne ne olduğunu merak ediyorum.
- I've heard about what happened.
- Neler olduğunu duydum.
- Tom didn't tell me what happened.
- Tom bana ne olduğunu anlatmadı.
- We're trying to determine what happened.
- Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
- The police are investigating what happened here.
- Polis burada ne olduğunu araştırıyor.
- I told them what happened.
- Onlara ne olduğunu anlattım.
- Can any of you tell me what happened?
- Herhangi biriniz bana ne olduğunu anlatabilir mi?
- I'd like for you to tell me exactly what happened.
- Ne olduğunu bana tam olarak söylemeni istiyorum.
- I wrote a song about what happened here last year.
- Geçen yıl burada ne olduğu hakkında bir şarkı yazdım.
- Will you please tell me what happened?
- Lütfen ne olduğunu bana söyler misin?
- I asked Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu sordum.
- What happened first?
- Önce ne oldu?
- Aren't you ready to tell me what happened?
- Ne olduğunu bana söylemeye hazır değil misin?
- Tom doesn't yet know what happened to Mary.
- Tom, Mary'ye ne olduğunu henüz bilmiyor.
- Tom never told anyone what happened.
- Tom ne olduğunu kimseye söylemedi.
- You and I both know what happened.
- Sen ve ben ikimiz de ne olduğunu biliyoruz.
- I don't think Tom has any idea what happened.
- Tom'un ne olduğu hakkında bir fikri olduğunu sanmıyorum.
- What happened to your guitar?
- Gitarına ne oldu?
- She refuses to say what happened.
- Ne olduğunu söylemeyi reddediyor.
- We'll likely never find out exactly what happened.
- Muhtemelen tam olarak ne olduğunu asla öğrenemeyeceğiz.
- How does Tom know what happened?
- Tom ne olduğunu nereden biliyor?
- You should ask Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu sormalısın.
- Are you going to tell me what happened?
- Neler olduğunu bana söyleyecek misin?
- I asked Tom what happened, but he wouldn't tell me.
- Tom'a ne olduğunu sordum ama bana söylemedi.
- I might ask them what happened.
- Ne olduğunu onlara sorabilirim.
- We should probably not tell Tom about what happened.
- Biz muhtemelen ne olduğu hakkında Tom'a söylememeliyiz.
- Can you tell us what happened at school last Monday?
- Geçen pazartesi okulda ne olduğunu bize anlatabilir misiniz?
- What happened here today?
- Bugün burada ne oldu?
- Tom acted as if he didn't care what happened.
- Tom ne olduğunu umursamıyormuş gibi davrandı.
- What happened between the two of you?
- İkiniz arasında ne oldu?
- We still don't know what happened during the last minutes of the flight.
- Uçuşun son dakikalarında ne olduğunu hâlâ bilmiyoruz.
- Tom can't explain what happened.
- Tom ne olduğunu açıklayamaz.
- We can't be sure of what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğundan emin olamayız.
- What happened to the other one?
- Diğerine ne oldu?
- How do you know the police don't know what happened?
- Polisin ne olduğunu bilmediğini nereden biliyorsunuz?
- What happened to that man?
- O adama ne oldu?
- He had to tell his readers what happened.
- Okuyucularına neler olduğunu anlatmak zorunda kaldı.
- What happened to all that money?
- Bütün o paraya ne oldu?
- I want to hear about what happened.
- Neler olduğunu duymak istiyorum.
- Do you mean you don't know what happened?
- Ne olduğunu bilmediğini mi söylüyorsun?
- I might ask Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a sorabilirim.
- Do you recall what happened last year on your birthday?
- Geçen yıl doğum gününde ne olduğunu hatırlıyor musun?
- Did they say what happened?
- Onlar ne olduğunu söyledi mi?
- What happened the other night?
- Geçen gece ne oldu?
- If I heard a noise in the kitchen but was home alone, I would go to see what happened.
- Mutfakta bir gürültü duysam fakat evde yalnız olsam, ne olduğunu görmek için giderim.
- You never told us about what happened.
- Sen bize ne olduğundan hiç bahsetmedin.
- Aren't you excited about what happened?
- Ne olduğu hakkında heyecanlı değil misin?
- Are you going to tell me what happened?
- Bana ne olduğunu anlatacak mısın?
- Please tell Tom and the others what happened here.
- Lütfen burada ne olduğunu Tom'a ve diğerlerine söyle.
- Tell me what happened to Tom.
- Bana Tom'a ne olduğunu söyle.
- What happened to my car?
- Arabama ne oldu?
- You don't have to tell me about what happened if you don't want to.
- İstemiyorsan bana ne olduğundan bahsetmek zorunda değilsin.
- Tell us what happened to him.
- Ona ne olduğunu söyle bize.
- No one knows what happened.
- Kimse ne olduğunu bilmiyor.
- We know what happened and why.
- Ne olduğunu ve neden olduğunu biliyoruz.
- You won't believe what happened.
- Ne olduğuna inanmayacaksın.
- Find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu öğrenin.
- What happened to your other car?
- Öteki arabanıza ne oldu?
- I want to know what happened to your car.
- Arabana ne olduğunu bilmek istiyorum.
- Do you think Tom knows what happened?
- Sence Tom ne olduğunu biliyor mu?
- What happened last weekend in Boston?
- Geçen hafta sonu Boston'da ne oldu?
- We both know what happened.
- İkimiz de ne olduğunu biliyoruz.
- You'd better tell me what happened.
- Bana ne olduğunu anlatsan iyi olur.
- I hope Tom never finds out what happened here today.
- Umarım Tom bugün burada ne olduğunu asla öğrenmez.
- Stop beating around the bush and tell me what happened.
- Lafı dolandırmayı bırak ve bana ne olduğunu anlat.
- Would you tell us what happened?
- Bize ne olduğunu söyler misin?
- What happened to make you laugh so much?
- Seni bu kadar güldürecek ne oldu?
- What happened after you got there?
- Siz oraya gittikten sonra ne oldu?
- Let me tell you what happened here last weekend.
- Geçen hafta sonu burada neler olduğunu anlatayım.
- You won't believe what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğuna inanamayacaksın.
- Thanks for not telling Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemediğin için teşekkürler.
- What happened the night of the murder?
- Cinayet gecesi ne oldu?
- He can't explain what happened.
- O ne olduğunu açıklayamaz.
- Tom says he doesn't remember what happened that night.
- Tom o gece ne olduğunu hatırlamadığını söylüyor.
- Please don't tell Tom about what happened.
- Lütfen ne olduğundan Tom'a bahsetme.
- We may never know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu asla öğrenemeyebiliriz.
- You can't tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söyleyemezsin.
- I've been afraid to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemeye korktum.
- Remember what happened last year.
- Geçen yıl ne olduğunu hatırla.
- Sami is the only one who knows what happened.
- Sami neler olduğunu bilen tek kişidir.
- I want to find out what happened.
- Ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
- I don't want to tell Tom about what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemek istemiyorum.
- Tom should probably tell Mary about what happened.
- Tom muhtemelen Mary'ye neler olduğunu anlatmalı.
- Tom doesn't remember exactly what happened.
- Tom, tam olarak ne olduğunu hatırlamıyor.
- So, what happened to Tom?
- Peki Tom'a ne oldu?
- Please tell me what happened to him.
- Lütfen ona ne olduğunu söyleyin.
- I need to talk with you about what happened.
- Ne olduğu hakkında seninle konuşmam gerekiyor.
- Did you hear about what happened in Boston yesterday?
- Dün Boston'da ne olduğu hakkında bir şey duydun mu?
- I intend to find out what happened.
- Ne olduğunu öğrenmeye niyet ediyorum.
- What happened to your eyes?
- Gözlerinize ne oldu?
- Did Tom say what happened exactly?
- Tom tam olarak ne olduğunu söyledi mi?
- I need to know exactly what happened.
- Tam olarak ne olduğunu bilmem gerekir.
- Tom and only Tom really knows what happened.
- Tom ve sadece Tom gerçekten ne olduğunu biliyor.
- Tom would never talk about what happened.
- Tom, ne olduğu hakkında asla konuşmaz.
- They'll find out about what happened.
- Ne olduğunu öğrenecekler.
- Nobody knows what happened to him.
- Hiç kimse ona ne olduğunu bilmiyor.
- You saw what happened, didn't you?
- Ne olduğunu gördün, değil mi?
- I understand what happened.
- Ben ne olduğunu anlıyorum.
- I'd like to know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bilmek istiyorum.
- Could you describe to the jury what happened?
- Lütfen ne olduğunu jüriye anlatır mısın?
- Tell me more about what happened.
- Bana ne olduğu hakkında daha fazla anlat.
- Can you tell us what happened?
- Bize ne olduğunu anlatabilir misin?
- Tom is the only one who knows what happened.
- Ne olduğunu bilen tek kişi Tom.
- We never found out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu asla öğrenemedik.
- I made Tom promise that he wouldn't tell anyone what happened.
- Ne olduğunu kimseye söylemeyeceğine dair Tom'a söz verdirdim.
- Tell us what happened that night.
- Bize o gece ne olduğunu söyle.
- What happened to the goats?
- Keçilere ne oldu?
- I know what happened to him.
- Ona ne olduğunu biliyorum.
- Would you mind telling me what happened?
- Bana ne olduğunu söyler misin?
- I know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bilirim.
- I want to see if I can find out what happened to those men.
- O adamlara ne olduğunu öğrenebilir miyim diye bakmak istiyorum.
- Do you want me to tell you what happened?
- Ne olduğunu sana söylememi ister misin?
- We may never know what happened to flight MH370.
- MH370 sefer sayılı uçağa ne olduğunu asla öğrenemeyebiliriz.
- I need to know exactly what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu tam olarak bilmem gerekiyor.
- Do you remember what happened the day I met you?
- Seninle tanıştığım gün ne olduğunu hatırlıyor musun?
- Sami called Layla and told her what happened.
- Sami, Leyla'yı aradı ve ne olduğunu ona anlattı.
- What happened to the camera I lent you?
- Sana ödünç verdiğim kameraya ne oldu?
- What happened to the German girl?
- Alman kıza ne oldu?
- I wonder what happened here last night.
- Dün gece burada ne olduğunu merak ediyorum.
- Tell us what happened to you.
- Sana ne olduğunu anlat bize.
- Guess what happened to me.
- Bil bakalım,bana ne oldu?
- What happened to your cane?
- Bastonuna ne oldu?
- I wonder what happened to Tom and Mary.
- Tom ve Mary'ye ne olduğunu merak ediyorum.
- I still can't help wondering what happened to Tom.
- Hala Tom'a ne olduğunu merak etmekten kendimi alamıyorum.
- Nobody knows what happened to her.
- Ona ne olduğunu kimse bilmiyor.
- I used to watch this anime a lot when I was a kid, but I can't quite remember what happened to the hero in the final episode.
- Çocukken bu animeyi çok izlerdim, ama son bölümde kahramana ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum.
- Tom is the one who told me what happened.
- Bana ne olduğunu söyleyen kişi Tom'dur.
- Tom needs to be told what happened.
- Tom'a ne olduğunun anlatılması gerekiyor.
- Are you going to tell us what happened?
- Ne olduğunu bize söyleyecek misin?
- I don't know what happened to her.
- Ona ne olduğunu bilmiyorum.
- Please tell me what happened, off the record of course.
- Lütfen bana ne olduğunu söyle, laf aramızda elbette.
- Don't you want to tell Tom what happened?
- Tom'a ne olduğunu anlatmak istemiyor musun?
- What happened at the office Christmas party?
- Ofis noel partisinde ne oldu?
- Please don't tell Tom what happened.
- Lütfen ne olduğunu Tom'a söyleme.
- I saw what happened.
- Ne olduğunu gördüm.
- I've already told everybody about what happened.
- Herkese ne olduğunu anlattım zaten.
- They are agog to know what happened.
- Ne olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyorlar.
- Aren't you going to tell me about what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğundan bahsetmeyecek misin?
- We need to tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmalıyız.
- Tom can tell me what happened when he gets here.
- Tom buraya geldiğinde bana ne olduğunu söyleyebilir.
- It was Tom who told me what happened.
- Ne olduğunu bana söyleyen Tom'du?
- How much does Tom really know about what happened to Mary?
- Tom Mary'ye ne olduğu hakkında gerçekten ne kadar biliyor?
- We don't know much about what happened.
- Ne olduğu hakkında pek bir şey bilmiyoruz.
- She acted as if she didn't care what happened.
- O, ne olduğunu umursamıyormuş gibi davrandı.
- Layla is determined to find out what happened.
- Layla ne olduğunu bulmaya kararlı.
- I suppose you want me to tell Tom what happened.
- Sanırım ne olduğunu Tom'a söylememi istiyorsun.
- What happened to you last night?
- Dün gece sana ne oldu?
- I'll tell Tom about what happened.
- Neler olduğunu Tom'a anlatacağım.
- Nobody knows what happened.
- Kimse ne olduğunu bilmiyor.
- What happened to that friend of yours that you introduced me to last weekend?
- Geçen hafta bana tanıştırdığın senin şu arkadaşına ne oldu?
- Can you tell us what happened that night?
- Bize o gece ne olduğunu anlatabilir misin?
- Can we talk about what happened last night?
- Dün gece ne olduğu hakkında konuşabilir miyiz?
- Tom wanted to know what happened.
- Tom ne olduğunu bilmek istedi.
- I think I can explain what happened.
- Ne olduğunu açıklayabilirim sanırım.
- I always wonder what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu hep merak ettim.
- Why don't you just tell Tom what happened?
- Neden Tom'a ne olduğunu anlatmıyorsun?
- Do you remember what happened on this day last year?
- Geçen yıl bu gün ne olduğunu hatırlıyor musun?
- Do you have any idea what happened?
- Ne olduğu hakkında herhangi bir düşüncen var mı?
- I assume that you've heard about what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu duyduğunuzu varsayıyorum.
- Tell us what happened to them.
- Onlara ne olduğunu söyle bize.
- You shouldn't have told Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylememeliydin.
- I've been trying to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmaya çalışıyorum.
- I want you to tell me about what happened.
- Ne olduğunu bana söylemeni istiyorum.
- I take it you haven't heard about what happened.
- Sanırım ne olduğunu duymadın.
- Tom told you what happened, didn't he?
- Tom sana ne olduğunu söyledi, değil mi?
- Tom never told me what happened.
- Tom bana ne olduğunu hiç anlatmadı.
- What happened to all our money?
- Tüm paramıza ne oldu?
- Tom has never told anyone what happened that night.
- Tom o gece ne olduğunu kimseye anlatmadı.
- I have absolutely no memory of what happened.
- Ne olduğuna dair hiçbir şey hatırlamıyorum.
- What happened to you in Boston?
- Boston'da sana ne oldu?
- Tom probably doesn't know exactly what happened.
- Tom muhtemelen tam olarak ne olduğunu bilmiyor.
- Tom told the police what happened.
- Tom polise ne olduğunu söyledi.
- Do you want me to tell you what happened?
- Sana ne olduğunu anlatmamı ister misin?
- Tell him what happened.
- Ona ne olduğunu anlat.
- I think you should tell me what happened.
- Bence bana ne olduğunu anlatmalısın.
- I asked Tom what happened, but he wouldn't tell me.
- Tom'a ne olduğunu sordum ama bana anlatmadı.
- I wanted to know what happened.
- Ne olduğunu bilmek istedim.
- Well, aren't you going to tell us what happened?
- Pekala, ne olduğunu bize söylemeyecek misin?
- I asked Tom what happened.
- Ben Tom'a ne olduğunu sordum.
- Are you going to tell Tom what happened or should I?
- Tom'a ne olduğunu sen mi anlatacaksın yoksa ben mi anlatayım?
- Tell me in your own words what happened.
- Ne olduğunu bana kendi sözlerinle söyle.
- What happened to Tatoeba?
- Tatoeba'ya ne oldu?
- Tom has no idea what happened to Mary.
- Tom, Mary'ye ne olduğunu bilmiyor.
- Who knows what happened?
- Ne olduğunu kim biliyor?
- We need to tell everyone what happened.
- Herkese ne olduğunu anlatmalıyız.
- Tom wants to know what happened.
- Tom ne olduğunu bilmek istiyor.
- Tom needs to be told what happened.
- Tom'a ne olduğu anlatılmalı.
- Tell me what happened.
- Bana ne olduğunu anlat.
- Does anyone know what happened?
- Ne olduğunu bilen var mı?
- Tom knows what happened.
- Tom, ne olduğunu biliyor.
- I can't explain what happened.
- Ne olduğunu açıklayamıyorum.
- I have a pretty good idea what happened there.
- Orada ne olduğuna dair oldukça iyi bir fikrim var.
- I wonder what happened to him.
- Ona ne olduğunu merak ediyorum.
- Tom wasn't sure what happened.
- Tom ne olduğundan emin değildi.
- Right now, I want you to tell me what happened to Tom.
- Şimdi, Tom'a ne olduğunu bana anlatmanı istiyorum.
- Do you remember what happened last time?
- Son kez ne olduğunu hatırlıyor musun?
- I'm trying to find out what happened.
- Ne olduğunu bulmaya çalışıyorum.
- Would you tell us what happened?
- Bize ne olduğunu anlatır mısın?
- When Dan realized what happened, it was too late.
- Dan ne olduğunu anladığında artık çok geçti.
- Aren't you ever going to tell me what happened that night?
- O gece ne olduğunu bana hiç anlatmayacak mısın?
- Tom is going tell you what happened.
- Tom ne olduğunu sana anlatacak.
- Why don't you tell us what happened last night?
- Neden bize dün gece ne olduğunu anlatmıyorsun?
- Do Tom and Mary know about what happened?
- Tom ve Mary ne olduğunu biliyor mu?
- What happened to that guy you were seeing?
- Görüştüğün şu adam ne oldu?
- Let me explain what happened.
- Ne olduğunu açıklamama izin verin.
- Look what happened to him.
- Ona ne olduğuna bak.
- I want to know what happened to the pistol that you received from Tom.
- Tom'dan aldığınız tabancaya ne olduğunu bilmek istiyorum.
- I just heard about what happened to Tom.
- Az önce Tom'a ne olduğunu duydum.
- Tom told me not to tell Mary about what happened.
- Tom ne olduğunu Mary'ye söylemememi söyledi.
- We may never know what happened.
- Ne olduğunu asla öğrenemeyebiliriz.
- I can't remember what happened after that.
- Bundan sonra ne olduğunu hatırlayamıyorum.
- Someone has to tell Tom what happened to Mary.
- Birisi Tom'a Mary'ye ne olduğunu anlatmalı.
- What happened in consequence?
- Sonuçta ne oldu?
- Tom doesn't want to talk about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında konuşmak istemiyor.
- I'd still like to know what happened here last Monday.
- Geçen pazartesi burada ne olduğunu hâlâ bilmek istiyorum.
- What happened to it?
- Ne oldu ona?
- Tom was the only one who noticed what happened.
- Tom ne olduğunu fark eden tek kişiydi.
- We'll probably never know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu muhtemelen hiç öğrenmeyeceğiz.
- What happened to me, guys?
- Bana ne oldu çocuklar?
- I heard what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu duydum.
- I want to know what happened to him.
- Ona ne olduğunu bilmek istiyorum.
- I intend to find out what happened.
- Ne olduğunu öğrenmeye niyetliyim.
- What happened to them is still a mystery.
- Onlara ne olduğu hala bir sır.
- Tom is going tell you what happened.
- Tom sana ne olduğunu anlatacak.
- I don't know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bilmiyorum.
- We need to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylememiz gerekiyor.
- What happened to Megan Fox?
- Megan Fox'a ne oldu?
- Tell us what happened in the park.
- Bize parkta ne olduğunu anlat.
- I assume you've heard about what happened here yesterday.
- Sanırım dün burada ne olduğu hakkında duydun.
- I've been trying to remember what happened.
- Ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum.
- When Dan realized what happened, it was too late.
- Dan ne olduğunu fark ettiğinde çok geçti.
- What happened there?
- Ne oldu orada?
- What happened when you got home last night?
- Dün gece eve geldiğinde ne oldu?
- Let's discuss what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu tartışalım.
- Can you remember what happened?
- Ne olduğunu hatırlayabiliyor musun?
- What happened in Boston?
- Boston'da ne oldu?
- I won't tell anyone what happened to you.
- Kimseye size ne olduğunu söylemeyeceğim.
- Can you tell me what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
- Tom wanted to know what happened.
- Tom ne olduğunu bilmek istiyordu.
- I assume you've heard about what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu duyduğunu sanıyorum.
- What happened to your daughter?
- Kızına ne oldu?
- Don't say anything about what happened here.
- Burada ne olduğu hakkında bir şey söyleme.
- History experts still are not sure what happened.
- Tarih uzmanları hala ne olduğundan emin değiller.
- You remember what happened that last time, don't you?
- Son kez ona ne olduğunu hatırlıyorsun, değil mi?
- Do you want to tell me what happened?
- Bana ne olduğunu söylemek ister misin?
- You need to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemelisin.
- What happened after that?
- Ondan sonra ne oldu?
- Do you know what happened?
- Ne olduğunu biliyor musun?
- Tom knows what happened.
- Tom ne olduğunu biliyor.
- Can any of you tell me what happened?
- Sizden biri bana ne olduğunu söyleyebilir mi?
- What happened to the ship?
- Gemiye ne oldu?
- Tom doesn't remember too much about what happened that day.
- Tom o gün ne olduğu hakkında çok şey hatırlamıyor.
- What happened to the bus?
- Otobüse ne oldu?
- I never did hear what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu hiç duymadım.
- I understand what happened.
- Ne olduğunu anlıyorum.
- History experts still are not sure what happened.
- Tarih uzmanları hâlâ ne olduğundan emin değiller.
- You have to tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmalısın.
- You've got to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmalısın.
- While we're waiting, why don't you tell me what happened?
- Beklerken, neden bana ne olduğunu anlatmıyorsun?
- No one knows what happened then.
- O zaman ne olduğunu kimse bilmiyor.
- What happened to your dog?
- Senin köpeğine ne oldu?
- Tell me what you know about what happened at the library this afternoon.
- Bana bu öğleden sonra kütüphanede ne olduğu hakkında ne bildiğini söyle.
- He doesn't even remember what happened last night.
- O dün gece ne olduğunu bile hatırlamıyor.
- Tom will want to know more about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında daha fazla bilmek isteyecek.
- Tom never said much about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında çok şey söylemedi.
- Tom said he didn't really care what happened.
- Tom ne olduğunu gerçekten umursamadığını söyledi.
- I thought you'd like to know what happened.
- Ne olduğunu bilmek istersin diye düşündüm.
- Tom is refusing to tell us what happened.
- Tom bize ne olduğunu anlatmayı reddediyor.
- We'll probably never know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu muhtemelen asla öğrenemeyeceğiz.
- Exactly what happened here?
- Burada tam olarak ne oldu?
- We're determined to find out what happened.
- Ne olduğunu ortaya çıkarmaya kararlıyız.
- Right now, we have to find out what happened.
- Şu anda ne olduğunu öğrenmeliyiz.
- Aren't you going to tell me about what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu bana anlatmayacak mısın?
- Let me tell you what happened to me last night.
- Dün gece bana ne olduğunu anlatayım.
- What happened, Sally?
- Ne oldu, Sally?
- I should tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmalıydım.
- Who knows what happened?
- Ne olduğunu kim bilir?
- Would you tell me what happened last night?
- Bana dün gece ne olduğunu anlatır mısın?
- What happened to them is still a mystery.
- Onlara ne olduğu hâlâ bir sır.
- Tom saw what happened.
- Tom ne olduğunu gördü.
- Remember what happened last year.
- Geçen sene ne olduğunu hatırla.
- Tom saw exactly what happened.
- Tom ne olduğunu tam olarak gördü.
- Can we talk about what happened that day?
- O gün ne olduğu hakkında konuşabilir miyiz?
- Did you hear what happened?
- Ne olduğunu duydun mu?
- Tom will never know what happened.
- Tom ne olduğunu asla bilmeyecek.
- Tom seems to be unwilling to tell Mary what happened.
- Tom ne olduğunu Mary'ye söylemek için isteksiz görünüyor.
- They all want to know what happened.
- Onların hepsi ne olduğunu bilmek istiyor.
- I have a pretty good idea what happened there.
- Orada ne olduğu hakkında oldukça iyi bir fikrim var.
- And what happened after that?
- Ve ondan sonra ne oldu?
- What happened to you two?
- İkinize ne oldu?
- No one really knows what happened that winter night.
- O kış gecesi ne olduğunu kimse bilmiyor.
- Have you asked Tom what happened?
- Ne olduğunu Tom'a sordun mu?
- Let me explain what happened.
- Ne olduğunu açıklayayım.
- Please describe to me exactly what happened there.
- Lütfen orada ne olduğunu bana tam olarak anlat.
- I used to watch this anime a lot when I was a kid, but I can't quite remember what happened to the hero in the final episode.
- Bir çocukken bu animeyi çok izlerdim fakat son bölümde kahramana ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum.
- I told you what happened.
- Sana ne olduğunu söyledim.
- I don't know what happened after we left.
- Biz gittikten sonra ne oldu bilmiyorum.
- Does anybody know what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu bilen biri var mı?
- They know what happened.
- Ne olduğunu biliyorlar.
- We need a detailed description of what happened.
- Neler olduğuna dair detaylı bir açıklamaya ihtiyacımız var.
- I think we'd all like to know what happened.
- Sanırım hepimiz ne olduğunu bilmek isteriz.
- Why didn't you tell me what happened?
- Neden bana ne olduğunu anlatmadın?
- Are you ready to tell me what happened?
- Bana ne olduğunu anlatmaya hazır mısın?
- What can you tell me about what happened?
- Ne olduğu hakkında bana ne söyleyebilirsin?
- We both know what happened.
- Ne olduğunu ikimiz de biliyoruz.
- Tom has no memory of what happened.
- Tom ne olduğunu hatırlamıyor.
- I wasn't the one who told Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söyleyen kişi ben değildim.
- We're not entirely sure what happened.
- Ne olduğundan tamamen emin değiliz.
- You need to tell me what happened.
- Bana ne olduğunu anlatmalısın.
- Could you tell me what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu söyleyebilir misiniz?
- What happened that day?
- O gün ne oldu?
- What happened there?
- Orada ne oldu?
- What happened to Tom's head?
- Tom'un kafasına ne oldu?
- Tom is the only one who really knows what happened.
- Ne olduğunu gerçekten bilen tek kişi Tom'dur.
- Look what happened to me.
- Bak bana ne oldu.
- What happened between the two of you?
- İkinizin arasında ne oldu?
- I wish I hadn't told Tom about what happened.
- Keşke ne olduğundan Tom'a bahsetmeseydim.
- Tell me about what happened.
- Bana ne olduğunu anlat.
- Do you remember what happened last summer when we tried doing this?
- Geçen yaz bunu yapmaya çalıştığımızda ne olduğunu hatırlıyor musun?
- You're going to tell Tom what happened, aren't you?
- Ne olduğunu Tom'a anlatacaksınız, değil mi?
- I wish I knew what happened to Tom.
- Keşke Tom'a ne olduğunu bilseydim.
- Can you tell us what happened at school last Monday?
- Geçen pazartesi okulda neler olduğunu bize anlatabilir misin?
- I've been trying to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- This may be our only chance to figure out what happened.
- Bu bizim ne olduğunu anlamak için tek şansımız olabilir.
- Tom knew exactly what happened.
- Tom ne olduğunu tamamen biliyordu.
- I never told anyone about what happened.
- Ne olduğundan hiç kimseye bahsetmedim.
- Why don't you tell me what happened last night?
- Neden bana dün gece ne olduğunu anlatmıyorsun?
- Could you tell us what happened?
- Ne olduğunu bize anlatabilir misiniz?
- Do you remember what happened last night?
- Dün gece ne olduğunu hatırlıyor musun?
- It could take some time to explain what happened.
- Ne olduğunu açıklamak biraz zaman alabilir.
- Tom wanted to know what happened to Mary.
- Tom, Mary'ye ne olduğunu bilmek istedi.
- Do you want to know what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu bilmek istiyor musun?
- Do you remember what happened after your birthday party?
- Doğum günü partinden sonra ne olduğunu hatırlıyor musun?
- We never talked about what happened that night.
- O gece ne olduğu hakkında hiç konuşmadık.
- I know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu biliyorum.
- I know what happened to them.
- Onlara ne olduğunu biliyorum.
- I don't remember what happened anymore.
- Artık ne olduğunu hatırlamıyorum.
- Did you see what happened?
- Ne olduğunu gördün mü?
- I need to talk to Tom about what happened.
- Ne olduğu hakkında Tom'la konuşmam gerek.
- I never knew what happened.
- Ne olduğunu hiç bilmiyordum.
- Did you see what happened yesterday?
- Dün ne olduğunu gördün mü?
- Stop worrying about what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğu hakkında endişe etmekten vazgeç.
- I didn't see exactly what happened.
- Ne olduğunu tam olarak görmedim.
- What happened to her?
- Ona ne oldu?
- Could you just tell us what happened?
- Bize sadece ne olduğunu söyleyebilir misiniz?
- What happened to Tom and Mary?
- Tom ve Mary'ye ne oldu?
- I wonder if we'll ever find out what happened.
- Ne olduğunu bulup bulamayacağımızı merak ediyorum.
- Tom refused to tell me what happened.
- Tom bana ne olduğunu anlatmayı reddetti.
- What happened to them?
- Onlara ne oldu?
- Don't you want to talk about this what happened?
- Buna ne olduğu hakkında konuşmak istemiyor musun?
- Calm down and tell me what happened.
- Sakin ol ve bana ne olduğunu anlat.
- You won't believe what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğuna inanmayacaksın.
- Have you asked Tom what happened?
- Tom'a ne olduğunu sordun mu?
- I need to know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bilmem gerek.
- I'll tell you what happened.
- Sana neler olduğunu anlatacağım.
- I have some idea of what happened.
- Ne olduğuna dair bazı fikirlerim var.
- They know what happened.
- Onlar ne olduğunu biliyor.
- After that, what happened?
- Ondan sonra ne oldu?
- Find out what happened.
- Ne olduğunu öğrenin.
- Please don't ask Tom what happened.
- Lütfen Tom'a neler olduğunu sorma.
- Why don't you tell Tom what happened?
- Niçin ne olduğunu Tom'a söylemiyorsun.
- Do you know anything about what happened?
- Ne olduğu hakkında bir şey biliyor musun?
- Just shut up for a minute, and I'll explain what happened.
- Sadece bir dakika sus ve ne olduğunu açıklayacağım.
- I can't tell you what happened.
- Ne olduğunu sana söyleyemem.
- I don't know what happened to my ring.
- Yüzüğüme ne olduğunu bilmiyorum.
- I hope Tom tells us what happened.
- Umarım Tom bize ne olduğunu anlatır.
- What happened between you and Tom?
- Tom'la aranızda ne oldu?
- He doesn't even remember what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu bile hatırlamıyor.
- I told you what happened.
- Sana ne olduğunu anlattım.
- Don't you remember what happened?
- Ne olduğunu hatırlamıyor musun?
- Well, what happened to her?
- Ona ne oldu?
- Tom doesn't remember what happened.
- Tom ne olduğunu hatırlamıyor.
- I didn't see what happened.
- Ne olduğunu görmedim.
- Could you tell me what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
- Tom explained what happened.
- Tom ne olduğunu açıkladı.
- I dare not even think what happened to them.
- Onlara ne olduğunu düşünmeye bile cesaret edemem.
- I want you to tell me what happened.
- Bana neler olduğunu anlatmanı istiyorum.
- What happened to them in Boston?
- Boston'da onlara ne oldu?
- Please explain what happened.
- Lütfen ne olduğunu açıkla.
- We need to remember what happened here today.
- Bugün burada ne olduğunu hatırlamamız gerekiyor.
- How much do you know about what happened here last week?
- Geçen hafta burada ne olduğu hakkında ne kadar biliyorsun?
- Were you the one who told Tom what happened?
- Tom'a ne olduğunu söyleyen kişi sen miydin?
- Tom told Mary all about what happened.
- Tom Mary'ye ne olduğu hakkında her şeyi söyledi.
- Let me tell you about what happened.
- Sana neler olduğunu anlatayım.
- You've got to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemek zorundasın.
- Do you think Tom really knows what happened?
- Sence Tom ne olduğunu gerçekten biliyor mu?
- I need to know exactly what happened.
- Tam olarak ne olduğunu bilmem gerek.
- I finally found out what happened.
- Sonunda ne olduğunu öğrendim.
- I think Tom needs to be told about what happened.
- Bence Tom'a ne olduğu söylenmeli.
- You'll never guess what happened.
- Ne olduğunu asla tahmin edemezsin.
- Let me tell you about what happened.
- Sana ne olduğundan bahsedeyim.
- Did Tom ever say anything to you about what happened?
- Tom şu ana kadar ne olduğu hakkında sana bir şey söyledi mi?
- Tom didn't tell you about what happened to Mary, did he?
- Tom sana Mary'ye ne olduğunu anlatmadı, değil mi?
- So what happened here?
- Peki burada ne oldu?
- I don't really know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu gerçekten bilmiyorum.
- Do you have any idea what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğu hususunda herhangi bir fikrin var mı?
- I don't know what happened that day.
- O gün neler olduğunu bilmiyorum.
- I can't tell you about what happened.
- Neler olduğundan sana söz edemem.
- Tom won't talk about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında konuşmayacak.
- Guess what happened.
- Ne olduğunu tahmin et.
- Tom knows what happened to Mary.
- Tom, Mary'ye ne olduğunu biliyor.
- What happened to my door?
- Kapıma ne oldu?
- Don't you want to talk about what happened?
- Ne olduğu hakkında konuşmak istemez misin?
- We know what happened.
- Ne olduğunu biliyoruz.
- You won't believe what happened this afternoon.
- Bu öğleden sonra ne olduğuna inanmayacaksın.
- I'm not sure what happened.
- Ne olduğundan emin değilim.
- Good Lord, what happened?
- Aman Allahım, ne oldu?
- We both know what happened to Tom.
- İkimiz de Tom'a ne olduğunu biliyoruz.
- Find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bul.
- I didn't care what happened.
- Neler olduğunu umursamadım.
- I need to understand what happened in the past.
- Geçmişte ne olduğunu anlamam gerekiyor.
- Sami told Layla what happened.
- Sami ne olduğunu Leyla'ya anlattı.
- Do you remember what happened on this day last year?
- Geçen sene bugün ne olduğunu hatırlıyor musun?
- I already told you what happened.
- Ne olduğunu zaten söyledim.
- I think Tom knows the truth about what happened.
- Tom'un ne olduğu hakkındaki gerçeği bildiğini düşünüyorum.
- Tom isn't likely to tell you what happened.
- Tom'un sana ne olduğunu anlatması pek mümkün değil.
- I want you to remember what happened here today.
- Bugün burada ne olduğunu hatırlamanı istiyorum.
- I know what happened with them.
- Onlara ne olduğunu biliyorum.
- What happened to you?
- Sana ne oldu?
- Are you going to tell us what happened?
- Bize ne olduğunu anlatacak mısın?
- No one knows what happened then.
- Kimse o zaman ne olduğunu bilmiyor.
- You saw what happened in there, didn't you?
- Orada ne olduğunu gördün, değil mi?
- Remember what happened last time.
- Son kez ne olduğunu unutma.
- Never mind what happened.
- Ne olduğunu hiç düşünme.
- I have no idea what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
- I wonder if Tom is going to say anything about what happened.
- Tom'un ne olduğu hakkında bir şey söyleyip söylemeyeceğini merak ediyorum.
- What happened to your foot?
- Ayağına ne oldu?
- I need to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu öğrenmeliyim.
- I don't think Tom knows what happened to Mary.
- Tom'un Mary'ye ne olduğunu bildiğini sanmıyorum.
- You don't want to know what happened to him.
- Ona ne olduğunu bilmek istemezsin.
- I'd like to talk to you about what happened.
- Seninle ne olduğu hakkında konuşmak istiyorum.
- I should tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmalıyım.
- I know what happened at school today.
- Bugün okulda ne olduğunu biliyorum.
- Tom wouldn't tell me about what happened to Mary.
- Tom Mary'ye ne olduğunu bana söylemedi.
- Tom is the only one who knows what happened.
- Ne olduğunu bilen tek kişi Tom'dur.
- Tell me, briefly, what happened.
- Bana kısaca ne olduğunu anlat.
- We're determined to find out what happened.
- Ne olduğunu bulmaya kararlıyız.
- What happened to Tom's parents?
- Tom'un ebeveynlerine ne olmuş?
- Tell me what happened to you.
- Sana ne olduğunu bana söyle.
- I dare not even think what happened to them.
- Onlara ne olduğunu düşünmeye bile cesaret edemiyorum.
- What happened to Tom?
- Tom'a ne oldu?
- Let's see what happened.
- Ne olduğunu görelim.
- You remember what happened last time, don't you?
- Son defasında ne olduğunu hatırlıyorsun, değil mi?
- What happened to Tom on Monday?
- Pazartesi günü Tom'a ne oldu?
- He won't tell me what happened.
- O bana ne olduğunu söylemeyecek.
- Why didn't you tell me what happened?
- Neden bana ne olduğunu söylemedin?
- I know what happened with her.
- Ona ne olduğunu biliyorum.
- What happened to all that money?
- Tüm o paraya ne oldu?
- Do you think Tom really knows what happened?
- Tom'un gerçekten ne olduğunu bildiğini düşünüyor musun?
- What happened to my bag?
- Çantama ne oldu?
- What happened to the guitar I gave you?
- Sana verdiğim gitara ne oldu?
- What happened tonight?
- Bu gece ne oldu?
- I need to know what happened at school today.
- Bugün okulda ne olduğunu bilmem gerekiyor.
- We don't know what happened.
- Ne olduğunu bilmiyoruz.
- Would you like to talk about what happened?
- Ne olduğu hakkında konuşmak ister misin?
- What happened before that?
- Ondan önce ne oldu?
- I wasn't in the office then, so I don't know what happened.
- O sırada ofiste değildim, o yüzden ne olduğunu bilmiyorum.
- Tell us what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu bize anlat.
- I'll explain what happened.
- Ne olduğunu açıklayacağım.
- You have no idea what happened, do you?
- Ne olduğuna dair hiçbir fikrin yok, değil mi?
- Sami told us what happened.
- Sami ne olduğunu bize anlattı.
- I need to know what happened.
- Ne olduğunu bilmem gerekiyor.
- Tom probably doesn't know exactly what happened.
- Tom muhtemelen ne olduğunu tam olarak bilmiyor.
- Tom saw exactly what happened.
- Tom tam olarak ne olduğunu gördü.
- What happened in here?
- Burada ne oldu?
- Are you ever going to tell me what happened that night?
- O gece ne olduğunu bana söyleyecek misin?
- Tom laughed when I told him about what happened.
- Tom ona ne olduğundan bahsettiğimde güldü.
- We're still trying to determine what happened.
- Biz hâlâ ne olduğunu belirlemeye çalışıyoruz.
- What happened to that friend of yours that you introduced me to last weekend?
- Geçen hafta sonu beni tanıştırdığın arkadaşına ne oldu?
- Are you sure you don't remember what happened?
- Ne olduğunu hatırlamadığına emin misin?
- Right now, we have to find out what happened.
- Şimdi, ne olduğunu bulmak zorundayız.
- What happened over there?
- Orada ne oldu?
- Do you have any idea what happened?
- Ne olduğu hakkında bir fikriniz var mı?
- I know what happened with Tom.
- Tom'a ne olduğunu biliyorum.
- Look what happened to me.
- Bana ne olduğuna bak.
- I might ask him what happened.
- Ona ne olduğunu sorabilirim.
- I'll tell you what happened to me.
- Bana ne olduğunu sana söyleyeceğim.
- I'd like to ask you a few questions about what happened at school today.
- Sana bugün okulda ne olduğu hakkında birkaç soru sormak istiyorum.
- I have no idea what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğu hakkında fikrim yok.
- I heard about what happened at school today.
- Bugün okulda ne olduğunu duydum.
- You should've seen what happened.
- Ne olduğunu görmeliydin.
- I didn't tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemedim.
- Do you know what happened with him?
- Ona ne olduğunu biliyor musun?
- Tell us what happened.
- Ne olduğunu bize anlat.
- Do you think Tom knows what happened?
- Tom'un ne olduğunu bildiğini düşünüyor musun?
- I need to find out what happened.
- Ne olduğunu bulmam gerekiyor.
- Tom told Mary what happened.
- Tom, Mary'ye ne olduğunu anlattı.
- Thank you for finding out what happened.
- Neler olduğunu öğrendiğin için teşekkürler.
- What happened this time?
- Bu sefer ne oldu?
- What happened to me?
- Bana ne oldu?
- What happened at the beach?
- Plajda ne oldu?
- Do they have any idea what happened?
- Onların ne olduğu hakkında bir fikri var mı?
- I've never told anyone what happened that night.
- O gece ne olduğunu kimseye anlatmadım.
- We know what happened last weekend.
- Geçen hafta sonu ne olduğunu biliyoruz.
- You need to tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmalısın.
- Tom didn't actually see what happened.
- Tom aslında ne olduğunu görmedi.
- What happened to Tom's parents?
- Tom'un anne babasına ne oldu?
- What happened to Jamal Khashoggi?
- Cemal Kaşıkçı'ya ne oldu?
- You saw what happened back there, didn't you?
- Orada ne olduğunu gördün, değil mi?
- Tom doesn't know what happened because he wasn't there.
- Tom orada olmadığı için ne olduğunu bilmiyor.
- I'm so sorry about what happened up there.
- Orada ne olduğu hakkında çok üzgünüm.
- I can't remember anything about what happened that night.
- O gece ne olduğu hakkında hiçbir şey hatırlayamıyorum.
- I have to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu öğrenmeliyim.
- Did Tom tell the cops what happened?
- Tom ne olduğunu polislere söyledi mi?
- I need to know what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu bilmem gerekiyor.
- Has Tom told you what happened?
- Tom sana ne olduğunu anlattı mı?
- Do you want to tell me what happened?
- Bana ne olduğunu anlatmak ister misin?
- I didn't know what happened.
- Ne olduğunu bilmiyordum.
- Tell me more about what happened.
- Bana neler olduğunu anlat.
- Guess what happened.
- Tahmin et ne oldu.
- We'll never know what happened.
- Ne olduğunu asla öğrenemeyeceğiz.
- She told me briefly what happened.
- O bana kısaca ne olduğunu anlattı.
- For God's sake, what happened?
- Tanrı aşkına, ne oldu?
- Did you tell Tom about what happened?
- Ne olduğunu Tom'a anlattın mı?
- What happened to the rest of your crew?
- Mürettebatının geri kalanına ne oldu?
- No one really knows what happened that winter night.
- Hiç kimse gerçekten o kış gecesi ne olduğunu bilmiyor.
- We can only guess what happened there.
- Orada ne olduğunu sadece tahmin edebiliriz.
- Do you remember what happened here on October 20, 2013?
- Burada 20 Ekim 2013'te ne olduğunu hatırlıyor musun?
- What happened to that project?
- O projeye ne oldu?
- Do you remember what happened to you?
- Sana ne olduğunu hatırlıyor musun?
- I need to know what happened at school today.
- Bugün okulda ne olduğunu bilmem gerek.
- Why don't you tell me what happened?
- Neden bana ne olduğunu anlatmıyorsun?
- You need to tell me what happened.
- Ne olduğunu bana söylemen gerek.
- Let's forget about what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu unutalım.
- I need to know exactly what happened here yesterday.
- Dün burada ne olduğunu tam olarak bilmem gerekiyor.
- For the love of God, what happened?
- Tanrı aşkına, ne oldu?
- Tom doesn't remember exactly what happened.
- Tom tam olarak ne olduğunu hatırlamıyor.
- Aren't you ever going to tell me what happened that night?
- O gece neler olduğunu bana hiç anlatmayacak mısın?
- What can you tell us about what happened?
- Ne olduğu hakkında bize ne söyleyebilirsin?
- Tom isn't the only one who saw what happened.
- Ne olduğunu gören tek kişi Tom değil.
- Shouldn't we be talking about what happened?
- Ne olduğu hakkında konuşuyor olmamız gerekmiyor mu?
- You never said much about what happened.
- Sen ne olduğu hakkında çok şey söylemedin.
- Please tell me what happened.
- Lütfen bana ne olduğunu anlat.
- I need you to tell me what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu anlatmanı istiyorum.
- Can you tell me about what happened?
- Bana ne olduğunu anlatabilir misin?
- I didn't care what happened.
- Ne olduğu umurumda değildi.
- Remember what happened last time.
- Geçen sefer ne olduğunu hatırla.
- What happened to her this morning?
- Bu sabah ona ne oldu?
- We never learned what happened or why.
- Ne olduğunu ya da neden olduğunu hiç öğrenemedik.
- Sami told us what happened.
- Sami bize ne olduğunu anlattı.
- You don't want to know what happened to them.
- Onlara ne olduğunu bilmek istemiyorsunuz.
- We have to tell everybody what happened.
- Ne olduğunu herkese söylemek zorundayız.
- I want to tell Tom about what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmak istiyorum.
- I know what happened last Monday.
- Geçen pazartesi ne olduğunu biliyorum.
- What happened to the car?
- Arabaya ne oldu?
- We both know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu ikimiz de biliyoruz.
- I wonder if we'll ever find out what happened.
- Acaba ne olduğunu öğrenebilecek miyiz?
- You'll never guess what happened just after you left.
- Sen gittikten hemen sonra ne olduğunu asla tahmin edemezsin.
- Why don't you just tell Tom what happened?
- Neden Tom'a ne olduğunu söylemiyorsun?
- Tom still doesn't know what happened.
- Tom ne olduğunu hâlâ bilmiyor.
- Find out what happened.
- Ne olduğunu öğren.
- Tom wouldn't tell me about what happened to Mary.
- Tom bana Mary'ye ne olduğunu anlatmadı.
- I can't figure out what happened.
- Ne olduğunu çözemiyorum.
- I'd like to know more about what happened at today's meeting.
- Bugünkü toplantıda neler olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum.
- What happened here?
- Burada ne oldu?
- Look what happened to them.
- Onlara ne olduğuna bak.
- You're going to tell Tom what happened, aren't you?
- Tom'a ne olduğunu anlatacaksın, değil mi?
- For God's sake, what happened?
- Allah aşkına ne oldu?
- Let's tell him what happened.
- Ne olduğunu ona anlatalım.
- Tom must've reported what happened.
- Tom ne olduğunu rapor etmiş olmalı.
- Now look what happened.
- Bak şimdi ne oldu.
- Everyone saw what happened.
- Herkes ne olduğunu gördü.
- What happened to that?
- Ne oldu ona?
- I'm sure you heard about what happened.
- Ne olduğunu duyduğuna eminim.
- Maybe Tom doesn't know what happened.
- Belki Tom ne olduğunu bilmiyordur.
- I wish you'd tell me what happened.
- Keşke bana ne olduğunu anlatsaydın.
- Did you see what happened last night?
- Dün gece ne olduğunu gördün mü?
- Hey, what happened?
- Hey, ne oldu?
- Let's see if we can figure out what happened.
- Bakalım ne olduğunu anlayabilecek miyiz?
- What happened out here?
- Dışarıda ne oldu?
- I'd like to know more about what happened.
- Ben ne olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum.
- Tell us what happened to her.
- Ona ne olduğunu söyle bize.
- Did you hear about what happened?
- Ne olduğunu duydun mu?
- Then what happened?
- Sonra ne oldu?
- We still don't know what happened during the last minutes of the flight.
- Biz hala uçuşun son dakikasında ne olduğunu bilmiyoruz.
- There's no explanation for what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğu hakkında hiçbir açıklama yok.
- Tom will find out what happened.
- Tom ne olduğunu bulacak.
- Tell me exactly what happened.
- Tam olarak ne olduğunu anlat.
- If you like, I'll tell you about what happened to Tom.
- İstersen sana Tom'a ne olduğunu anlatabilirim.
- They told you what happened, didn't they?
- Sana ne olduğunu anlattılar, değil mi?
- That doesn't explain what happened, does it?
- O ne olduğunu açıklamaz, değil mi?
- Could you tell me what happened?
- Neler olduğunu bana söyler misiniz?
- You have every right to know what happened.
- Ne olduğunu bilmeye hakkın var.
- I don't know what happened that day.
- O gün ne olduğunu bilmiyorum.
- I've been trying to remember what happened.
- Ne olduğunu hatırlamaya çalışıyorum.
- Tom told you what happened, didn't he?
- Tom sana ne olduğunu anlattı, değil mi?
- Tom has already told Mary what happened.
- Tom ne olduğunu zaten Mary'ye söyledi.
- What's your theory on what happened?
- Ne olduğuna dair teoriniz nedir?
- I'll find out what happened.
- Ne olduğunu öğreneceğim.
- Tom doesn't know what happened to Mary.
- Tom Mary'ye ne olduğunu bilmiyor.
- Tom told me about what happened to Mary.
- Tom bana Mary'ye ne olduğunu anlattı.
- What happened after you got there?
- Oraya vardıktan sonra ne oldu?
- Can you tell me anything about what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğu hakkında bana bir şey söyleyebilir misin?
- What happened to all the money I gave you?
- Sana verdiğim onca paraya ne oldu?
- Nobody knows what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu hiç kimse bilmiyor.
- I have no idea what happened.
- Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
- You've got to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmak zorundasın.
- Everybody's talking about what happened at the meeting.
- Herkes toplantıda ne olduğu hakkında konuşuyor.
- I think you should tell me what happened.
- Ne olduğunu bana söylemen gerektiğini düşünüyorum.
- What happened on the bus?
- Otobüste ne oldu?
- Tom was shocked when I told him about what happened.
- Neler olduğunu anlattığım zaman Tom şok oldu.
- I'm aware of what happened.
- Ne olduğunun farkındayım.
- I already know what happened.
- Ben zaten ne olduğunu biliyorum.
- Nobody's told me what happened.
- Kimse bana ne olduğunu söylemedi.
- It appears that Tom knows what happened.
- Tom ne olduğunu biliyor gibi görünüyor.
- I might ask her what happened.
- Ona ne olduğunu sorabilirim.
- I'm going to tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatacağım.
- What happened to me, guys?
- Bana ne oldu, çocuklar?
- Look what happened to us.
- Bize ne olduğuna bak.
- Tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlat.
- Tom said he was determined to find out what happened.
- Tom ne olduğunu öğrenmeye kararlı olduğunu söyledi.
- Tom says he doesn't remember what happened.
- Tom ne olduğunu hatırlamadığını söylüyor.
- I'm not going to leave until I find out what happened.
- Ne olduğunu öğrenene dek gitmeyeceğim.
- I want you to tell me what happened.
- Ne olduğunu bana söylemeni istiyorum.
- Did Tom tell you what happened?
- Tom ne olduğunu sana söyledi mi?
- I need to understand what happened in the past.
- Geçmişte ne olduğunu anlamam gerek.
- I need to know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bilmem gerekiyor.
- Nobody saw what happened.
- Ne olduğunu hiç kimse görmedi.
- Let's tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatalım.
- Look what happened to her.
- Ona ne olduğuna bak.
- Can you determine what happened?
- Ne olduğunu tespit edebilir misin?
- What happened in there?
- Orada ne oldu?
- We haven't yet told Tom about what happened.
- Biz henüz Tom'a ne olduğundan bahsetmedik.
- What happened to your car?
- Arabana ne oldu?
- I just heard about what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu yeni duydum.
- Tell me what happened to him.
- Bana ona ne olduğunu söyle.
- Let's tell him what happened.
- Ona ne olduğunu anlatalım.
- Tell me about what happened.
- Ne olduğunu bana anlat.
- Call Tom, but don't tell him what happened.
- Tom'u ara ama ne olduğunu ona söyleme.
- You never cared what happened to me before.
- Daha önce bana ne olduğunu hiç umursamadın.
- Tom deserves to know what happened.
- Tom ne olduğunu bilmeyi hak ediyor.
- I don't know what happened to Susan.
- Susan'a ne olduğunu bilmiyorum.
- I always wonder what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu hep merak etmişimdir.
- Tom will tell you what happened.
- Tom ne olduğunu sana anlatacak.
- I think we shouldn't tell Tom about what happened.
- Ne olduğundan Tom'a bahsetmememiz gerektiğini düşünüyorum.
- Are you sure you don't remember what happened?
- Ne olduğunu hatırlamadığınıza emin misiniz?
- You have no idea what happened, do you?
- Ne olduğu hakkında hiçbir fikrin yok, değil mi?
- You should probably tell Tom what happened.
- Muhtemelen ne olduğunu Tom'a söylemelisin.
- Sami wanted to talk about what happened.
- Sami ne olduğu hakkında konuşmak istedi.
- I'll tell you what happened.
- Ne olduğunu sana söyleyeceğim.
- I have no memory of what happened.
- Ne olduğunu hatırlamıyorum.
- Do you know what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu biliyor musun?
- Sami told Layla what happened.
- Sami Layla'ya ne olduğunu anlattı.
- Has anyone told Tom about what happened?
- Herhangi biri Tom'a ne olduğu hakkında bir şey söyledi mi?
- What happened that made you want to stop?
- Ne oldu da durmak istedin?
- Tom doesn't even remember what happened last night.
- Tom dün gece ne olduğunu hatırlamıyor bile.
- Let me tell you what happened.
- Sana ne olduğunu anlatayım.
- What happened out here?
- Burada ne oldu?
- And then what happened?
- Ve sonra ne oldu?
- Have you heard about what happened in Boston?
- Boston'da ne olduğundan haberin var mı?
- You remember what happened last time, don't you?
- Geçen sefer ne olduğunu hatırlıyorsun, değil mi?
- How do you know the police don't know what happened?
- Polisin ne olduğunu bilmediğini nereden biliyorsun?
- They must have found out about what happened.
- Ne olduğunu öğrenmiş olmalılar.
- Someone has to tell Tom what happened to Mary.
- Mary'ye ne olduğunu biri Tom'a söylemek zorunda.
- Tom has been told what happened.
- Tom'a ne olduğu söylendi.
- I made Tom promise that he wouldn't tell anybody what happened.
- Ne olduğunu kimseye söylemeyeceğine dair Tom'a söz verdirdim.
- Can you tell us what happened to you?
- Sana ne olduğunu bize söyleyebilir misin?
- What happened to your hair?
- Saçına ne oldu?
- We all know what happened here.
- Burada ne olduğunu hepimiz biliyoruz.
- Do you think I don't know what happened?
- Ne olduğunu bilmediğimi mi düşünüyorsun?
- I can't think of any reason not to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylememek için herhangi bir neden düşünemiyorum.
- I wanted to have a word with you about what happened.
- Ne olduğu hakkında seninle konuşmak istedim.
- Are you ready to tell me what happened?
- Ne olduğunu bana söylemek için hazır mısın?
- Well, aren't you going to tell us what happened?
- Bize ne olduğunu anlatmayacak mısın?
- I wonder what happened to his sister.
- Kız kardeşine ne olduğunu merak ediyorum.
- What happened in the park?
- Parkta ne oldu?
- I'd like to know more about what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğu hakkında daha fazla şey bilmek istiyorum.
- Have you told Tom about what happened?
- Ne olduğunu Tom'a söyledin mi?
- Tom now knows the truth about what happened.
- Tom artık ne olduğu hakkındaki gerçeği biliyor.
- What happened to him in Boston?
- Boston'da ona ne oldu?
- Don't you want to talk about what happened yesterday?
- Dün ne olduğu hakkında konuşmak istemiyor musun?
- I'm sure Tom will be happy to tell us what happened.
- Eminim Tom bize, ne olduğunu anlatmaktan mutlu olacak.
- Please tell me what happened to Tom.
- Lütfen bana Tom'a ne olduğunu anlat.
- I have no idea what happened.
- Ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok.
- Tom said he didn't remember what happened.
- Tom ne olduğunu hatırlamadığını söyledi.
- I don't care what happened.
- Ne olduğu umurumda değil.
- Tom's not going to be happy when he finds out what happened.
- Tom ne olduğunu öğrendiğinde mutlu olmayacak.
- I think you should find out what happened to Tom.
- Bence Tom'a ne olduğunu öğrenmelisin.
- I can tell you exactly what happened.
- Sana tam olarak ne olduğunu söyleyebilirim.
- And what happened after that?
- Peki sonra ne oldu?
- I want to know what happened to the pistol Tom gave you.
- Tom'un sana verdiği tabancaya ne olduğunu bilmek istiyorum.
- Did anybody see what happened?
- Ne olduğunu gören oldu mu?
- Could you just tell us what happened?
- Bize ne olduğunu anlatır mısın artık?
- Didn't Tom tell you what happened?
- Tom sana ne olduğunu anlatmadı mı?
- I feel really bad about what happened yesterday.
- Dün ne olduğu hakkında gerçekten kötü hissediyorum.
- Please don't ask Tom what happened.
- Lütfen ne olduğunu Tom'a sorma.
- Tell her what happened.
- Ona ne olduğunu anlat.
- Tom is going to tell you what happened.
- Tom ne olduğunu sana anlatacak.
- Don't you want to know what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu bilmek istemiyor musun?
- You'd better tell me what happened.
- Ne olduğunu bana söylesen iyi olur.
- I don't know what happened to you.
- Sana ne olduğunu bilmiyorum.
- I still don't know what happened.
- Ne olduğunu hala bilmiyorum.
- Tell them what happened.
- Onlara ne olduğunu söyle.
- Tom doesn't remember what happened that night.
- Tom o gece ne olduğunu hatırlamıyor.
- Tom and Mary know what happened.
- Tom ve Mary ne olduğunu biliyorlar.
- Tom never told anybody what happened.
- Tom kimseye ne olduğunu söylemedi.
- What happened the other day?
- Geçen gün ne oldu?
- I suppose you've heard about what happened to Tom.
- Sanırım Tom'a ne olduğunu duydun.
- I'll never be able to explain what happened.
- Ne olduğunu asla açıklayamayacağım.
- You'll never believe what happened!
- Ne olduğuna asla inanmayacaksın!
- Tom won't tell me what happened.
- Tom ne olduğunu bana söylemeyecek.
- Nobody knows what happened to the jet.
- Jete ne olduğunu kimse bilmiyor.
- Why don't tell me exactly what happened?
- Neden ne olduğunu bana tam olarak söylemiyorsun?
- I wish I knew what happened.
- Keşke ne olduğunu bilseydim.
- What happened to you yesterday?
- Dün sana ne oldu?
- Look what happened.
- Bak ne oldu.
- When are you going to say what happened?
- Ne olduğunu ne zaman söyleyeceksin?
- What happened to the Sphinx's nose?
- Sfenks'in burnuna ne oldu?
- What happened to all those people?
- Bütün o insanlara ne oldu?
- Tom may not be the only one who knows what happened.
- Tom ne olduğunu bilen tek kişi olmayabilir.
- You can't tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatamazsın.
- Tom doesn't know what happened to Mary.
- Tom, Mary'ye ne olduğunu bilmiyor.
- What happened on that memorable day?
- O unutulmaz günde ne oldu?
- I need to know what happened that night.
- O gece ne olduğunu bilmem gerek.
- I've already told Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a zaten anlattım.
- What happened to your nose?
- Burnuna ne oldu?
- Tom didn't see what happened.
- Tom ne olduğunu görmedi.
- Can you tell me what happened here?
- Bana burada ne olduğunu anlatabilir misin?
- What happened that night?
- O gece ne oldu?
- What happened after we left?
- Biz gittikten sonra ne oldu?
- I plan to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemeyi planlıyorum.
- I suppose Tom told you what happened.
- Sanırım Tom sana ne olduğunu söyledi.
- Everybody saw what happened.
- Herkes ne olduğunu gördü.
- Look what happened to Tom.
- Bak Tom'a ne oldu.
- Does Tom know what happened?
- Tom ne olduğunu biliyor mu?
- You don't want to know what happened to him.
- Ona ne olduğunu bilmek istemiyorsun.
- I suppose you want me to tell Tom what happened.
- Sanırım Tom'a ne olduğunu anlatmamı istiyorsun.
- I just really want to know what happened.
- Neler olduğunu gerçekten bilmek istiyorum.
- No one knows what happened at that time.
- O zaman ne olduğunu kimse bilmiyor.
- What happened to our food?
- Bizim yemeğimize ne oldu?
- I was talking to Tom about what happened last night.
- Tom'la dün gece ne olduğu hakkında konuşuyordum.
- I don't understand what happened.
- Ne olduğunu anlamıyorum.
- Do you think I don't know what happened?
- Ne olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
- Tom is going to tell you what happened.
- Tom sana ne olduğunu anlatır.
- What happened last season?
- Geçen sezon ne oldu?
- I'll never forget what happened.
- Ne olduğunu asla unutmayacağım.
- He accurately described what happened there.
- Orada ne olduğunu doğru bir şekilde anlattı.
- We know what happened last weekend.
- Biz geçen hafta sonu ne olduğunu biliyoruz.
- I might ask Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu sorabilirim.
- I'd like to know what happened.
- Ne olduğunu bilmek istiyorum.
- What happened last season?
- Geçen mevsim ne oldu?
- You're going to have to talk about what happened.
- Ne olduğu hakkında konuşmak zorundasın.
- What happened to my furniture?
- Mobilyama ne oldu?
- I don't know what happened after we left.
- Biz ayrıldıktan sonra ne olduğunu bilmiyorum.
- Tom says he has no idea what happened to Mary.
- Tom Mary'ye ne olduğu konusunda hiçbir fikri olmadığını söylüyor.
- The only two people that know exactly what happened are dead.
- Tam olarak ne olduğunu bilen yegane iki kişi öldü.
- Can you tell me about what happened?
- Bana ne olduğundan bahsedebilir misin?
- What happened down there?
- Aşağıda ne oldu?
- If I heard a noise in the kitchen but was home alone, I would go to see what happened.
- Mutfakta bir ses duysam ve evde yalnız olsam, ne olduğuna bakmaya giderdim.
- Tom said he didn't remember what happened that night.
- Tom o gece ne olduğunu hatırlamadığını söyledi.
- We have to tell everybody what happened.
- Herkese ne olduğunu anlatmalıyız.
- It's probably good that Tom can't remember what happened.
- Tom'un ne olduğunu hatırlayamaması muhtemelen iyidir.
- What happened to her in Boston?
- Ona Boston'da ne oldu?
- What happened to that?
- Ona ne oldu?
- I want people to know what happened.
- İnsanların ne olduğunu bilmesini istiyorum.
- Look what happened to him.
- Bak ona ne oldu.
- Do you remember what happened?
- Ne olduğunu hatırlıyor musun?
- What happened here yesterday?
- Dün burada ne oldu?
- Well, what happened to her?
- Peki ona ne oldu?
- I never really saw what happened.
- Ne olduğunu gerçekten hiç görmedim.
- I told her what happened.
- Ona ne olduğunu söyledim.
- Did Tom see what happened?
- Tom ne olduğunu gördü mü?
- I want to talk to you about what happened.
- Ne olduğu hakkında seninle konuşmak istiyorum.
- Can you tell me what happened?
- Bana ne olduğunu anlatabilir misin?
- What happened in October?
- Ekim ayında ne oldu?
- I heard what happened.
- Ne olduğunu duydum.
- We have to tell Tom about what happened.
- Tom'a neler olduğunu anlatmalıyız.
- What happened here?
- Neler oldu burada?
- Tell us what happened last night.
- Dün gece ne olduğunu anlat.
- What happened at the office Christmas party?
- Ofisteki Noel partisinde ne oldu?
- I'm not afraid to tell Tom about what happened.
- Tom'a neler olduğunu anlatmaktan korkmuyorum.
- Tom has no idea what happened to Mary.
- Tom'un Mary'ye ne olduğunu konusunda hiçbir fikri yok.
- Do you want to tell the jury what happened?
- Ne olduğunu jüriye söylemek ister misin?
- I asked her what happened, but she wouldn't tell me.
- Ona ne olduğunu sordum ama bana anlatmadı.
- What happened when you got home that night?
- O gece eve gittiğinde ne oldu?
- Tom told us what happened.
- Tom bize ne olduğunu anlattı.
- Tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a anlat.
- I'm sure Tom will be happy to tell us what happened.
- Eminim Tom bize neler olduğunu anlatmaktan mutluluk duyacaktır.
- Only Tom has noticed what happened.
- Ne olduğunu yalnızca Tom fark etti.
- I'm not going to leave until I find out what happened.
- Ne olduğunu buluncaya kadar gitmeyeceğim.
- I want to know what happened to the pistol that you received from Tom.
- Tom'dan aldığın tabancaya ne olduğunu bilmek istiyorum.
- I won't be able to tell you about what happened.
- Ne olduğunu sana anlatamayacağım.
- I wonder what happened to her.
- Ona ne olduğunu merak ediyorum.
- He accurately described what happened there.
- Ne olduğunu tam olarak anlattı.
- You can't ever tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu asla anlatamazsın.
- Did Tom tell you what happened?
- Tom sana ne olduğunu anlattı mı?
- Tom told me what happened.
- Tom bana ne olduğunu söyledi.
- What happened to you?
- Ne oldu sana böyle?
- What happened the next day?
- Ertesi gün ne oldu?
- What happened out there?
- Orada ne oldu?
- What happened to your arm?
- Koluna ne oldu?
- Tom is very upset about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında çok üzgün.
- Tom is the only one who really knows what happened.
- Ne olduğunu gerçekten bilen tek kişi Tom.
- It's obvious Tom doesn't want to talk about what happened.
- Tom'un ne olduğu hakkında konuşmak istemediği belli.
- Tom wondered what happened to Mary.
- Tom Mary'ye ne olduğunu merak etti.
- Has Tom told you what happened?
- Tom ne olduğunu sana söyledi mi?
- So, what happened, exactly?
- Peki, tam olarak ne oldu?
- What happened to your other car?
- Senin diğer arabana ne oldu?
- So what happened?
- Öyleyse ne oldu?
- Look what happened to us.
- Bak bize ne oldu.
- Why don't you tell Tom what happened?
- Neden Tom'a ne olduğunu anlatmıyorsun?
- Sami doesn't remember what happened.
- Sami ne olduğunu hatırlamıyor.
- Tom doesn't remember what happened last night.
- Tom dün gece ne olduğunu hatırlamıyor.
- What happened in the meeting?
- Toplantıda ne oldu?
- What happened to the others?
- Diğerlerine ne oldu?
- We never found out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu asla bulmadık.
- Can you explain what happened?
- Ne olduğunu açıklayabilir misin?
- I'd like for you to tell me exactly what happened.
- Bana tam olarak ne olduğunu anlatmanızı istiyorum.
- He described exactly what happened.
- Tam olarak ne olduğunu anlattı.
- What happened to the rest of the money?
- Paranın geri kalanına ne oldu?
- Do you really want to know what happened?
- Ne olduğunu gerçekten bilmek istiyor musun?
- What happened to your leg?
- Bacağına ne oldu?
- They are agog to know what happened.
- Hepsi ne olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyordu.
- What happened to your hand?
- Eline ne oldu?
- Someone needs to tell Tom what happened.
- Birinin Tom'a ne olduğunu anlatması gerek.
- What happened afterwards?
- Daha sonra ne oldu?
- I'm trying to tell you what happened.
- Ne olduğunu sana söylemeye çalışıyorum.
- What happened in 2013?
- 2013'te ne oldu?
- What happened to your computer?
- Bilgisayarına ne oldu?
- What happened to the girl you were sharing the bedroom with?
- Yatak odanı paylaştığın kıza ne oldu?
- By the way, what happened to the money I lent you?
- Bu arada sana borç verdiğim paraya ne oldu?
- Haven't you ever wondered what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu hiç merak etmedin mi?
- You want to know what happened to me, don't you?
- Bana ne olduğunu bilmek istiyorsun, değil mi?
- I suppose you've heard about what happened to Tom.
- Sanırım Tom'a ne olduğunu duymuşsunuzdur.
- I told him what happened.
- Ona ne olduğunu söyledim.
- I've never told anyone what happened that night.
- O gece ne olduğunu hiç kimseye söylemedim.
- What happened to your ring?
- Yüzüğüne ne oldu?
- We'll likely never find out exactly what happened.
- Muhtemelen tam olarak ne olduğunu asla bulamayacağız.
- I want you to tell me about what happened.
- Bana neler olduğunu anlatmanı istiyorum.
- I never wanted to talk about what happened.
- Ne olduğu hakkında asla konuşmak istemedim.
- What happened in the third inning?
- Üçüncü devrede ne oldu?
- Tom will find out what happened.
- Tom ne olduğunu öğrenecek.
- We never learned what happened or why.
- Biz ne olduğunu ya da neden olduğunu hiç öğrenmedik.
- What happened after Tom did that?
- Tom onu yaptıktan sonra ne oldu?
- Can you tell us what happened that night?
- O gece ne olduğunu bize söyleyebilir misin?
- Tom hasn't been told what happened yet.
- Henüz ne olduğu Tom'a anlatılmadı.
- I wonder what happened to it.
- Ona ne olduğunu merak ediyorum.
- I heard about what happened.
- Ne olduğunu duydum.
- We all know what happened here.
- Hepimiz burada ne olduğunu biliyoruz.
- I'm not going to tell you what happened until you calm down.
- Ne olduğunu sen sakinleşene kadar sana anlatmayacağım.
- What happened back there?
- Orada ne oldu?
- Why are you so sure Tom told Mary about what happened?
- Ne olduğu hakkında Tom'un Mary'ye söylediğinden neden bu kadar eminsin?
- Tom promised to let me know what happened.
- Tom ne olduğunu bana bildireceğine söz verdi.
- What happened yesterday?
- Dün ne oldu?
- I wish I knew what happened to all our family photos.
- Keşke tüm aile fotoğraflarımıza ne olduğunu bilseydim.
- I know what happened with him.
- Ona ne olduğunu biliyorum.
- Do you want to tell the jury what happened?
- Jüriye ne olduğunu anlatmak ister misin?
- Tom definitely knows exactly what happened.
- Tom kesinlikle tam olarak ne olduğunu biliyor.
- What happened to all the money I gave you?
- Sana verdiğim tüm paraya ne oldu?
- Tom was ashamed to tell anybody what happened.
- Tom ne olduğunu birine söylemeye utandı.
- I never really saw what happened.
- Ne olduğunu hiç görmedim.
- Please describe to me exactly what happened there.
- Lütfen bana orada tam olarak ne olduğunu anlatın.
- Nobody knows what happened to all that money.
- Kimse o kadar paraya ne olduğunu bilmiyor.
- What happened on October twentieth?
- Ekim'in yirmisinde ne oldu?
- So, what happened to Tom?
- Tom'a ne oldu?
- Tom should've told Mary about what happened.
- Tom, Mary'ye ne olduğundan bahsetmeliydi.
- Tom cut Mary off before she could say anything about what happened.
- Tom, Mary ne olduğu hakkında bir şey söyleyemeden sözünü kesti.
- Let's talk about what happened.
- Ne olduğu hakkında konuşalım.
- Sami doesn't know what happened to Layla.
- Sami, Layla'ya ne olduğunu bilmiyor.
- We'd like to find out what happened.
- Ne olduğunu öğrenmek istiyoruz.
- No one knows what happened at that time.
- Kimse o zaman ne olduğunu bilmiyor.
- Tom said he didn't really care what happened.
- Tom gerçekten ne olduğunu umursamadığını söyledi.
- We're still trying to determine what happened.
- Hâlâ ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
- Tom has never told anyone what happened that night.
- Tom o gece ne olduğunu asla hiç kimseye söylemedi.
- What happened to the rest of the food?
- Yiyeceğin kalanına ne oldu?
- I can't tell you what happened.
- Sana ne olduğunu söyleyemem.
- Ask Tom about what happened.
- Tom'a ne olduğunu sor.
- Tell them what happened.
- Onlara ne olduğunu anlat.
- Tom wondered what happened to Mary.
- Tom, Mary'ye ne olduğunu merak etti.
- What happened to Tom's car?
- Tom'un arabasına ne oldu?
- I am still waiting to be told what happened.
- Hâlâ ne olduğunun anlatılmasını bekliyorum.
- Please tell me what happened to Tom.
- Lütfen Tom'a ne olduğunu bana anlat.
- Tom and Mary both want to know what happened.
- Tom ve Mary ne olduğunu bilmek istiyorlar.
- I never really knew what happened.
- Ne olduğunu gerçekten bilmiyordum.
- Can you tell us what happened to you?
- Sana ne olduğunu bize anlatabilir misin?
- What happened after Tom did that?
- Tom bunu yaptıktan sonra ne oldu?
- I still don't know what happened.
- Hala ne olduğunu bilmiyorum.
- What happened on October twentieth?
- 20 Ekim'de ne oldu?
- I heard what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu duydum.
- What happened back there?
- Orada neler oldu?
- We're not sure what happened.
- Biz ne olduğundan emin değiliz.
- I don't think Tom has any idea what happened.
- Tom'un ne olduğuna dair herhangi bir fikri olduğunu sanmıyorum.
- Someone needs to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu birinin Tom'a söylemesi gerek.
- It appears that Tom knows what happened.
- Görünüşe göre Tom ne olduğunu biliyor.
- Tom knows what happened here yesterday afternoon.
- Tom dün öğleden sonra burada ne olduğunu biliyor.
- Why don't you tell me what happened last night?
- Neden dün gece neler olduğunu bana söylemiyorsun?
- We know what happened to Tom's car.
- Tom'un arabasına ne olduğunu biliyoruz.
- What happened in the third inning?
- Üçüncü atışta ne oldu?
- It's time to come clean about what happened.
- Neler olup bittiğini itiraf etmenin zamanı geldi.
- Tom is going to find out what happened.
- Tom ne olduğunu öğrenecek.
- You've got to tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmalısın.
- What happened to the rest of your crew?
- Ekibinizin geri kalanına ne oldu?
- We don't know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bilmiyoruz.
- I'm trying to tell you what happened.
- Sana ne olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
- I told Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlattım.
- Thank you for finding out what happened.
- Ne olduğunu öğrendiğin için teşekkür ederim.
- I always wonder what happened to him.
- Ona ne olduğunu her zaman merak ediyorum.
- Tell me what happened to him.
- Ona ne olduğunu anlat bana.
- I don't know anything about what happened.
- Ne olduğu hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- Tom told Mary about what happened to him when he was in Boston.
- Tom Boston'dayken ona ne olduğundan Mary'ye bahsetti.
- Sami didn't see what happened.
- Sami ne olduğunu görmedi.
- When I heard what happened, I started crying.
- Ne olduğunu duyduğumda ağlamaya başladım.
- Tom won't believe what happened.
- Tom ne olduğuna inanmayacak.
- We have to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu öğrenmeliyiz.
- I want to know what happened to the gun Tom gave you.
- Tom'un sana verdiği silaha ne olduğunu bilmek istiyorum.
- You remember what happened that last time, don't you?
- Geçen sefer ne olduğunu hatırlıyorsun, değil mi?
- Tom never spoke to Mary about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında Mary ile asla konuşmadı.
- Good Lord, what happened?
- Yüce Tanrım, ne oldu?
- I'm sure Tom is aware of what happened.
- Eminim Tom ne olduğunun farkındadır.
- I wonder what happened to his sister.
- Onun kız kardeşine ne olduğunu merak ediyorum.
- I don't know exactly what happened.
- Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum.
- Does Tom regret what happened?
- Tom ne olduğuna pişman mı?
- You're not going to believe what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğuna inanamayacaksın.
- Layla is gonna tell you what happened.
- Leyla ne olduğunu sana anlatacak.
- We don't know much about what happened.
- Ne olduğunu fazla bilmiyoruz.
- I don't know what happened.
- Ne olduğunu bilmiyorum.
- Tom told me what happened when you tried to kiss Mary.
- Tom bana Mary'yi öpmeye çalıştığında neler olduğunu anlattı.
- Tom isn't sure what happened.
- Tom ne olduğundan emin değil.
- What happened to you this morning?
- Bu sabah sana ne oldu?
- I already forgot what happened.
- Ne olduğunu çoktan unuttum.
- Did you hear what happened at school last Monday?
- Geçen pazartesi okulda ne olduğunu duydun mu?
- As to what happened there, one can only speculate.
- Orada ne olduğuna gelince sadece tahmin edebiliriz.
- We have to tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmalıyız.
- Investigators are trying to decipher what happened.
- Müfettişler ne olduğunu çözmeye çalışıyorlar.
- I want to know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bilmek istiyorum.
- Tom had to tell Mary what happened.
- Tom ne olduğunu Mary'ye söylemek zorunda kaldı.
- I'm trying to get you to tell me what happened.
- Bana neler olduğunu anlatmana uğraşıyorum.
- We know what happened and why.
- Biz ne olduğunu ve nedenini biliyoruz.
- Tom wouldn't tell me what happened.
- Tom bana ne olduğunu anlatmadı.
- Never mind what happened.
- Ne olduğunu boşver gitsin.
- I think I know what happened to Tom.
- Ben Tom'a ne olduğunu bildiğimi sanıyorum.
- The only two people that know exactly what happened are dead.
- Ne olduğunu tam olarak bilen iki kişi de ölmüş durumda.
- I might ask them what happened.
- Onlara ne olduğunu sorabilirim.
- She told me briefly what happened.
- Bana kısaca ne olduğunu anlattı.
- I'm not going to tell you what happened until you calm down.
- Sen sakinleşinceye kadar ne olduğunu sana söylemeyeceğim.
- Stop worrying about what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğu hakkında endişelenmeyi bırak.
- Did you see what happened out there?
- Orada ne olduğunu gördün mü?
- I think I know what happened.
- Sanırım ne olduğunu biliyorum.
- Tom didn't say anything about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında bir şey söylemedi.
- Tom never knew what happened.
- Tom ne olduğunu asla bilmiyordu.
- Tom made me promise not to tell Mary about what happened.
- Ne olduğunu Mary'ye söylememem için bana söz verdirdi.
- Nobody knows what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu kimse bilmiyor.
- Aren't you going to tell me what happened?
- Bana ne olduğunu anlatmayacak mısın?
- How much does Tom really know about what happened to Mary?
- Tom, Mary'ye ne olduğunu gerçekten ne kadar biliyor?
- What happened to it?
- Ona ne oldu?
- I don't think Tom told Mary the truth about what happened.
- Tom'un Mary'ye neler olduğuyla ilgili gerçeği söylediğini sanmıyorum.
- Nobody saw what happened.
- Kimse ne olduğunu görmedi.
- I might ask him what happened.
- Ne olduğunu ona sorabilirim.
- What happened to the lights?
- Işıklara ne oldu?
- I heard what happened at school.
- Okulda ne olduğunu duydum.
- I didn't even know what happened.
- Ne olduğunu bile bilmiyordum.
- Have you told Tom about what happened?
- Tom'a ne olduğunu anlattın mı?
- Don't tell anything about what happened here.
- Burada ne olduğu hakkında bir şey söyleme.
- I'm really sorry about what happened.
- Ne olduğu hakkında gerçekten üzgünüm.
- What happened on Monday?
- Pazartesi günü ne oldu?
- Tom still doesn't know what happened.
- Tom hala ne olduğunu bilmiyor.
- I still don't know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu hâlâ bilmiyorum.
- Tom will never find out about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında asla öğrenmeyecek.
- What happened to my suitcase?
- Bavuluma ne oldu?
- Let's talk about what happened yesterday.
- Dün ne olduğu hakkında konuşalım.
- Tell me what happened that night.
- O gece ne olduğunu bana söyle.
- I need to know exactly what happened to Tom.
- Tom'a tam olarak ne olduğunu bilmem gerek.
- Tell him what happened.
- Ona ne olduğunu söyle.
- Tom will tell you what happened.
- Tom sana ne olduğunu anlatacak.
- You have to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemek zorundasın.
- What happened to your eye?
- Gözüne ne oldu?
- I'm not going to tell you what happened until you calm down.
- Sen sakinleşene kadar sana ne olduğunu anlatmayacağım.
- I wonder what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu merak ediyorum.
- I'm trying to get you to tell me what happened.
- Bana ne olduğunu anlatmanı sağlamaya çalışıyorum.
- Will you please tell me what happened?
- Lütfen bana ne olduğunu söyler misin?
- Tom has no idea what happened to Mary.
- Tom'un Mary'ye ne olduğu hakkında hiçbir fikri yok.
- What happened when I was out?
- Ben dışarıdayken ne oldu?
- I just really want to know what happened.
- Gerçekten ne olduğunu bilmek istiyorum işte.
- Tom doesn't know anything about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- What happened to our order?
- Siparişimize ne oldu?
- What happened in 2013?
- 2013'te neler oldu?
- We'll never know what happened.
- Neler olduğunu asla bilemeyeceğiz.
- Tom knew exactly what happened.
- Tom tam olarak ne olduğunu biliyordu.
- He won't tell me what happened.
- Bana ne olduğunu anlatmayacak.
- We need to talk about what happened tonight.
- Bu gece ne olduğu hakkında konuşmamız gerek.
- I want to know what happened.
- Ne olduğunu bilmek istiyorum.
- We need to know what happened.
- Ne olduğunu bilmemiz gerek.
- I've never told Tom about what happened.
- Asla ne olduğundan Tom'a hiç bahsetmedim.
- I wanted Tom to know what happened to us.
- Tom'un bize ne olduğunu bilmesini istedim.
- Tom has been told what happened.
- Tom'a ne olduğu anlatıldı.
- Do you think the police will ever find out what happened to Tom?
- Sence polis Tom'a ne olduğunu bulabilecek mi?
- What happened to him in Boston?
- Ona Boston'da ne oldu?
- You still don't know what happened, do you?
- Hâlâ ne olduğunu bilmiyorsun, değil mi?
- I want each of you to take out a piece of paper and write down what happened.
- Her birinizin bir parça kağıt çıkarmasını ve ne olduğunu yazmasını istiyorum.
- Sami heard what happened.
- Sami ne olduğunu duydu.
- We need to tell everyone what happened.
- Ne olduğunu herkese söylememiz gerekiyor.
- Can you tell me what happened?
- Ne olduğunu bana söyler misin?
- Tom and Mary both know what happened.
- Tom ve Mary ne olduğunu biliyor.
- I already know what happened.
- Ne olduğunu zaten biliyorum.
- What happened was predictable.
- Ne olduğu öngörülebilirdi.
- What happened to the boat?
- Tekneye ne oldu?
- Maybe Tom can remember what happened.
- Belki Tom ne olduğunu hatırlayabilir.
- You don't want to know what happened to them.
- Onlara ne olduğunu bilmek istemezsiniz.
- I'd like to know more about what happened at today's meeting.
- Bugünkü toplantıda ne olduğu hakkında daha fazla şey bilmek istiyorum.
- Ask Tom about what happened.
- Neler olduğunu Tom'a sorun.
- I heard about what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu duydum.
- What happened to my suitcase?
- Benim valizime ne oldu?
- We want to know what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bilmek istiyoruz.
- Do you remember what happened last year?
- Geçen sene ne olduğunu hatırlıyor musun?
- Do you happen to know what happened?
- Ne olduğunu biliyor musun?
- I wondered what happened to it.
- Ona ne olduğunu merak ettim.
- Sami is the only one who knows what happened.
- Ne olduğunu bilen tek kişi Sami.
- What happened this time?
- Bu defa ne oldu?
- What happened to all of our furniture?
- Bütün mobilyalarımıza ne oldu?
- What happened to our food?
- Yiyeceğimize ne oldu?
- You don't want to know what happened to her.
- Ona ne olduğunu bilmek istemezsiniz.
- Tom told me what happened when you tried to kiss Mary.
- Tom bana Mary'yi öpmeye çalıştığında ne olduğunu söyledi.
- Be sure to tell Tom what happened.
- Ne olduğunu Tom'a söylemeyi unutma.
- Tom wants to know what happened to Mary.
- Tom, Mary'ye ne olduğunu bilmek istiyor.
- I am still waiting to be told what happened.
- Hâlâ ne olduğunun söylenmesini bekliyorum.
- What happened at that intersection?
- O kavşakta ne oldu?
- I know what happened.
- Ne olduğunu biliyorum.
- I need to know exactly what happened here yesterday.
- Dün burada tam olarak ne olduğunu bilmem gerek.
- Do you have any idea what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğu hakkında bir fikrin var mı?
- Please tell us what happened.
- Lütfen bize ne olduğunu anlatın.
- I assume that you've heard about what happened to Tom.
- Sanırım Tom'a ne olduğunu duydun.
- Look what happened to her.
- Bak ona ne oldu.
- I can't figure out what happened.
- Ne olduğunu anlayamıyorum.
- Would you mind telling me what happened?
- Bana ne olduğunu anlatır mısın?
- We have to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmak zorundayız.
- I wonder what happened to that lost child.
- O kayıp çocuğa ne olduğunu merak ediyorum.
- Tom bragged about what happened in Boston.
- Tom Boston'da ne olduğu hakkında övündü.
- What happened back there?
- Orada ne oldu öyle?
- He had to tell his readers what happened.
- Ne olduğunu okuyucularına anlatmak zorundaydı.
- What happened to the girl?
- Kıza ne oldu?
- Don't you want to tell Tom what happened?
- Ne olduğunu Tom'a anlatmak istemez misin?
- We've got to find out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu bulmak zorundayız.
- Did they say what happened?
- Ne olduğunu söylediler mi?
- You're not going to believe what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğuna inanmayacaksın.
- Did you hear what happened to Tom?
- Tom'a ne olduğunu duydun mu?
- Tom says you know what happened to Mary.
- Tom, Mary'ye ne olduğunu senin bildiğini söylüyor.
- I wish I'd never told Tom about what happened.
- Keşke ne olduğunu Tom'a söylemeseydim.
- Be sure to tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlattığınızdan emin olun.
- I want to talk to somebody who can tell me what happened.
- Bana ne olduğunu söyleyebilecek biriyle konuşmak istiyorum.
- Can someone please just tell us what happened?
- Lütfen biri bize ne olduğunu anlatabilir mi?
- We need to hear what happened.
- Ne olduğunu duymamız gerekiyor.
- Could you describe to the jury what happened?
- Jüriye neler olduğunu anlatabilir misiniz?
- She refuses to say what happened.
- O ne olduğunu söylemeyi reddediyor.
- What happened at the beach?
- Sahilde ne oldu?
- What happened afterwards?
- Sonra ne oldu?
- Aren't you going to tell Tom about what happened?
- Tom'a ne olduğundan bahsetmeyecek misin?
- I need to know what happened.
- Ne olduğunu bilmem gerek.
- Everybody's talking about what happened at the meeting.
- Herkes toplantıda ne olduğunu konuşuyor.
- So what happened?
- Ne oldu peki?
- I'd like to talk to you about what happened at school yesterday.
- Dün okulda ne olduğu hakkında seninle konuşmak istiyorum.
- Tom doesn't yet know what happened to Mary.
- Tom henüz Mary'ye ne olduğunu bilmiyor.
- I still can't help wondering what happened to Tom.
- Hâlâ Tom'a ne olduğunu merak etmeden duramıyorum.
- I talked to Tom about what happened.
- Ne olduğu hakkında Tom'la konuştum.
- Do you remember what happened here on October 20, 2013?
- 20 Ekim 2013'te burada neler olduğunu hatırlıyor musun?
- I'll bet you can't guess what happened to me today.
- Bahse girerim bugün bana ne olduğunu tahmin edemezsin.
- Nobody knows what happened to him.
- Kimse ona ne olduğunu bilmiyor.
- Are you ever going to tell me what happened that night?
- O gece ne olduğunu bana anlatacak mısın?
- Please tell me what happened to him.
- Lütfen bana ona ne olduğunu söyle.
- Tom says he can't remember what happened.
- Tom ne olduğunu hatırlayamadığını söylüyor.
- I hope you don't tell Tom what happened.
- Umarım Tom'a ne olduğunu söylemezsin.
- Tom probably wants to talk about what happened.
- Tom muhtemelen ne olduğu hakkında konuşmak istiyor.
- Were you the one who told Tom what happened?
- Tom'a ne olduğunu söyleyen sen miydin?
- I wasn't the one who told Tom about what happened.
- Ne olduğunu Tom'a anlatan ben değildim.
- I told Tom I'd talk to Mary about what happened.
- Tom'a ne olduğu hakkında Mary ile konuşacağımı söyledim.
- How do you know Tom doesn't know what happened?
- Tom'un ne olduğunu bilmediğini nereden biliyorsunuz?
- Right now, I want you to tell me what happened to Tom.
- Hemen şimdi, Tom'a ne olduğunu anlatmanı istiyorum.
- Should I tell Tom what happened?
- Ne olduğunu Tom'a söylemeli miyim?
- Tom doesn't know what happened because he wasn't there.
- Tom ne olduğunu bilmiyor çünkü orada değildi.
- They really wanted to know what happened.
- Ne olduğunu gerçekten bilmek istiyorlardı.
- Tom apparently hasn't told Mary about what happened.
- Tom görünüşe göre ne olduğundan Mary'ye bahsetmedi.
- What happened to your voice?
- Sesine ne oldu?
- I saw what happened clearly.
- Ne olduğunu açıkça gördüm.
- I told him what happened.
- Ona ne olduğunu anlattım.
- Tom certainly is aware of what happened here yesterday.
- Tom kesinlikle dün burada ne olduğunun farkında.
- I wasn't in the office then, so I don't know what happened.
- Ben o zaman ofiste değildim, bu yüzden ne olduğunu bilmiyorum.
- Tell me again what happened.
- Ne olduğunu bana tekrar söyle.
- I never knew what happened.
- Neler olduğunu hiç öğrenemedim.
- I think I know what happened to Tom.
- Sanırım Tom'a ne olduğunu biliyorum.
- They really wanted to know what happened.
- Gerçekten ne olduğunu bilmek istediler.
- Investigators are trying to decipher what happened.
- Müfettişler ne olduğunu çözmeye çalışıyor.
- Let me tell you what happened here last weekend.
- Sana geçen hafta sonu burada ne olduğunu anlatayım.
- What happened to the generator?
- Jeneratöre ne oldu?
- Do they know what happened?
- Ne olduğunu biliyorlar mı?
- Let's talk about what happened in Boston.
- Boston'da ne olduğu hakkında konuşalım.
- Sami told the security guard what happened.
- Sami neler olduğunu güvenlik görevlisine anlattı.
- What happened exactly?
- Tam olarak ne oldu?
- Tom doesn't know anything about what happened.
- Tom, ne olduğu hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- I'll find out what happened.
- Neler olduğunu öğreneceğim.
- Why don't tell me exactly what happened?
- Neden bana tam olarak ne olduğunu anlatmıyorsun?
- What happened to the dog?
- Köpeğe ne oldu?
- I know what happened to you.
- Sana ne olduğunu biliyorum.
- I still don't know what happened to Tom.
- Hâlâ Tom'a ne olduğunu bilmiyorum.
- Don't you want to know what happened?
- Ne olduğunu bilmek istemiyor musun?
- I need to know what happened that night.
- O gece ne olduğunu bilmem gerekiyor.
- I'll never forget what happened here today.
- Bugün burada ne olduğunu asla unutmayacağım.
- Tom never said anything about what happened.
- Tom ne olduğu hakkında bir şey söylemedi.
- I didn't tell Tom what happened.
- Tom'a ne olduğunu anlatmadım.
- Do you remember what happened last time?
- Geçen sefer ne olduğunu hatırlıyor musun?
- You'd better not tell anyone about what happened.
- Ne olduğundan kimseye bahsetmesen iyi olur.
- Tom and Mary think I don't know what happened.
- Tom ve Mary ne olduğunu bilmediğimi düşünüyorlar.
- Tell us exactly what happened.
- Bize tam olarak ne olduğunu anlat.
- Tom doesn't know what happened.
- Tom ne olduğunu bilmiyor.
- I won't tell anyone what happened to you.
- Kimseye sana ne olduğunu söylemeyeceğim.
Show More (1355)
|
