|
- Could you put on the record the future of the whisky industry?
- Viski endüstrisinin geleceğini kayıtlara geçirebilir misiniz?
- They lay down their whiskies to age for up to 12 to 20 years.
- Viskilerini 12 ila 20 yıla kadar yıllanmaya bırakıyorlar.
- However, now Diageo is producing something called Cardhu pure malt whisky.
- Ancak Diageo şimdi Cardhu saf malt viski diye bir şey üretiyor.
- You don't have to try very hard with whisky.
- Viskiyle çok uğraşmana gerek yok.
- You don't have to try very hard with whisky.
- Viski işiyle fazla uğraşmana gerek yok.
- How do you like this whisky?
- Bu viskiyi nasıl buldun?
- As for me, I prefer beer to whisky.
- Bana gelince, birayı viskiye tercih ederim.
- How do you like this whisky?
- Nasıl, bu viskiyi beğeniyor musun?
- There is a bit of whisky in this bottle.
- Bu şişenin içinde biraz viski var.
- Tom poured himself a glass of whisky.
- Tom kendine bir bardak viski doldurdu.
- If there's no water, there's no whisky.
- Su yoksa viski yok.
- He sells whisky.
- O viski satıyor.
- If there's no water, there's no whisky.
- Su yoksa, viski de yoktur.
- Michael Jackson was a whisky expert.
- Michael Jackson bir viski uzmanıydı.
- This whisky is too strong.
- Bu viski çok sert.
- Generally men in Westerns drink whisky.
- Genelde kovboy filmlerinde erkekler viski içer.
- He enjoys wine sometimes, but mostly he drinks whisky.
- O bazen şaraptan hoşlanır ama çoğunlukla viski içer.
- This whisky is very strong.
- Bu viski çok sert.
- Michael Jackson was a whisky expert.
- Michael Jackson viski uzmanıydı.
- Generally men in Westerns drink whisky.
- Western filmlerinde erkekler genellikle viski içer.
- How do you like this whisky?
- Bu viskiyi nasıl buluyorsun?
- Two large whiskies, please.
- İki büyük viski lütfen.
- He drank the whisky as if it were water.
- Viskiyi sanki suymuş gibi içti.
- He enjoys wine sometimes, but mostly he drinks whisky.
- Bazen şaraptan hoşlanır ama çoğunlukla viski içer.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
- İskoçya'dan gelmiyorsa ve en az on iki yıl yıllandırılmamışsa, viski değildir.
- There is a bit of whisky in this bottle.
- Bu şişede biraz viski var.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
- İskoçya'dan değilse ve en az on iki yıl yıllandırılmamışsa, o zaman viski değildir.
- He sells whisky.
- Viski satıyor.
- She sat at the bar downing shot after shot of whisky.
- O, peşpeşe viski içerek barda oturdu.
- Above the sink are several whisky bottles.
- Lavabonun üstünde birkaç viski şişesi var.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
- Eğer İskoçya'dan gelmiyorsa ve en az on iki yıl eskitilmediyse o zaman o, viski değildir.
- He drank the whisky as if it were water.
- Viskiyi su gibi içti.
- I poured myself a glass of whisky.
- Kendime bir bardak viski doldurdum.
- She sat at the bar downing shot after shot of whisky.
- Barda oturup viski üstüne viski içti.
Show More (31)
|
