|
- I want them to win the election.
- Onların seçimi kazanmasını istiyorum.
- He won the election.
- O, seçimi kazandı.
- Herbert Hoover won the election of 1928.
- Herbert Hoover 1928 seçimlerini kazandı.
- Is there any possibility that he'll win the election?
- Seçimi kazanma olasılığı var mı?
- I won the election.
- Ben seçimi kazandım.
- President Roosevelt won the election of 1940.
- Başkan Roosevelt 1940 seçimlerini kazandı.
- Herbert Hoover won the election of 1928.
- Herbert Hoover 1928 seçimini kazandı.
- I want her to win the election.
- Onun seçimi kazanmasını istiyorum.
- Is there any possibility that he'll win the election?
- Onun seçimi kazanması için herhangi bir ihtimal var mı?
- There's hardly any hope that he'll win the election.
- Seçimi kazanacağına dair neredeyse hiç umut yok.
- The mayor won the election.
- Belediye başkanı seçimi kazandı.
- I want Tom to win the election.
- Tom'un seçimi kazanmasını istiyorum.
- Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
- Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
- I want him to win the election.
- Seçimi kazanmasını istiyorum.
- I'll eat my hat if my candidate does not win the election.
- Adayım seçimi kazanmazsa, dişimi kıracağım.
- Tom has little chance of winning the election.
- Tom'un seçimi kazanma şansı az.
- The campaign succeeded and she won the election.
- Kampanya başarılı oldu ve seçimi kazandı.
- I want them to win the election.
- Seçimi kazanmalarını istiyorum.
- There is little, if any, hope that he will win the election.
- Seçimi kazanacağına dair çok az umut var.
- I want her to win the election.
- Kadının seçimi kazanmasını istiyorum.
- Is there any possibility that he'll win the election?
- Onun seçimi kazanması için herhangi bir olasılık var mı?
- Tom has a good chance of winning the election.
- Tom'un seçimi kazanma şansı yüksek.
- There's no way he's going to win the election.
- Seçimi kazanmasının imkanı yok.
- I think Tom won the election.
- Bence Tom seçimi kazandı.
- The campaign was successful and she won the election.
- Kampanya başarılı oldu ve seçimi kazandı.
- They won the election.
- Seçimi kazandılar.
- The campaign has succeeded and he has won the election.
- Kampanya başarılı oldu ve o, seçimi kazandı.
- Tom has little chance of winning the election.
- Tom'un seçimi kazanma şansı çok az.
- The campaign was successful and she won the election.
- Kampanya başarılıydı ve o seçimi kazandı.
- Lincoln won the election.
- Lincoln seçimi kazandı.
- There is no doubt in my mind that Tom will win the election.
- Tom'un seçimi kazanacağı hakkında aklımda hiç şüphe yok.
- There's no way he's going to win the election.
- Seçimi kazanmasının hiçbir yolu yok.
- The campaign succeeded and he won the election.
- Kampanya başarılı oldu ve o seçimi kazandı.
- There's hardly any hope that he'll win the election.
- Onun seçimi kazanacağına dair neredeyse hiç umut yok.
- If more people had voted, we would have won the election.
- Eğer daha fazla insan oy kullansaydı, seçimi kazanırdık.
- Tom has a good chance of winning the election.
- Tom'un seçimi kazanma şansı yüksektir.
- It is apparent that he will win the election.
- Onun seçimi kazanacağı açık.
- Is there any possibility that he'll win the election?
- Seçimi kazanma ihtimali var mı?
- Warren Harding won the election.
- Warren Harding seçimi kazandı.
- He won the election by a large majority.
- Büyük bir çoğunlukla seçimi kazandı.
- The Republican candidate won the election.
- Cumhuriyetçi aday seçimi kazandı.
- They felt he had no chance to win the election.
- Seçimi kazanma şansı olmadığını düşünüyorlardı.
- They felt he had no chance to win the election.
- Seçimi kazanması için hiçbir şansının olmadığını sezinlediler.
- Judge Parker had no chance to win the election.
- Yargıç Parker'ın seçimi kazanma şansı yoktu.
- Tom is by no means sure of winning the election.
- Tom seçimi kazanacağından kesinlikle emin değil.
- I want him to win the election.
- Onun seçimi kazanmasını istiyorum.
- Tom won the election by just three votes.
- Tom sadece üç oyla seçimi kazandı.
- There is little, if any, hope that Tom will win the election.
- Olsa bile, Tom'un seçimi kazanacağına dair çok az umut var.
- Tom won the election.
- Tom seçimi kazandı.
- I won the election.
- Seçimi kazandım.
- There is no doubt in my mind that Tom will win the election.
- Tom'un seçimi kazanacağından hiç şüphem yok.
- She won the election.
- Seçimi kazandı.
- The campaign succeeded and she won the election.
- Kampanya başarılı oldu ve o, seçimi kazandı.
- It is apparent that he will win the election.
- Belli ki seçimi kazanacak.
- The campaign has succeeded and he has won the election.
- Kampanya başarılı oldu ve seçimi kazandı.
- President Roosevelt won the election of 1940.
- Başkan Roosevelt 1940 seçimini kazandı.
- There is little, if any, hope that he will win the election.
- Seçimi kazanacağına dair, varsa bile, çok az umut var.
Show More (54)
|
