| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | redeem f. | telafi etmek | ||
|
The workers are paid more to redeem the long hours. İşçilere uzun çalışma saatlerini telafi etmek için daha fazla ödeme yapılıyor. More Sentences |
||||
| Genel | redeem f. | kurtarmak (borç vb'den) | ||
|
Christ worked to redeem people. İsa insanları kurtarmak için çalıştı. More Sentences |
||||
| Genel | redeem f. | kullanmak | ||
|
You can redeem your coupon at the bookstore. Kuponunuzu kitapçıda kullanabilirsiniz. More Sentences |
||||
| Genel | redeem f. | geri almak | ||
|
She could never redeem her expensive ring. Pahalı yüzüğünü asla geri alamadı. More Sentences |
||||
| Genel | redeem f. | bedelini verip geri almak | ||
| Genel | redeem f. | amorti etmek | ||
| Genel | redeem f. | sönümlemek | ||
| Genel | redeem f. | fidye verip kurtarmak | ||
| Genel | redeem f. | rehinden kurtarmak | ||
| Genel | redeem f. | ödemek (borcunu) | ||
| Genel | redeem f. | kurtarmak | ||
| Genel | redeem f. | yerine getirmek (vaat) | ||
| Genel | redeem f. | tutmak (söz) | ||
| Genel | redeem f. | para verip kurtarmak | ||
| Genel | redeem f. | fidye vererek kurtarmak | ||
| Genel | redeem f. | (günahtan) kurtarmak | ||
| Genel | redeem f. | bedelini vererek geri almak | ||
| Genel | redeem f. | günah(lar)dan arınmak | ||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | redeem i. | itfa | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem i. | parasını verip geri alma | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem f. | amorti etmek | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem f. | itfa etmek | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem f. | ipotekten kurtarmak | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem f. | ödemek | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem f. | rehinden kurtarmak | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem f. | paraya çevirmek | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem f. | rehinden kurtarmak | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem f. | tekrar satın almak | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | redeem something pawned f. | rehinden kurtarmak |
| Genel | redeem something pawned f. | rehindeki eşyayı kurtarmak |
| Genel | redeem oneself f. | kendini affettirmek |
| Genel | redeem code f. | (indirim vb) kod kullanmak |
| Genel | redeem the time f. | zamanı en iyi şekilde değerlendirmek |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | redeem a debt f. | borcu ödemek |
| Law | ||
| Hukuk | redeem from mortgage f. | rehinden kurtarmak |
