Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
set someone on someone
"set someone on someone"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
set someone up on a throne
f.
birini bir tahta geçirmek
2
Genel
set someone on a pedestal
f.
birine fazla değer vermek
3
Genel
set someone on a pedestal
f.
birine adeta tapınmak
4
Genel
set eyes on someone
f.
birisini gözüne kestirmek
5
Genel
set eyes on someone
f.
birini gözüne kestirmek
6
Genel
set eyes on someone
f.
gözüne birini kestirmek
Phrasals
7
Öbek Fiiller
set (someone or something) down on (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) üzerine koymak
8
Öbek Fiiller
set (someone or something) down on (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) üzerine yerleştirmek
9
Öbek Fiiller
set (someone or something) on (one)
f.
(birini/bir şeyi birinin) üstüne salmak
10
Öbek Fiiller
set (someone or something) on (one)
f.
(birini/bir şeyi birinin) üzerine saldırtmak
11
Öbek Fiiller
set on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
12
Öbek Fiiller
set on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine hücum etmek
13
Öbek Fiiller
set on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
14
Öbek Fiiller
set on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine hücum etmek
Colloquial
15
Konuşma Dili
set to work on (someone)
f.
(birine) bir şey yapmaya başlamak
Idioms
16
Deyim
set someone on a pedestal
f.
birini idealize etmek
17
Deyim
set someone on fire
f.
birini çok heyecanlandırmak
18
Deyim
set someone on a pedestal
f.
ona yüksek paye vermek
19
Deyim
set someone on a pedestal
f.
yere göğe sığdıramamak
20
Deyim
put/set someone on edge
f.
canını sıkmak
21
Deyim
put/set someone on edge
f.
sinirine dokunmak
22
Deyim
set to work (on someone or something)
f.
(biri/bir şey üzerinde) çalışmaya başlamak
23
Deyim
set to work (on someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uğraşmaya başlamak
24
Deyim
set to work (on someone or something)
f.
(biri/bir şey üzerinde) işe koyulmak
25
Deyim
set (one's) hopes on (someone or something)
f.
ümidini (birine/bir şeye) bağlamak
26
Deyim
set (one's) hopes on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bel bağlamak
27
Deyim
set (one's) sights on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) odaklanmak
28
Deyim
set (one's) sights on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) hedeflemek
29
Deyim
set (one's) sights on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) amaç edinmek
30
Deyim
set (one's) sights on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) gözünü dikmek
31
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birine/bir şeye) fazla değer vermek
32
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birine/bir şeye) adeta tapınmak
33
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) idealize etmek
34
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) yere göğe sığdıramamak
35
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
36
Deyim
set (someone or something) to work (on something)
f.
(birini/bir şeyi işe) başlatmak
37
Deyim
set (someone or something) to work (on something)
f.
(birinin/bir şeyin bir işe) başlamasını/girişmesini sağlamak
38
Deyim
set (someone or something) to work (on something)
f.
(birini/bir şeyi bir şey üzerinde çalıştırmak/çalışmaya başlatmak
39
Deyim
set eyes on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakmak
40
Deyim
set eyes on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmek
41
Deyim
set eyes on (someone or something)
f.
(biri/bir şey) gözüne ilişmek
42
Deyim
set eyes on (someone or something)
f.
(biri/bir şey) gözüne çarpmak
43
Deyim
set someone back on their heels
f.
birini çok şaşırtmak
44
Deyim
set someone back on their heels
f.
birini beyninden vurulmuşa döndürmek
45
Deyim
set someone back on their heels
f.
birini şoke etmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of set someone on someone
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy