Geçmiş

çok daha iyi

"çok daha iyi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çok daha iyi	better by far s.
2	Genel	çok daha iyi	much better s.
3	Genel	çok daha iyi	all the better zf.
4	Genel	çok daha iyi	a lot better zf.
Phrases
5	İfadeler	çok daha iyi	better still expr.
6	İfadeler	çok daha iyi	much better expr.
7	İfadeler	çok daha iyi	way better expr.
8	İfadeler	çok daha iyi	heaps better expr.
9	İfadeler	çok daha iyi	infinitely better expr.
Colloquial
10	Konuşma Dili	çok daha iyi	tant mieux [french] expr.
11	Konuşma Dili	çok daha iyi	a sight better expr.
12	Konuşma Dili	çok daha iyi	all to the better expr.
13	Konuşma Dili	çok daha iyi	all to the better expr.
14	Konuşma Dili	çok daha iyi	streets ahead [uk] expr.
Idioms
15	Deyim	çok daha iyi	a heap sight better expr.
16	Deyim	çok daha iyi	a (damn) sight better expr.
Slang
17	Argo	çok daha iyi	(damn) sight better s.
18	Argo	çok daha iyi	a hell of a lot better than expr.

"çok daha iyi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	-den çok daha iyi bir performans göstermek	outdo f.
2	Genel	(şarkı vb) çok daha iyi söylemek	sing much better than f.
Phrases
3	İfadeler	bu/bu sefer/böyle/şimdi (çok) daha iyi (oldu)	that’s (much) better expr.
Colloquial
4	Konuşma Dili	(bir şeyde) birinden/bir şeyden çok daha iyi olmak	have it (all) over someone or something (in something) f.
5	Konuşma Dili	bir şeyden çok daha iyi olmak	that beats something all to pieces [rural] f.
6	Konuşma Dili	(daha çok kadın için) terbiyesiz/iyi terbiye almamış	no better than (one) ought to be expr.
7	Konuşma Dili	(daha çok kadın için) terbiyesiz/iyi terbiye almamış	no better than (one) should be expr.
8	Konuşma Dili	çok az/bir kademe/bir gömlek daha iyi	notch above expr.
9	Konuşma Dili	çok az/bir kademe/bir gömlek daha iyi	a notch better expr.
10	Konuşma Dili	çok daha iyi (olur vb)	so much the better expr.
11	Konuşma Dili	(bir şey yapmak için) (çok) daha iyi	(all) the better to (do something) expr.
12	Konuşma Dili	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi	a (damn) sight better (than somebody/something) expr.
Idioms
13	Deyim	çok daha iyi bir plan veya önlem	a trick worth two of that i.
14	Deyim	birinden çok daha iyi olmak	be streets ahead of someone f.
15	Deyim	birinden çok daha iyi olmak	stand head and shoulders above someone f.
16	Deyim	-den çok daha iyi olmak	stand head and shoulders above f.
17	Deyim	(diğerlerinden) çok daha iyi olmak	knock spots off somebody/something f.
18	Deyim	benzerlerinden çok daha iyi, büyük olmak	be in a different league f.
19	Deyim	(bir şeyden) çok daha iyi olmak	beat (something) all to pieces f.
20	Deyim	birinden çok daha iyi olmak	have (got) it all over f.
21	Deyim	birinden çok daha iyi olmak	have it all over (someone) f.
22	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak	be streets ahead (of somebody/something) [uk] f.
23	Deyim	birinden/bir şeyden çok daha iyi olmak	beat somebody/something hollow f.
24	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak	knock (the) spots off (someone or something) [uk/australia] f.
25	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak	knock the socks off (someone or something) f.
26	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak	stand head and shoulders above (someone or something) f.
27	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak	stay head and shoulders above (someone or something) f.
28	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak	tower head and shoulders above (someone or something) f.
29	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak	tower head and shoulders over (someone or something) f.
30	Deyim	(daha çok kadın için) terbiyesiz/iyi terbiye almamış	no better than you should (or ought to) be s.
31	Deyim	geçmişte iyi şeylerin yaşandığını fakat gelecekte çok daha da iyi şeylerin yaşanacağını belirten ifade	the best is yet to be expr.
32	Deyim	geçmişte iyi şeylerin yaşandığını fakat gelecekte çok daha da iyi şeylerin yaşanacağını belirten ifade	the best is yet to come expr.
33	Deyim	birinden/bir şeyden çok daha iyi	head and shoulders above someone or something expr.
Speaking
34	Konuşma	bir çok insan daha iyi görünmek ister	most people want to look better expr.
35	Konuşma	bir çok insan daha iyi görünmek isterler	most people want to look better expr.
36	Konuşma	pek çok insan daha iyi görünmek istediklerini söylerler	most people say they want to look better expr.
37	Konuşma	şimdi çok daha iyi hissediyorum	I feel a lot better now expr.
38	Konuşma	pek çok insan daha iyi görünmek isterler	most people want to look better expr.
39	Konuşma	pek çok insan daha iyi görünmek ister	most people want to look better expr.
40	Konuşma	(iki şeyi karşılaştırırken) çok daha iyi	that beats all to pieces expr.
41	Konuşma	(iki şeyi karşılaştırırken) her haliyle çok daha iyi	that beats something all to pieces expr.
42	Konuşma	(iki şeyi karşılaştırırken) her haliyle çok daha iyi	that beats all to pieces expr.
43	Konuşma	(iki şeyi karşılaştırırken) çok daha iyi	that beats something all to pieces expr.