Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | (bir şey) açısından/yönünden | in terms of (something) expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bir şey açısından/yönünden zengin olmak | abound in something f. |
Öbek Fiiller | biri/bir şey açısından/yönünden zengin olmak | abound with someone or something f. |
Idioms | ||
Deyim | (bir şey) açısından/yönünden zengin | rich in (something) s. |