(bir şeyden) uzaklaştırmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(bir şeyden) uzaklaştırmak



"(bir şeyden) uzaklaştırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(bir şeyden) uzaklaştırmak tear out of (something or some place) f.
(bir şeyden) uzaklaştırmak wean (away) from (something) f.
(bir şeyden) uzaklaştırmak wean from f.
(bir şeyden) uzaklaştırmak wean off f.
(bir şeyden) uzaklaştırmak wean off (of) (something) f.
(bir şeyden) uzaklaştırmak withdraw from (something) f.

"(bir şeyden) uzaklaştırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dikkatini bir şeyden uzaklaştırmak beguile f.
dikkatini bir şeyden uzaklaştırmak prescind f.
(kendini) bir şeyden uzaklaştırmak shake (off) f.
Phrasals
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak avert (something) (away) from i.
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak avert something (away) from someone or something i.
(birini) bir şeyden uzaklaştırmak alienate (one) from i.
(birini) bir şeyden uzaklaştırmak alienate (one) from i.
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak get between f.
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak get between (someone or something and someone or something else) f.
(bir şeyi başka bir şeyden) uzaklaştırmak bring away f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) uzaklaştırmak eliminate (someone or something) from (something) f.
birini/bir şeyi bir şeyden uzaklaştırmak eliminate someone or something from something f.
birini bir şeyden/bir yerden korkutup uzaklaştırmak frighten off f.
birini zorla bir şeyden uzaklaştırmak pry from f.
(birini/bir şeyi, bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak pull away from (someone or something) f.
(birini bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak repulse from (someone or something) f.
birini (bir şeyden) uzaklaştırmak suspend from (something) f.
(kendini) birinden/bir şeyden uzaklaştırmak disengage (oneself) from someone or something f.
(kendini bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak distance (oneself) from (someone or something) f.
bir şeyi başka bir şeyden uzaklaştırmak bring something away from something f.
(birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak get away f.
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak stretch away from (someone or something) f.
sedyede (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak stretch away from (someone or something) f.
sedyeyle (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak stretch away from (someone or something) f.
tekneyi (bir şeyden) uzaklaştırmak bear off from (something) f.
birini/bir hayvanı zorla bir şeyden/yerden uzaklaştırmak force someone or an animal from something f.
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak alienate someone from someone or something f.
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak alienate someone from someone or something f.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak push someone or something off (of) someone or something f.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak push someone or something off f.
birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak back someone or something off (from something) f.
(bir şeyden/yerden) uzaklaştırmak banish from (something or some place) f.
birini (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak conduct someone away (from someone or something) f.
(bir şeyi birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak/uzak tutmak deflect (something) away from (someone or something) f.
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak drag something away (from something) f.
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak drag something away (from something) f.
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak drag something away (from something) f.
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak drag something away f.
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak drag something away f.
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak drag something away f.
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak draw away from (someone or something) f.
(bir şeyden) sessiz sedasız uzaklaştırmak ease out of (something) f.
birini bir şeyden/yerden uzaklaştırmak expel someone from something f.
(birini/bir hayvanı bir şeyden) zorla uzaklaştırmak force (someone or an animal) out of (something) f.
korkutup (bir şeyden) uzaklaştırmak frighten out of (something) f.
birini/bir şeyi birinden bir şeyden uzağa götürmek/uzaklaştırmak get someone or something away from someone or something f.
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak get away from (someone or something) f.
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak guide someone away from someone or something f.
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak guide away (from someone or something) f.
(bir şeyden/yerden) uzaklaştırmak/almak keep out (of something) f.
(birini birinden/bir şeyden) el işareti yaparak uzaklaştırmak motion (one) away from (someone or something) f.
el işareti yaparak (birini birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak motion (one) away from (someone or something) f.
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak repel from (someone or something) f.
(birini bir şeyden/bir yerden) uzaklaştırmak roust (one) out of (something) f.
(birini bir şeyden) korkutup kaçırmak/uzaklaştırmak scare (one) away from (something) f.
(birini birinden/bir şeyden) ayartarak uzaklaştırmak seduce (one) (away) from (someone or something) f.
(birini birinden/bir şeyden) kandırıp uzaklaştırmak seduce (one) (away) from (someone or something) f.
(birinin) aklını çelip (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak seduce (one) (away) from (someone or something) f.
(kendi kendini bir şeyden) uzaklaştırmak talk (oneself) out of (something) f.
(birini) baştan çıkarıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak win (someone) away from (someone or something) f.
(birini) ayartıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak win (someone) away from (someone or something) f.
baştan çıkarıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak win away f.
Idioms
(birini/bir şeyi) sürükleyerek (bir şeyden) uzaklaştırmak drag (someone or something) away from (something) f.
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak drag (someone or something) away from (something) f.
(birini) çekiştirerek (bir yerden/bir şeyden) uzaklaştırmak drag (someone or something) away from (something) f.
(birini/bir şeyi birinden, bir şeyden, kendinden) uzaklaştırmak push (someone or something) off (of) (someone, something, or oneself) f.
(bir şeyi) bir şeyden uzaklaştırmak break something free (from something) f.
kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak break/cut/tear (something) loose from somebody/something f.